28.08.2010 TARİHİNDE, ŞİŞLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA VERMİŞ OLDUĞUM ŞİKAYET DİLEKÇESİNE, ŞİŞLİ CUMHURİYET BAŞSAVCIĞI TARAFINDAN VERİLEN HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI TAKİPSİZLİK KARARINDAN SONRA, 07.EKİM.2011 TARİHİNDE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA GÖNDERMİŞ OLDUĞUM ŞİKAYET DİLEKÇESİNE KARŞILIK, 19 AY SONRA, 22.04.2013 TARİHİNDE, SAYIN TETKİK HAKİMİ NURİ KARAKUŞ İMZALI OLARAK, GÖNDERİLEN ”DİLEKÇE VE EKİ EVRAK KAPSAMINDA, 17.01.2012 TARİHLİ VE 2012/72 SAYILI ŞİKAYETİN İŞLEME KONULMAMASINA DAİR KARARIN KALDIRILMASINI GEREKTİREN HERHANGİ BİR DELİL VE DURUMUN BULUNMADIĞI” VE ”…KANUN HÜKÜMLERİ UYARINCA YAZIMIZIN TEBLİĞ TARİHİNDEN İTİBAREN (10) GÜNLÜK YASAL SÜRE İÇİNDE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL KURULUNA İTİRAZ ETME HAKKINIZIN BULUNDUĞU,” KONUSUNDAKİ CEVAP MEKTUBUNA KARŞILIK OLARAK AŞAĞIDA YAYINLAMIŞ OLDUĞUM 15.05.2013 TARİHLİ ”KARARA İTİRAZ MEKTUBU” GÖNDERİLMİŞTİR.
17.06.2011 TARİHİNDE TAKİPSİZLİK KARARI VERİLEN VE YUKARIDA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ TARAFINDAN DA TAKİPSİZLİK KARARI ONAYLANAN SORUŞTURMA,
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN YENİDEN ELE ALINMIŞ,
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖRGÜTLÜ SUÇLAR BÜROSU, 2012/56863 DOSYA NUMARASI İLE TURKISHBANK A.Ş. VE YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE, ABDULLAH AKBULAK, TANER BİÇER VE SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA DERİNLEŞTİRİLEN CEZA SORUŞTURMASI KAPSAMINDA ŞİKAYETİMİZE ESAS SUÇ SENEDİ ASLI VE TAHRİFAT YAPILMIŞ GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN ASILLARINI, 21.03.2013 TARİHİNDE İNCELENMEK ÜZERE İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ KRİMİNAL POLİS LABORATUVARI MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLMİŞTİR.
HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.
HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU
GENEL KURULU 15.05.2013
İlgi : 22.04.2013 tarihli 90836726-101-01-34-4540-2011/9110/17919
sayılı cevap dilekçesi.
Adres: Konya yolu no.70 Beşevler – ANKARA
Kurulunuz genel sekreterliğinden almış olduğum cevap mektubunu son derece üzülerek okudum.
Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu olarak sizlere de bir önceki dilekçemde belirtmiş olduğum hususların tekrarı ile başlayarak ve şikayetimle ilgili yeterli araştırma ve soruşturmanın yapılmadığı konusundan da emin olarak, Tetkik Hakimi Sayın Nuri Karakuş ve dolayısı ile de, Kurulunuzun Genel Sekreterliğinin dikkatlerinden kaçmış olan hususların belgelenerek tarafınıza ifade edilmesi ile, şikayetimle ilgili bütün dosyaların belgeleri ile birlikte incelenerek yeniden gözden geçirilmesinin sağlanabileceğini umudumu sürdürmek istiyorum.
Bireyler ve özellikle meslek insanları ve çok daha önemlisi Adaleti sağlamak ve dağıtmakla yükümlü olan Hakim ve Savcılar, görevlerini yaparlarken son derece dikkatli, hata ve kusurlardan arınmış olmalıdırlar.
Nedeni ise, binlerce yıldır, yine belki de binlerce kitabın sayfalarında yazılmıştır, fakat asıl önemli olanı ise, insanların bilinçlerine işlenmiş olan ADALET ’e sığınma duygusudur.
BUNUN BOZULMASINA MÜSAADE EDİLMEMELİDİR.
KİM OLURSA OLSUN İŞLEMİŞ OLDUĞU MESLEKİ HATA VE SUÇLARINDAN DOLAYI GEREKEN CEZAYI ALMALIDIR VE HİÇ BİR KİMSE BU KONUDA AYRICALIKLI OLMAMALIDIR VE DAHA DA ÖNEMLİSİ OLAMAMALIDIR.
Pencereden baktığınızda, benim arkadaşlarımın, elinizdeki dosyalara baktığınızda ise sizin arkadaşlarınızın eserlerini görebilirsiniz.
Eğer hedefimiz her konuda daha ileri gitmek ise, bir yerlerden yeniden başlamalıyız ve yine eğer istersek bunu da başarabiliriz.
Bu nedenle de, karşı karşıya kaldığım hak ve hukuk dışı davranışların bir örtüsü olabilecek kararlara, bu kararları almış olan ve görevlerini gerektiği şekilde yapmayan veya yapamayan meslek mensuplarınız hakkındaki şikayetlerim için de özellikle ısrar ediyorum.
Yapılacak olan önyargısız ve korkusuz bir soruşturma ve araştırmada haklı olduğum ortaya çıkacaktır.
Bunun için de gerçekten adil olmak ve ADALET’ e inanmak gerekir.
Ama her şeyden önce galiba önce ALLAH’ tan korkmak gerekir.
01.01.2009 tarihinde başlamış olduğum ve 4 yıl 5 ay, toplam 53 ay’dır sürdürmeye çalıştığım HAK ve HUKUK mücadelesinde, öğrendiğim en önemli özellik de budur.
07.Ekim.2011 tarihinde ve 09.Ekim.2011 tarihinde de bir öncekine ek olarak göndermiş olduğum şikayet dilekçesine karşılık, Kurumdan bana gönderilmiş olan ve ‘’Şikayetimde ısrar ediyorsam yeniden Kurumunuzun 3. Dairesine müracaat etmemi…’’ öneren mektuba karşılık olarak göndermiş olduğum, 15.Mart.2012 tarihli şikayet dilekçeme karşılık olarak gönderilen, 22.04.2013 tarihli, ‘’ Dilekçe ve eki kapsamında 17.01.2012 tarihli, ve 2012/72 sayılı şikayetin işleme konulmamasına dair Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üçüncü Dairesinin 28.02.2013 tarihli ve 2013/222 Y:İ sayılı oy birliği ile verilen kararı ile, yeniden inceleme talebinin reddine karar verildiği,’’ hakkındaki mektuba, Genel Kurul tarafından yeniden incelenmesi için 1. Bölümde genellikle önceki dilekçelerdeki şikayetlerimi kapsayan ve 2. Bölümünde de Soruşturmanın bugün gelmiş olduğu noktayı ve hala soruşturulamayan noktaları ifade etmeye çalışan 2 bölüm olarak cevap ve itiraz ederek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu nezdinde, şikayetime ısrarla devam etmek istiyorum.
1.
“Söz konusu şikayetlere istinaden yapılan incelemelerde alınan raporlarda, şüphelinin iddialarının haksız ve asılsız olduğu ortaya çıkmıştır. Yakın zamanda her iki dosyadan da takipsizlik kararı verileceği açıktır.”
Turkishbank A.Ş.’nin avukatları olan Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün, 07.07.2011 tarihli, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına hakkımda yaptıkları şikayet başvurusunun 4. sayfa, 4. paragrafı.
25/08/2010 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım ve 2010/48802 Soruşturma numarası takibi yapılan,Turkishbank A.Ş.’nin kıymetli evrakta sahtecilik yaptığı hakkındaki şikayetim ile ilgili olarak, şikayetimden 10 ay ve 295 gün sonra verilen, 07.06.2011 tarih ve 2011/11829 no’lu ‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR’ ve devamında karara itirazımız doğrultusunda sayın Başsavcılığınıza 11.07.2011 tarihinde yaptığımız müracaat dilekçesi ile Beyoğlu Nöbetçi AĞIR CEZA MAHKEMESİ’ne gönderilen şikayet dosyamıza, BEYOĞLU 4. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’nin verdiği, 22.07.2011 tarihli 2011/996 Değişik İş no’lu CMK.nın 173/3 maddesi gereğince verilen, ‘İTİRAZIN REDDİNE’ kararını kabul edebilmemiz mümkün değildir.
Dosya ve delillerin gerektiği gibi araştırılmadan ve elde edilmeye çalışılmadan, elde edilen delillerin de gerektiği gibi değerlendirilmeden verildiğine inandığımız bu karar ve kararların, GERÇEK VE ADİL BİR SORUŞTURMA YAPILARAK DÜZELTİLECEĞİNE İNANIYORUZ.
Şüphelilerden; Abdullah Akbulak, Taner Biçer, Semra Oktayoğlu ve vekilleri Avukat Sümer Altay’ın, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına ve 2010/48802 Soruşturma Dosyasına, 09.05.2011 tarihinde vermiş olduğu dilekçede ifade etmiş olduğu,
‘’ARZ ETTİĞİMİZ BU KURALLARIN, BİLİRKİŞİ İNCELEMELERİ İLE BERTRAF EDİLEREK TERSİNE ÇEVRİLMESİ, MÜVEKKİLLERİMİN VE BANKAMIZIN TELAFİ EDİLEMEYECEK DERECEDE BÜYÜK VE ÇOK AĞIR BİR MAĞDURİYETİNE SEBEBİYET VERECEK VAHAMETTEDİR.
BU NEDENLE, BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNE İLİŞKİN HUKUKA AYKIRI KARARLARIN KALDIRILARAK, BİLİRKİŞİLERE VERİLEN GÖREVİN GERİ ALINMASINA, İPTALLERİNE VE NETİCEDEN MÜVEKKİLLERİMİZ HAKKINDA ‘TAKİPSİZLİK KARARI’ VERİLMESİNE KARAR VERİLMESİNİ,’’
Şeklinde, devam eden soruşturmanın, delil ve Bilirkişi Raporlarının engellenmesi, önlenmesi ve maddi ve manevi gerçeklerin ortaya çıkarılmasının önlenmesi ile ilgili ihtara benzeyen talepleri, şikayetimizde haklı olduğumuzun ve Turkishbank A.Ş.’nin suçlu olduğunun bir İKRARIDIR.
Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Atamtürk Uyar’ın, ‘‘BÜTÜN MADDİ DELİLLER LEHİNİZE, BUNLARI RAHATLIKLA HUKUK MAHKEMELERİNDE KULLANABİLİRSİNİZ‘’ dedikten sonra, ‘…KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİRECEK NİTELİKTE DELİL BULUNMADIĞI’ sebebi ile KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR vermesi ise, Turkishbank A.Ş.’nin delilleri geciktirerek, karartarak ve belki de ortadan kaldırarak ADALET’i geçici de olsa YANILTABİLDİĞİNİN açık bir ifadesidir.
ADALET’İN YANILTILARAK GECİKTİRİLMESİNİN İSE BİZE, AİLEMİZE VE ÇEVREMİZE VERDİĞİ ZARARIN HESABINI İSE YİNE ADALET VE YÜCE MAHKEMELER SORACAKTIR.
BUNA GERÇEKTEN İNANIYORUZ.
1.1- ‘…biz de bu beyan üzerine borcunun temini için senet vermesini talep ettik. Eşi Sevil Güney hem kredi borcuna kefil olduğu için hem de adına kayıtlı gayrimenkulü bu borca teminat olarak ipotek verdiğinden dolayı senedi hem kendisinin hem de eşinin imzalamasını istedik. Kendisi eşi huzurda bulunmadığı için senedi doldurup eşine de imzalatarak getiteceğini söyledi. Dolayısı ile şu anda şikayete esas olan senedi kendisi haricen doldurdu ve bankamıza düzenlenmiş ve imzalanmış olarak getirip teslim etti…’
Bir kısmını aldığımız bu beyan, Turkishbank Merkez Şube müdürü Semra Oktayoğlu’nun bankanın avukatı Yalım Şentürk eşliğinde savcılık makamında verdiği ifade tutanağından alınmıştır. Yani Turkishbank A.Ş.’nin ve Merkez şube müdürünün ifadelerine göre suç senedi benim tarafımdan doldurulmuştur.
‘… c) İnceleme konusu sözleşme fotokopilerindeki el yazıları ile inceleme konusu senetteki el yazıları arasında (‘ADİL ALTAY GÜNEY’ ibareli el yazıları hariç) kaligrafik ve grafolojik benzerlikler bulunduğu müşahade edilmekte…’
29.04.2010 tarih ve BLG-2011/ 4189 numaralı Kriminal Raporun 3. maddesinin c) bendinden aldığımız bu tesbit, İDDİA ETTİĞİMİZ GİBİ, senedin dışarıda bizim tarafımızdan değil,Turkishbank A.Ş.’nin yetkilileri tarafından doldurulduğunu doğrulamaktadır. Bankalar hiçbir zaman, sözleşmeleri doldurulması için ele ve dışarıya vermez. Sözleşmeler ilgili memur tarafından doldurulur. Bu gerçek herkesin bildiği ve kabul ettiği bir UYGULAMADIR. Yani Sözleşmeleri dolduran memur, şikayetimize esas olan suç senedini de doldurmuştur.
Merkez Şube müdürü Semra Oktayoğlu ve Avukat Yalım Şentürk yetkililerden aldıkları talimat doğrultusunda YALAN BEYANDA bulunarak, Savcılık makamını ve ADALET’i yanıltmaya çalışmışlardır. BANKALAR KANUNUNA ve ETİK İLKELERE açık olarak aykırı olan bu durum ayrıca suç duyurusu yapılarak, gerekli ceza işlemleri için, Cumhuriyet Başsavcılığına ve BDDK’ya bildirilmiştir.
Bütün bu gerçeklere rağmen, Savcılık makamına verdiğimiz, 09.03.2011 tarihli dilekçemize bağlı olarak, Cumhuriyet Savcılığının taleplerine rağmen, Turkishbank A.Ş.sözleşme asıllarını Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmemiş, Kriminal incelemeye, sözleşmenin fotokopileri gönderilmek zorunda kalınmıştır. Yine, 22.06.2011 tarihinde, Savcılık makamına verdiğimiz ve sözleşmeleri hazırlayan yetkilinin kim olduğunun tespit edilmesi amacı ile, suç tarihinde görev yapan bütün memurların Savcılık makamına gelerek ifade ve yazı örneklerinin alınmasının istemi ile ilgili verdiğimiz dilekçe ve DELİL TESPİTİ ile ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamıştır.
VE DELİL TESPİTİ İLE İLGİLİ HİÇBİR İŞLEM YAPILMADIĞI HALDE, SAVCILIK MAKAMI, KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİRECEK NİTELİKTE DELİL BULUNMADIĞINI GEREKÇE OLARAK GÖSTEREBİLMİŞTİR.
1.2- Mali Bilirkişi Mehmet Nuri Toplu tarafından hazırlanan 16.05.2011 tarihli raporun değerlendirme ve sonuç sayfasındaki (7) numaralı bölümde de ifade edildiği gibi, ‘ŞİKAYET KONUSU 25.12.2008 ÖDEME TARİHLİ SENEDİN MÜŞTEKİ BANKANIN TİCARİ DEFTERLERİNDE MUHASEBE KAYDINA RASTLANILMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR.’
Yani dilekçemizde de iddia ettiğimiz gibi, resmi olarak böyle bir senet yoktur. Çünkü gerçekten Turkishbank A.Ş. ile karşılıklı olarak anlaşılarak verilmiş bir senet olsaydı, senedin düzenlenmiş bir bordrosu olması ve bu bordro ile senedin en geç 24 saat içinde de resmi defterlere işlenmiş olması gerekirdi. Bu konudaki suç duyurusu da 25.08.2011 tarihinde BDDK’ya yapılmıştır.
VE BU AÇIK VE TESPİT EDİLMİŞ MADDİ DELİL VE GERÇEĞE RAĞMEN, SAVCILIK MAKAMI, KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİRECEK NİTELİKTE DELİL BULUNMADIĞINI GEREKÇE OLARAK GÖSTEREBİLMİŞTİR..
1.3- Mali Bilirkişi raporunda açık olarak ifade edildiği gibi, 31.12.2008 tarihi itibarı ile, Turkishbank A.Ş.’ye olan borcumuz, hesaplara itirazımızın olması kaydı ile 3.264.000. TL’dir. Ödenmemiş tek bir devre faizimiz olmadığı gibi, Turkishbank A.Ş.’nin ödemelerle ilgili tek bir şartlı-şartsız bildirimi yoktur. Ayrıca, 16 Aralık 2008 tarihinde, Turkishbank A.Ş.’ye, Çorlu’da 10 000 metrekarelik bir sanayi arsası da ipotek olarak verilmiştir. Sahte olarak hazırlanan senedin, sözde düzenlenme tarihinden 11 gün sonra.
Tek başına Organize bir DOLANDICILIK SUÇU olan ve T.C.K Madde 158 (1)-f bendine göre cezalandırılması gereken Turkshbank A.Ş.’nin bu suçu ile ilgili hiçbir işlem ve soruşturma yapılmamıştır.
Son derece açık olarak görüldüğü ve tespit edildiği gibi Turkishbank A.Ş. teminat olarak aldığı senedi, kanunlara aykırı bir şekilde, haberimiz ve bilgimiz olmadan alacağından çok daha fazla miktarda doldurarak, tahsil etmek için işlemlere başlamıştır.
BU SUÇTUR VE HELE MUHATAP KURUMSAL KİMLİĞİ OLMASI GEREKEN BİR BANKA İSE DAHA AĞIR BİR SUÇTUR.
Bu suç ile ilgili olarak da 14.06.2011 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına ayrıca suç duyurusunda bulunulmuştur.
Soruşturma ile ilgili olarak sahte senedin sözde düzenlenme tarihinden bir hafta sonra, benimle birlikte Turkishbank A.Ş.’ye toplantıya gelen ve ŞAHİT olarak ifade veren emekli bankacı Çetin Çolpan’ın ve şüpheli eski merkez şube müdürü Ali Baba Şanlı’nın ifadeleri değerlendirilmemiş ve İFADELERİNE, KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR kararda hiç yer verilmemiştir.
VE SAVCILIK MAKAMI KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİRECEK NİTELİKTE DELİL BULUNMADIĞINI GEREKÇE OLARAK GÖSTEREBİLMİŞTİR.
1.4- Şikayetimizin önemli maddi tespitlerinden biri olan senet üzerindeki yazı ve imzaların yaşlarının belirlenmesi ile ilgili olarak, Kriminal Polis Laboratuarları Müdürlüğünün hazırladığı ekspertiz raporunun 2. maddesinde ifade edilen imza ve yazıların yaşlarının, memleketimizde teknik olarak tespitinin mümkün olmadığının ifadesi ile ilgili olarak, ilgili müdürlük ile daha sonra yaptığımız yazışmalarda, YAŞ TESPİTİNİN, yurt dışında ve özellikle A.B.D.’de yapılabildiği konusunda bilgilendirmeler yapılmıştır.
Kanunların uygulanabilmesi ve ADALET’in sağlanması için, ADLİ TEKNİK’ in son derece ilerlediği çağımızda, özellikle memleketimizde, bazı araştırma laboratuvarların bulunmadığı nedeninin arkasına sığınarak VAR OLAN DELİLLERİN KARARTILMASI ve bu eksikliğin daha geniş bir soruşturma ağı ile giderilmemesi doğru değildir.
Şişli Cumhuriyet Savcılığına verdiğimiz dilekçemizde de ifade ettiğimiz gibi, suç senedinin, bütün masrafları tarafımızdan karşılanmak üzere, yurt dışına gönderilerek, YAZI VE İMZALARIN YAŞLARININ da tespit edilmesi konusundaki talebimizdeki ısrarımızı sürdürüyoruz.
Bu konu ile ilgili olarak, ADALET BAKANLIĞINA bilgi verilerek, ŞİKAYETLERİMİZ İLE BİRLİKTE, HUKUKİ, İDARİ ve TEKNİK YARDIM talebimiz de ayrıca yapılacaktır.
VE SAVCILIK MAKAMI, KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİRECEK NİTELİKTE DELİL BULUNMADIĞINI GEREKÇE OLARAK GÖSTEREBİLMİŞTİR.
Şikayetimize esas teşkil eden bütün maddi deliller, Ekspertiz ve Mali Bilirkişi raporları ile ortaya çıkarılmış ve doğrulanmış olmasına rağmen, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 4 sayfalık incelenen soruşturma evrakı bölümünde, Bilirkişi raporları ile elde edilen ve doğruluğu tespit edilen İDDİA VE DELİLLERE yer vermiyerek, dilekçelerimiz ile talep etmemize rağmen, yeterli ve gerekli araştırma ve soruşturma yapılmadan ve soruşturmayı eksik bırakarak,17.06.2011 tarihinde, 2011 / 11829 karar numarası ile ‘Kovuşturmaya yer olmadığı’ hakkında karar vermiştir.
Talebimiz üzerine KARARA İTİRAZIMIZ nöbetci Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş ve Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 22.07.2011 tarihinde, 2011 / 996 Değişik İş no’lu karar ile, Hukuk sistemimize örnek teşkil edecek bir hızla, Yargılama dahi yapılmadan dosya üzerinden, ‘İtirazımızın reddine‘ karar ver
2.
İHMALE UĞRAYAN VE HAKSIZ OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZ BU KARARLARI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
‘’Kurumsal kimliğe sahip olması gereken bir bankanın adaleti yanıltmak ve geciktirmek için işlediği suçlar ve bu suçların işlenmesine bilerek veya bilmeyerek göz yumanlar muhakkak cezalandırılacaktır.’’ feryatlarımıza rağmen verilmiş olan TAKİPSİZLİK KARARLARI VE bu kararların Ağır Ceza Mahkemelerinde onaylanmalarına rağmen, aslında var olan fakat ZAMANINDA yeterince araştırılmayan deliller ile soruşturmanın devamı sağlanmış ve soruşturmanın bugün gelmiş olduğumuz noktasında, şikayetimize neden olan bütün suç unsurları ortaya çıkarılmıştır.
2.1- Şikayetimize esas olan suç senedinin Turkıshbank A.Ş.’nin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve bu nedenle bankanın Merkez Şubesi’nin müdürü olan Semra Oktayoğlu hakkında, , 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 156/1 ve TCK 53/1 Maddeleri uyarınca İDDİANAME düzenlenerek, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde 2012/30 E dosya numarası ile CEZA DAVASI açılmıştır.
Bunun dışında ise, aşağıda Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 19.10.2010 tarihinden 01.12.2013 tarihine kadar süren toplam 29 ay içinde Turkıshbank A.Ş.’ye gönderilmiş olan mektuplar incelendiği zaman, bankanın yapmış olduğu bütün hukuk ve etik dışı yaptırımları, önceden düşünerek ve planlayarak ( Haziran 2010 toplantı CD’si) uyguladığı açık olarak görülmektedir.
Ve bu planlamanın da; Merkez Şube eski müdürü olan ve Levent şube müdürü olarak atanmış olan Sanık Semra Oktayoğlu tarafından, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmasında, iddialarımızı ve devam etmekte olan Soruşturmayı doğrulayarak, adlarını hatırlayamadığı (!) üst yönetimden olan kişilerle ki, bu kişiler Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, eski Genel Müdür Abdullah Akbulak ve eski Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer’dir, birlikte hazırlandığı ifade ve ikrar edilmiştir.
Ayrıca, BDDK tarafından tayin edilen yeminli murakıplar tarafından hazırlanan rapor dava dosyasında görülemediği için, davamız açısından hayati önemde olan bu rapor da gerektiği gibi incelenememiştir.
Bu rapor incelendiğinde görülecektir ki, kayda alınmayan sadece bono olmayıp, Aralık 2008 tarihinde alınan Çorlu’daki araziye ait ipotek de banka kayıtlarında mevcut değildir.
Bankacılık usulünde, kredi verilmesi işlemleri sırasında şube tarafından müşteriye kredi verilmesi için yapılan talep üzerine, banka kredi komitesi tarafından kredi onaylanmasına ilişkin kredi tebliğ mektubu düzenlenerek kredi veren şubeye gönderilmektedir. Bu mektuplarda müşteri tarafından verilen teminatlar da belirtilmektedir.
Yaptığım şikayet üzerine BDDK yeminli murakıpları tarafından düzenlenen raporda şahsım hakkında düzenlenen 12 adet kredi tebliğ mektubu bulunduğu ve bu mektupların teminat kısmında bononun ve Çorlu’daki arazi üzerinde verdiğim ipoteğin yer almadığı belirtilmektedir.
Bu durum ise, gerek bononun gerek ise ipoteğin kasten kayıtlara yansıtılmadığını açık olarak göstermektedir.
2.2- 25.08.2010 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz şikayet ile başlayan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 2012/56863 numaralı dosyası ile devam etmekte olan Hukuk sürecinin bugün gelmiş olduğumuz noktasında,
Turkıshbank A.Ş. tarafından düzenlenmiş suç senedi ile suç senedini düzenleyen banka yetkilisinin hazırlamış olduğu ve tahrifat yapılarak üretilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili olarak, Savcılık dosyasına sunmuş olduğumuz Bilirkişi Sayın İsmail Özkan’nın 22.01.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile tespit edilmiş olan HUKUK dışı işlemler ve Ulusal Kriminal Büro’nun 28.02.2013 tarihli ‘’ADLİ BELGE UZMAN MÜTALASI’’ doğrultusunda,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma bürosu, 2012/56863 numaralı dosya ile, Turkıshbank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, eski Genel müdür Abdullah Akbulak, eski Genel müdür yardımcısı Taner Biçer ve sanık Semra Oktayoğlu hakkında; banka tarafından düzenlenmiş suç senedi ile suç senedini düzenleyen banka yetkilisinin hazırlamış olduğu ve tahrifat yapılarak üretilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili olarak, ‘’5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırılık, bedelsiz kalan senedi kullanma, hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik’’ suçlarından, 4 ayrı suç isnadı ile soruşturmaya devam etmektedir.
Ve bu Soruşturma çerçevesinde,
2.2.1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, 01.02.2013 tarihinde, Turkıshbank A.Ş.’den , Genel Kredi Sözleşmelerinin tanzim ve imzası ile şubenin hangi yetkilisinin ve yetkililerin hazır bulunduğunun, ivedilikle tespit edilerek Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesini istemiştir. (Ek.1)
2.2.2. Soruşturma dosyasından da açık olarak görüleceği gibi, 25.08.2010 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına, Turkıshbank A.Ş. hakkında yapmış olduğumuz, KIYMETLİ EVRAKTA SAHTECİLİK ile ilgili şikayet başvurumuzda ifade ettiğimiz bütün hususlar, maddi olarak bilirkişi raporları ile tespit edilmiş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu; Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 16.03.2011 tarihinde istenmiş olmasına rağmen, ancak 18.13.2013 tarihinde, yani ancak 21 ay sonra sonra teslim alınabilmiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları ile suç senedinin aslı, gerekli araştırma ve tespitlerin yapılabilmesi için, 21.03.2013 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğüne göndermiştir. (Ek.2)
2.3. 2011/74404 numara ile devam etmekte olan Savcılık Soruşturmasına neden olan şikayetimi Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım 25.08.2010 tarihinden bu güne kadar; 650 gün, 21’inci ay’ın içindeyiz 34 ay veya toplam olarak 2 yıl 10 ay geçmiştir.
Bu süre içinde, şikayetimin esası olan SUÇ SENEDİ, Turkıshbank A.Ş.tarafından Savcılık makamına aylarca teslim edilmemiş, senedin savcılık makamına teslim edilmesi için, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının toplam 5 tekit yazısını kapsayan 7.5 ay veya 224 gün sonra, ancak, Savcılık Makamına ancak teslim edilmiştir.
Buna mukabil, bilirkişi incelemelerinin yapılabilmesi için, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 16.03.2011 tarihli ve 2010/48802 sayılı, kredi sözleşmelerinin asıllarının da teslim edilmesi ile ilgili yazısına rağmen, üzerinden 22 ay ve yaklaşık olarak 1 tam yıl 8 ay geçmiş olmasına rağmen kredi sözleşmelerinin asılları Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmemiş, ekte örneğini sunmuş olduğum ve 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazmış olduğum dilekçeden sonra, Savcılık Makamı yine aylardır göndermiş olduğu tekitlerden netice alınamayınca, yetkili memur göndererek aldırması ile Ocak 2013 tarihinde, yani yıllar sonra Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kasasına alınabilmiştir.
Soruşturmanın, BANKACILIK SUÇLARI kapsamında ise, Cumhuriyet Savcılığının, BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU BAŞKANLIĞINA hitaben yazmış olduğu ‘’…Alınan 16.05.2011 tarihli bilirkişi raporunun değerlendirme ve sonuç kısmının 7. Fıkrasında, şikayet konusu olan 25.12.2008 ödeme tarihli 3.700.000.,bankanın ticari defterlerinde muhasebe kaydının tutulmadığı tespit edilip, bu suç yönünden soruşturma evrakı tefrik edilmiş olmakla, Bilirkişi raporundaki Gerçeğe aykırı muhasebeleştirme ve kayıt dışı işlem tespiti ile ilgili olarak, 5411 sayılı Bankacılık kanununun 156.maddesi gereğince gerekli değerlendirmenin yapılarak, yazılı başvuruda bulunup bulunulmayacağının bildirilmesi rica olunur.’’ yazısına, ancak 3 tekit yazısından sonra, aradan 205 gün ve yaklaşık olarak da 7 ay geçtikten ve aynı günlerde, YARGITAY tarafından suç senedi ile yapılan satışların onaylanmasından sonra ancak cevap gelebilmiş ve Turkısh Bank A.Ş’ nin suçu tespit edilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sayın Fehmi Tosun tarafından, 23.09.2010 tarihinde Turkıshbank A.Ş.yetkili ve görevlilerine gönderilmiş olan, suç senedinin aslının, Savcılık Makamına teslim edilmesi ile ilgili, Şüpheli Çağrı Kağıdı ile, Şişli Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Oğuzhan Atamtürk Uyar’ın, 16.03.2011 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’ ye göndermiş olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri asıllarının, Savcılık Makamına teslim edilmesi ile ilgili mektubundan, bu güne kadar geçen yaklaşık 33 ay içinde Savcılık Makamlarının, Turkıshbank A.Ş.’den bilgi ve belgelerin teslim alınabilmesi için göstermiş olduğu uğraş ve çabalara ait resmi belgelerin tarih sırası ile açıklaması aşağıdadır.
1.İstanbul Cum. Sav. Fehmi Tosun,‘’Adil Altay Güney’in ifade tutanağı’’ 19.10.2010 (Ek.3)
2.İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun, ‘’Şüpheli çağrı kağıdı’’ 23.09.2010 (Ek.4)
3.İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun, ‘’ Şüpheli davetiyesi’’ 23.09.2010 (Ek.5)
4.İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun, ‘’ Senet aslı teslim yazısı’’ 14.10.2010 (Ek.6)
5.İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun, ‘’ Senet aslı teslim için tekit’’14.10.2010 (Ek.7)
6.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’ Senet aslı teslim yazısı’’ 09.12.2010 (Ek.8)
7.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’ Senet aslı teslim yazısı’’ 09.12.2010 (Ek.9)
8.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’ Senet aslı tekit ikrarı’’ 05.01.2011 (Ek.10)
9.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’Em.Müd. senedin temini’’ 06.01.2011 (Ek.11)
10.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’ Senedin alınması’’ 26.01.2011 (Ek.12)
11.Şişli Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’Semra Oktayoğlu’nun ifadesi.’’ (Ek.13)
12.Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na 23.02.2011 (Ek.14)
13.Gen. Müd.ve Gen.Müd. yrd.’na ulaşılamadığınıntutanağı 23.02.2011 (Ek.15)
14.Senet aslı ile GKS’leri dolduran kişinin aynı kişi olduğu ihbarı 09.03.2011 (Ek.16)
15.Şişli Cum. Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’GKS asıllarının teslimi ‘’ 16.03.2011 (Ek.17)
16.Şişli Cum. Savcısı Oğuzhan A.Uyar, ‘’ Kriminal Polis Lab.Md.’ne’’ 07.04.2011 (Ek.18)
17.İstanbul Cum. Savcısı Ercan Devrim, ‘’ GKS asılları teslimi hakkında.’’ 11.12.2012 (Ek.19)
18.İstanbul 15.As.Tic. Mahkemesine,’’GKS asıllarının teslimi hakkında’’ 08.01.2013 (Ek.20)
19.İstanbul Cum. Sav. Ercan Devrim, ‘’GKS asıllarının teslimi için tekit’’ 08.01.2013 (Ek.21)
20.GKS ASILLARININ SAVCILIK MAKAMINA TESLİM EDİLMESİ. 18.01.2013 (Ek.22)
21.İstanbul Cum. Savcısı Ercan Devrim, ‘’Krim. Polis Lab.Müdürlüğüne. 21.03.2013 (Ek.2)
VE TURKISHBANK A.Ş. TARAFINDAN NE ZAMAN CEVAPLANDIRILACAĞI BİLİNMEYEN,
22.SAVCILIK MAKAMININ GKS SORGULAMASI 01.02.2013 (Ek.1)
SORUŞTURMAYI ENGELLEME, UZATMA VE DELİLLERİ KARARTMA AMACI TAŞIYAN BU DAVRANIŞIN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR VE SUÇTUR. (BANKALAR KANUNU MADDE 153, MUSTAFA AKIN, BANKACILIK CEZA HUKUKU )
BU SUÇUN DA, İŞLENMİŞ OLDUĞU AÇIK OLARAK GÖRÜLMÜŞ OLMASINA RAĞMEN, SAVCILIK MAKAMI TARAFINDAN, BU SUÇ İLE İLGİLİ OLARAK DA BİR CEZA DAVASI AÇILAMAMIŞTIR.
2.4. Yukarıda açıkladığımız EKSPERTİZ ve MALİ BİLİRKİŞİ raporundan da açık olarak görüldüğü ve tespit edildiği gibi, şube müdürü Semra Oktayoğlu’nun ,Cumhuriyet Savcılığına bankanın avukatı eşliğinde verdiği ifadenin de planlanarak kurgulanmış YALAN olduğu ortaya çıkmıştır ve bu suçtur. (BANKALAR KANUNU MADDE 155. (MUSTAFA AKIN, BANKACILIK CEZA HUKUKU)
2.5. Savcılık Makamının, Genel Kredi Sözleşmelerini kimin hazırladığı konusundaki sorusunun muhatabı Merkez şube müdürü olan Semra Oktayoğlu’ dur. Genel Kredi Sözleşmelerinin hazırlanması ile suç senedinin hazırlanması ile ilgili görevlendirme, şube müdürü olarak kendisi tarafından yapılmıştır. Bu nedenle de bu konularla ilgili olarak, kendisinin haberi olmadığı hakkındaki beyanları ise gerçek dışıdır ve bu konudaki gerek Savcılık Makamında ve gerekse Mahkemelerdeki ifadeleri ise çok açık olarak, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 155. Maddesine aykırıdır.
Merkez şube Müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, ‘’5411 SAYILI BANKACILIK KANUNU’NUN 155. MADDESİ OLAN, GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNMAK’’ suçu ile de CEZA DAVASI açılması gerekir.
Şikayet konusu suç senedi ile ilgili olarak, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/48802 Soruşturma numaralı dosyada Semra Oktayoğlu’ nun ifadesi.
‘’ …senedi hem kendisinin hem de eşinin imzalamasını istedik. Kendisi eşi huzurda bulunmadığı için senedi doldurup eşine de imzalatarak getireceğini söyledi. Dolayısı ile şu anda şikayete konu olan senedi kendisi haricen doldurdu ve bankamıza düzenlenmiş ve imzalanmış olarak getirip teslim etti. Hatta beni telefonla arayarak senedin tanzimi ile ilgili miktarını ne kadar yazacağını sordu. Ben de borcunu ve faizini hesaplayarak yaklaşık olarak 3.700.000.00TL olarak doldurmasını söyledim…
Şikayet konusu suç senedi ile ilgili olarak, Emniyet müdürlüğünce hazırlanmış 29.04.2010 tarih ve BLG-2011/4189 Uzmanlık numaralı EKSPERTİZ RAPORU’nun 2. Sayfasının 3 no’ lu maddesinin © bendi,
‘’İnceleme konusu sözleşme fotokopilerindeki el yazıları ile, inceleme konusu senetteki el yazıları arasında ( Adil Altay Güney ibareli el yazıları hariç ) kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden uygunluk ve benzerlikler bulunduğu müşahede edilmekle,’’
Şikayet konusu suç senedi ile ilgili olarak, BİLİRKİŞİ Grafoloji ve Sahtecilik uzmanı sayın İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan, 22.01.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ nın, 9. Sayfa ve 2.bendi,
‘’İnceleme konusu, alacaklı ‘’TURKISHBANK A.Ş.’’, borçlu ‘’GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ’’ ve kefil ‘’ ADİL ALTAY GÜNEY’’ adlarına tanzim edilmiş 04.12.2008 tanzim ve 25.12.2008 ödeme günü, 3.700.000 / Üçmilyon yediyüzbin YTL meblağlı senet fotokopisindeki el yazılarının, kefil satırında yazılı ‘’ADİL ALTAY GÜNEY’’ isim yazıları hariç, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/604E sayılı dosyasına ‘’TURKISHBANK A.Ş.’’ tarafından sunulan ‘’TURKISHBANK A.Ş.Merkez şubesi’’ ile müşteri ‘’GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNBŞAATLAR LTD.ŞTİ’’, Müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil ‘’Adil Altay Güney’’ ve ‘’Sevil Güney’’ adlarına tanzim edilmiş GKS’lerdeki el yazılarını yazan (Teamülde GKS’ler banka görevlileri tarafından düzenlendiklerinden) BANKA GÖREVLİSİNİN ELİ ÜRÜNÜ OLDUĞU KANAATİNE VARILMIŞTIR.’’
Bu nedenle de, Genel Kredi Sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerin Mahkemeden almış olduğumuz tasdikli fotokopilerin incelenmesi ile, daha önce Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmelerin karşılaştırılması neticesinde tespit etmiş olduğumuz bulgular, Genel Kredi Sözleşmelerinin bugüne kadar neden Turkıshbank A.Ş tarafından, yıllarca süren talep ve tekit yazılarına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmeyerek, sözleşme asıllarının, suç senedinin aslı ile birlikte kriminal incelemeye gönderilmesinin ve kesin rapor alınmasının engellenmiş olduğunun, son derece açık bir göstergesi olmuştur.
SONUÇ.
1.HAKLI OLDUĞUMUZ VE HAKLI OLDUĞUMUZU DA BİLDİĞİMİZ HALDE, UZAYIP GİDEN SORUŞTURMALAR, ÖNYARGILI OLARAK VE GEREKLİ OLAN İNCELEME VE SORUŞTURMALAR YAPILMADAN VERİLMİŞ KARARLAR İLE, AİLE HAYATIMIZ, VARLIĞIMIZ VE HUZURUMUZ YOK OLDUĞU GİBİ, TİCARİ İTİBARIMIZ DA KAYBETTİRİLMEYE ÇALIŞILARAK, PİYASADA İŞ YAPAMAZ HALE GETİRİLMİŞ DURUMDAYIM.
BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN, YAPILMIŞ VE YAPILMAKTA OLAN BÜTÜN BU HAKSIZLIKLARA KARŞI, HAK VE HUKUK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEK KONUSUNDA KARARLIYIM VE KAZANACAĞIM KONUSUNDA DA İNANÇLIYIM.
TÜRKİYE’DE DE, HAKİMLER VE SAVCILAR VARDIR.
Turkıshbank A.Ş. bugüne kadar, cevap vermeme, geciktirme ve süreyi olabildiğince uzatma uygulamasını; bugüne kadar devam eden Hukuk süreci içinde planlanmış, Resmi Makamların talep etmiş olduğu evrakları geciktirerek ve vermeyerek 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 153. Maddesini de açık olarak ihlal edilerek, ceza davalarının zamanında açılmasını engellemiş ve kazanmış olduğu 2.5 seneyi aşkın ve bizleri perişan eden zaman dilimi içinde, kendisine iyi niyetle ipotek etmiş olduğumuz ve kredi borcumuzun 4 misli değerindeki gayrimenkullerimizi, kendi düzenlemiş oldukları ve Turkıshbank A.Ş.’nin Ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş olan şikayetimize esas suç senedinin kullanılmış olduğu icra satışları ile GASP etmiştir.
Turkıshbank A.Ş. ile 52 aydır sürdürmekte olduğumuz Hukuk Mücadelesi yazılı ve görsel basında da yer almaya başlamış; YENİ ŞAFAK Gazetesi 21.Nisan.2013 tarihinde, ‘’TURKISH VURGUN’’ başlığı ile, geniş ve manşetten verilen bir haber yayınladıktan sonra, 22 ve 23 Nisan günlerinde de Turkıshbank A.Ş. ve avukatları hakkındaki yayınlarına devam etmiş, TV NET Televizyonu ise, 23.Nisan.2013 Tarihindeki ‘’Habere Bakış’’ proğramında, dosyalarda gizli kalan Hukuk Mücadelemizin, Topluma mal edilmesini sağlamıştır.
Şikayetimizle de doğrudan ilgili olan bu haberlerin yayınlanmış olduğu 21.Nisan.2013, 22.Nisan.2013, 24.Nisan.2013 tarihli YENİ ŞAFAK gazeteleri dilekçemizin ekinde olup, 23.Nisan.2013 saat 19.50’de TV NET’ de yapılmış olan ‘’Habere bakış’’ program CD’si ise, Turkıshbank A.Ş.ile Hukuk Mücadelemiz konusunda açmış olduğumuz, ‘’GOOGLE, WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ haber sitesinden izlenebilir.
HER ŞEYE RAĞMEN, UMUDUMUZU KAYBETMEDEN, BU HAKSIZLIKLARA DUR DİYEBİLECEK VE SUÇLULARI KİM OLURSA OLSUN CEZALANDIRACAK BİR MAHKEMENİN DE OLDUĞUNA İNANIYORUZ.
2.Kurumunuzdan gelen, 22.04.2013 tarihli mektupta ifade edilmiş olan, ‘’…şikayetin işleme konulmamasına dair kararın kaldırılmasını gerektiren herhangi bir delil ve durumun bulunmadığı’’ tespitindeki, Sayın Tetkik Hakimi Nuri Karakuş’un bu tespite esas olan çalışma raporlarında, hangi evraklara müracaat edilip incelendikten sonra bu tespitin yapıldığı konusunun da tarafıma acil olarak bildirilmesini ve bu bildirimden sonra da, eksik olan bilgi ve delillerin, yine acil olarak tarafımdan Kurumunuz Genel Kuruluna ulaştırılacağımı, özellikle ifade etmek isterim.
‘’BİR TEK KİŞİYE YAPILAN HAKSIZLIK, TÜM TOPLULUĞA YÖNELMİŞ BİR TEHDİTDİR’’. MONTESQUİU
YUKARIDA AÇIK OLARAK İFADE ETTİĞİMİZ VE BİLİRKİŞİ RAPORLARI İLE DE DOĞRULANAN, FAKAT BUNA RAĞMEN EKSİK BIRAKILAN SORUŞTURMA, ARAŞTIRMA VE YAPTIĞIMIZ ŞİKAYET İLE İLGİLİ GEREKLİ İŞLEMLERİN YAPILMASINI, EMİR VE MÜSAADELERİNİZE ARZ EDERİZ.
SAYGILARIMIZLA.
ADİL ALTAY GÜNEY
YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR
GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.
EKLER:
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun 21.03.2013 tarihli yazısı
2. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun 01.02.2013 tarihli yazısı
3-22. Resmi yazılar.
4. 21.Nisan.2013 tarihli Yeni Şafak Gazete küpürü.
5. 22.Nisan.2013 tarihli Yeni Şafak Gazete küpürü.
6. 23.Nisan.2013 tarihli Yeni Şafak Gazete küpürü.
altayguney@guneykonut.com.tr
http://www.guneykonut.com.tr
http://www.kemerormanevleri.com
TELEFON : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73
ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 /16 BAKIRKÖY – İSTANBUL