İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA, YAPMIŞ OLDUĞU KÜFÜR,HAKARET VE TEHDİTLER NEDENİ İLE ADALET BAKANLIĞI’NA DA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLDİ.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN‘IN,  MAKAMINDA VE DEVAMINDA MAHKEME KALEMİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİTLERİ NEDENİ İLE,  15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’ NE  2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILDIKTAN  SONRA, 30.06.2014 TARİHİNDE  HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA VE 16.07.2014 TARİHİNDE DE ADALET BAKANLIĞI’NA  ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.  

İSTANBUL 15.İCRA MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN’IN  HAKİMLİK VAKAR VE ONURUNA YAKIŞMADIĞI GİBİ,  İNSANLIK ONURUNU DA AYAKLAR ALTINA ALMIŞ OLAN  BU SÖYLEM DAVRANIŞLARI NEDENİ İLE EN KISA ZAMANDA GEREKTİĞİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAĞINA İNANIYORUZ.

 

 

 ‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

T.C. ADALET BAKANLIĞI

ADALET BAKANI   SAYIN BEKİR BOZDAĞ                                                                                        16.07.2014

 

ŞİKAYET EDEN            :  Adil Altay GÜNEY  (49021106766)

Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,              Bakırköy – İSTANBUL

ŞİKAYET EDİLEN      :  Hakim Dursun Karaman (34223)

İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi.

KONU                                   :  İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karaman’ın  di-

lekçe vermek için gitmiş olduğum makamında ve devamla Kalem-

de, küfür ve hakaret ederek dövmekle tehdit etmesi.

DELİLLER                       : İddiama konu dilekçe sureti, 25.06.2014 günü 15.İcra Hukuk Mah-

kemesi  Kaleminde  görevli personel’in tanıklıkları,  2014/40 Esas

dava dosyası.

 

 

AÇIKLAMA                   :

05.12.2012 tarihli ADALET BAKANLIĞI şikayet dilekçemizle ilgili olarak  Sayın Bakanlığınızın talimatları ile açılmış olan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunda, 2013/3976 Soruşturma Numarası ile devam etmekte olan Soruşturmanın, ana unsurlarında biri olan Turkıshbank A.Ş. ile devam etmekte olan Hukuk davamızın hakimi, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karahan hakkındaki  şikayetlerimizin, ayrıca Sayın Makamınıza da sunularak, Sayın Makamınızın da  bilgilendirilmesi hakkındadır.

Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan 2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası hakkında aleyhimizde verilmiş olan kararın,  Yargıtay 12.Hukuk Dairesinden  Bozularak dönmesinden sonra, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yeniden açılmış olan 2014/40 Esas Numaralı dava dosyamızla ilgili olarak,  23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan 4 numaralı duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak,  ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’  Kararı verilmiştir.

Avukatım olmadan yapılmış ve karara bağlanmış olan  4 Numaralı Celse’nin Tutanağa geçirilmemiş olan konuşmalarının,  tespit edilerek kayıtlara geçirilebilmesi için,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçeyi, UYAP taramasını yaptırdıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olan şikayetli Hakim Dursun Karaman’ı  makamında ziyaret ederek,  havalesinin yapılması için kendisine teslim ettim.

Vermiş olduğum dilekçe şikayetli Hakim tarafından okunduktan sonra,  şikayetli Hakim, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden  zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığını ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğini ve her zaman olduğu gibi, yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söyledi.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, şikayetli Hakim’e, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığını sorduğumda,  ‘’BANA    …ÖTÜNÜ YİYEYİM  AYAKLARI YAPMA  LAN.‘’   diyerek bağırarak küfürle hakaret etti.

Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra, şikayetli Hakim’e,  belki de babası yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün yakışmadığını söylediğim zaman,  dilekçeyi havale etmeyeceğini ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odasından çıkmamı istedi.

Şikayetli Hakim’in odasından çıktıktan sonra,  doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, şikayetli Hakim arkamdan 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime yürüdü.   Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.

Şikayetli Hakim ithamlarının doğru olmadığını anladıktan sonra,  arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de önyargılı oldum…’’   cevabını vermesi üzerine de ben,  evet  Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanızdır,  dedikten sonra, şikayetli Hakim’e  odasında  bana söylemiş  olduğu  son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  diyerek bağırmasının doğru olmadığını  ifade ederek,  kendisine bütün bunları neden yaptığını sordum.

Şikayetli Hakim’in bu soruma karşılık  Kalem Çalışanlarına açıklaması ise,  ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA, MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’  olmuştur.

Şikayetli Hakim bu son derece çirkin söyleminden sonra ise,  bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …’diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit etmiştir.  Ben ise, burasının Adliye olduğunu ve ayrıca kendisinden de büyük olduğumu,   söylemiş olduğu sözlerin ise kendisine yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyledim. Devamında,  aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunu söyledim.  Bunun överim,üzerine şikayetli Hakim,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek tekrar üzerime yürümeye çalıştı.  Bunun üzerine de cevaben, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonra,    şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın cevabı ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

Bunun üzerine şikayetli Hakim Dursun Karaman’a, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de kendisi olmadığını ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrıldım.

Ben Kalem’in önünden ayrılıp koridora yöneldiğim sırada şikayetli Hakim  arkamdan hala bağırmaya devam ediyordu.

‘’BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM  DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

NETİCE VE TALEBİMİZ :

Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın  yapmış olduğu  KÜFÜR, HAKARET ve TEHDİTLER ile ilgili olarak, ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet hakkımı kullanarak hakkında şikayette bulunuyorum. Ayrıca kendisi hakkında tazminat davası açma hakkımı da saklı tutarak, 

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, özünde ahlaki ve etik  olmayan bütün davranışları ve  bu davranışların herhalde sebebini  oluşturan  yanlı  kararlarının incelenmesini,

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, 06.2014 tarihinde dilekçe vermek için gitmiş olduğum odasındaki ve devamında Mahkeme Kalemindeki davranış ve söylemleri, Hakimlik vakar ve onuruna yakışmadığı gibi, insanlık onurunu da ayaklar altına alan ve  şahsıma karşı da HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT içermektedir.  Bu nedenle, şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında şikayetçi olduğumdan gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,

 

Arz  ve talep ederim.

 

SAYGILARIMLA.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

Ek.

 

1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında İddiama konu 26.06.2014 tarihli dilekçe sureti.

2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında 2.kez REDDİ HAKİM talebi.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ATAKÖY 11.KISIM ZAMBAK BLOK A/8                                            BAKIRKÖY – İSTANBUL

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA 30.06.2014 TARİHİNDE HSYK’YA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLDİ.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN‘IN,  MAKAMINDA VE DEVAMINDA MAHKEME KALEMİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİT NEDENİ İLE, HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’ NE  2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILDIKTAN  SONRA, HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA AYRICA HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA DA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.  HSYK’ YA  30.06.2014 TARİHİNDE VERİLEN  ŞİKAYET DİLEKÇESİ, İSTANBUL ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI TARAFINDAN 9147 SAYI İLE İŞLEME ALINMIŞTIR.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA YAPILMIŞ OLAN 2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ VE HSYK’YA YAPILAN  ŞİKAYET BAŞVURULARI;   10.03.2014 TARİHLİ VE İLK  REDDİ HAKİM TALEBİMİZİN REDDİNİN TEMYİZİ  İÇİN  YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE  GÖNDERİLEN TEMYİZ DOSYASINA,   UYAP  KANALI İLE EKLENEBİLMESİ İÇİN ,  İSTANBUL 21.İCRA HUKUK MAHKEMESİ  KALEMİ’NE  TESLİM EDİLMİŞTİR.

 

 

‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU SAYIN BAŞKANLIĞINA

Sunulmak üzere

 

İSTANBUL ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA                                30.06.2014

 

                                                                                        

ŞİKAYET EDEN            :  Adil Altay GÜNEY  (49021106766)

                                           Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,              Bakırköy – İSTANBUL

ŞİKAYET EDİLEN         :  Hakim Dursun Karaman (34223)

                                           İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi.

 

KONU                             :  İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karaman’ın  di-

                                           lekçe vermek için gitmiş olduğum makamında ve devamla Kalem-

                                           de, küfür ve hakaret ederek dövmekle tehdit etmesi.

DELİLLER                       : İddiama konu dilekçe sureti, 25.06.2014 günü 15.İcra Hukuk Mah-

                                           kemesi  Kaleminde  görevli personel’in tanıklıkları,  2014/40 Esas

                                           dava dosyası.

AÇIKLAMA                    : 

 

Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan 2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası hakkında aleyhimizde verilmiş olan kararın,  Yargıtay 12.Hukuk Dairesinden  Bozularak dönmesinden sonra, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yeniden açılmış olan 2014/40 Esas Numaralı dava dosyamızla ilgili olarak,  23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan 4 numaralı duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak,  ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’  Kararı verilmiştir.

Avukatım olmadan yapılmış ve karara bağlanmış olan  4 Numaralı Celse’nin Tutanağa geçirilmemiş olan konuşmalarının,  tespit edilerek kayıtlara geçirilebilmesi için,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçeyi, UYAP taramasını yaptırdıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olan şikayetli Hakim Dursun Karaman’ı  makamında ziyaret ederek,  havalesinin yapılması için kendisine teslim ettim.

Vermiş olduğum dilekçe şikayetli Hakim tarafından okunduktan sonra,  şikayetli Hakim, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden  zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığını ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğini ve her zaman olduğu gibi, yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söyledi.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, şikayetli Hakim’e, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığını sorduğumda,  ‘’BANA    …ÖTÜNÜ YİYEYİM  AYAKLARI YAPMA  LAN.‘’   diyerek bağırarak küfürle hakaret etti.

Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra, şikayetli Hakim’e,  belki de babası yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün yakışmadığını söylediğim zaman,  dilekçeyi havale etmeyeceğini ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odasından çıkmamı istedi.

Şikayetli Hakim’in odasından çıktıktan sonra,  doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, şikayetli Hakim arkamdan 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime yürüdü.   Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.

Şikayetli Hakim ithamlarının doğru olmadığını anladıktan sonra,  arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de önyargılı oldum…’’   cevabını vermesi üzerine de ben,  evet  Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanızdır,  dedikten sonra, şikayetli Hakim’e  odasında  bana söylemiş  olduğu  son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  diyerek bağırmasının doğru olmadığını  ifade ederek,  kendisine bütün bunları neden yaptığını sordum.

Şikayetli Hakim’in bu soruma karşılık  Kalem Çalışanlarına açıklaması ise,  ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA, MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’  olmuştur.

Şikayetli Hakim bu son derece çirkin söyleminden sonra ise,  bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …’diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit etmiştir.  Ben ise, burasının Adliye olduğunu ve ayrıca kendisinden de büyük olduğumu,   söylemiş olduğu sözlerin ise kendisine yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyledim. Devamında,  aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunu söyledim.  Bunun üzerine şikayetli Hakim,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek tekrar üzerime yürümeye çalıştı.  Bunun üzerine de cevaben, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonra,    şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın cevabı ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

Bunun üzerine şikayetli Hakim Dursun Karaman’a, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de kendisi olmadığını ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrıldım.

Ben Kalem’in önünden ayrılıp koridora yöneldiğim sırada şikayetli Hakim  arkamdan hala bağırmaya devam ediyordu.

‘’BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM  DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

NETİCE VE TALEBİMİZ :

Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın  yapmış olduğu  KÜFÜR, HAKARET ve TEHDİTLER,  ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet hakkımı kullanarak hakkında şikayette bulunuyorum. Ayrıca kendisi hakkında tazminat davası açma hakkımı da saklı tutarak,

 1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın,  özünde ahlaki ve etik  olmayan bütün davranışları ve  bu davranışların herhalde sebebini  oluşturan  yanlı kararlarının incelenmesini,

 2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın,  25.06.2014 tarihinde dilekçe vermek için gitmiş olduğum odasındaki ve devamında Mahkeme Kalemindeki davranış ve söylemleri, Hakimlik vakar ve onuruna yakışmadığı gibi, insanlık onurunu da ayaklar altına alan ve  şahsıma karşı da HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT içermektedir.  Bu nedenle, şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında şikayetçi olduğumdan gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,

Arz  ve talep ederim.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

 Ek.

 1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında İddiama konu 26.06.2014 tarihli dilekçe sureti.

2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında 2.kez REDDİ HAKİM talebi.

 

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

 

ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16,                       BAKIRKÖY – İSTANBUL

 

İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE, TEHDİT VE HAKARET SUÇLARI İLE YARGILANMAKTA OLAN TURKISHBANK A.Ş. AVUKATLARI GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK HAKKINDA, 26.06.014 TARİHİNDE MAHKEME’YE VERİLMİŞ OLAN DİLEKÇE.

İNGİLTERE’DE DE (ENGLAND)  BANKACILIK FAALİYETLERİNDE BULUNAN VE ABDULRAHMAN AL BAHAR’IN YÖNETİM KURULU BAŞKANI OLDUĞU NATIONAL BANK OF KUWAİT’İN DE  BÜYÜK HİSSEDARI  OLDUĞU  TURKISHBANK A.Ş.’NİN  AVUKATLARI  OLAN SANIK GÜNAY YILMAZ VE SANIK YALIM ŞENTÜRK’ÜN,   SORUŞTURMA MAKAMLARI VE MAHKEMELERE VERMİŞ OLDUKLARI BEYAN VE İFADELERİNDEKİ  SAYISIZ YALANLARIN ORTAYA ÇIKARILMASINDAN SONRA,   11.06.2014  TARİHİNDE İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE  YAPILAN DURUŞMADA,   SANIKLARIN DEĞİŞEN AVUKATLARINDAN   SAYIN ARSLAN TAYLAN ERİMER’İN,  MAHKEME HEYETİNE YAPMIŞ OLDUĞU TALEP BEYAN,   SANIK AVUKATLARIN BU GÜNE KADAR BÜTÜN SORUŞTURMA MAKAMLARI VE MAHKEMELERE DEVAMLI OLARAK YALAN SÖYLEDİKLERİNİN AÇIK BİR İTİRAFI OLMUŞTUR.

 ‘’…MAHKEME HER İKİ MÜVEKKİLİM HAKKINDA İFADELERİNİ SANIK SIFATI İLE ALMIŞTIR, ANCAK SANIKLAR HER ŞEYİ SÖYLEMEK VE  DOĞRU SÖYLEMEK ZORUNDA DEĞİLDİR,   FAKAT TANIKLARIN DOĞRU SÖYLEMEK MECBURİYETLERİ VARDIR,  DOLAYISI İLE HER İKİ MÜVEKKİLİM İLE İLGİLİ İDDİALAR DOĞRULTUSUNDA,  DİĞER MÜVEKKİLİMİN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ.

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

                    

İSTANBUL 7. AĞIR CEZA  MAHKEMESİ

BAŞKANLIĞINA                                                                          26.06.2014

 

DOSYA NO                        : 2013 / 345 Esas

KATILAN                            : Adil Altay Güney,

                                              Vatandaşlık Numarası :49021106766

                                              Ataköy 11.Kısım Zambak Blok A/8               Bakırköy-İSTANBUL

 SANIKLAR                         : 1. Avukat Günay Yılmaz

                                              Dolapdere caddesi no:187                          Pangaltı – İSTANBUL

                                              2. Avukat Yalım Şentürk

                                              Sahrayı cedit mah. Uçar sok.No:8/48         Kadıköy – İSTANBUL

 SUÇ                                     : HAKARET ve TEHDİT

 

Sayın Başkan ve Sayın üyeler.

Sanık Günay Yılmaz’ın  yargılamanın ilk duruşmasındaki işlenmiş olan suçları ikrar eden ilk ifadesini yineleyerek  tekrar dikkatlerinize sunmak istiyorum.

 ‘’Bildiğiniz gibi ben ölümle tehdit suçlaması ile burada bulunmuyorum…’’

 İfadesi ile,  söze kendisini diğer sanık Yalım Şentürk’ten ayırmaya çalışarak ve   aslında işlenmiş olan bütün suçu da ikrar ederek başlamıştır.     Halbuki sanık Yalım Şentürk’ün ölümle tehdit etmesini  azmettiren ve sonra da kenara çekilmeye çalışan sanık Günay Yılmaz’dır.

 1.Vermiş olduğum son dilekçelerde, sanık Günay Yılmaz ve sanık Yalım Şentürk’ün yıllardan beri Mahkemelere ve Savcılık Makamları’na vermiş oldukları dilekçe ve ifadelerindeki yalan beyan ve ifadelerini belgeleri ile ortaya çıkararak, Sayın Mahkemenizdeki beyanlarının da bu çerçevede değerlendirilmesinin gerektiği konusunun önemi bilgilerinize sunulmuştur.

 Sanıkların Soruşturma Makamları ve Mahkemelere vermiş oldukları sayısız yalanların ortaya çıkarılmasından sonra, 11.06.2014 tarihinde yapılmış olan Duruşmada, sanıkların değişen Avukatlarından Sayın Arslan Taylan Erimer’in, Sayın Mahkeme Heyetinize yapmış olduğu talep beyan,  sanıkların Soruşturma Makamları ve Mahkemelere bu güne kadar devamlı olarak yalan söylediklerinin açık olarak itirafı olmuştur.

 ‘’…Mahkeme her iki müvekkilim hakkında ifadelerinin sanık sıfatı ile almıştır, ancak sanıklar her şeyi söylemek ve doğru söylemek zorunda değildir, fakat tanıkların doğru söyleme mecburiyeti vardır, dolayısı ile her iki müvekkilim ile ilgili iddialar doğrultusunda, diğer müvekkilimin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz.’’

 Hukuk’a belki uygun gözükebilen fakat,  sanıkların özellikle bir Banka’nın avukatları olması sebebi ile, akıllara durgunluk verecek kadar ETİK ve AHLAK değerlerinden yoksun olduğu açık olan bu talebin,  sanıklar hakkındaki iddialarımızı doğruladığı ve sanıkların hiçbir beyanına itibar edilmemesi gerektiği açık olarak ortaya çıkarılmıştır.

 2.Sanık avukatlar, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu  ‘’BOZMA’’ kararına,  İstanbul 15.İcra Mahkemesi’nin direnebilmesi için bir alt yapı oluşturmak ve en azından bir kavram kargaşası yaratarak dikkatlerin dağıtılması için, ilgili Mahkeme’de 10.İcra Müdür yardımcısı ile bir polisin tanık olarak dinlenmesini sağlamıştır. Ağır Ceza Mahkemesi olarak Dava konusu olan TEHDİT ve HAKARET suçu ile zaman ve mekan olarak hiçbir ilgisi bulunmadığı dikkatlerinizden kaçmayacağına inandığım Tanık ifadeleri ile ilgili olarak 23,06.2014 tarihinde İstanbul 15.İcra Mahkemesine verilmiş olan dilekçe ektedir. (Ek.1)

 3.MOBESE kayıtları incelendiğinde, Sanık avukatların suç tarihinde Çağlayan Adliyesi’nin B kapısındaki 1 ve 2 numaralı kameraların çekmiş olduğu görüntüler incelenmiş ve,  sanıkların tehdit ve hakaret söylemlerine aynen uyan vucut hamlelerinde bulunduğu açık olarak gözükmektedir. Bunun dışında da ayrıca sanıkların, Saat 09.11.28’de suç mahalline çıkışları ve Saat  09.16.26’da içeri girişleri, Saat 09.42.36’ da suç mahalline çıkışları ve Saat 09.46.58’de içeri girişleri incelenmiş ve bütün giriş ve çıkışlarda sanık Günay Yılmaz’ın daima sanık Yalım Şentürk’den 1-2 adım önde olmaya veya tersi, sanık Yalım Şentürk’ün daima sanık Günay Yılmaz’dan 1-2 adım geride kalmaya özen gösterdiği ve bu durumunda belirtmiş olduğumuz gibi, sanık Günay Yılmaz’ın üst görevli  olarak azmettirici olduğunu açık olarak ortaya çıkarmıştır.

Ayrıca yaptırmış olduğumuz  uzman tespitleri, sanıkların özellikle Saat 09.16.26’da yani işledikleri suçtan hemen sonra içeri girerken çekilmiş olan yüz ifadelerinin,  büyütülüp incelenerek ruh hallerini yansıtan bir rapor hazırlanmasının kesinlikle gerektiğini ortaya çıkarmıştır.      

 

SONUÇ VE TALEBİM:

Önceki dilekçelerimde de belirtmiş olduğum taleplerim ve sunmuş olduğum bilgi, belge, deliller ile şahitlerin beyanları  doğrultusunda,  sanık avukatlar Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün, en ağır şekilde cezalandırılmasını Sayın Mahkemenizden arz ve talep ederim 

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

 

 GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

 

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                    BAKIRKÖY – İ

CEZA YARGILANMALARI BAŞLAYAN AVUKAT GÜNAY YILMAZ VE AVUKAT YALIM ŞENTÜRK HAKKINDA İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE VERİLMİŞ OLAN 17.12.2013 TARİHLİ DİLEKÇE.

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE                               KAYBEDERSİNİZ.

KÖTÜLÜĞÜN ZAFERİ İÇİN GEREKEN TEK ŞEY, İYİ KİŞİLERİN HİÇBİRŞEY YAPMAMASIDIR.

Edmund BURKE

 

                                                                                                                                           EN BÜYÜK GÜÇ DOĞRULUKTUR. ‘’TİMURLENK’’

EN BÜYÜK GÜÇ DOĞRULUKTUR, FAKAT EN BÜYÜK GÜÇLÜK İSE, İNSANLARIN BUNU                                                                                                                                                                                                           GÖREBİLMESİDİR

‘’FİNANSAL TERÖR VE BANKA’’ Belgesel kitabı, Adil Altay GÜNEY

İSTANBUL 7. AĞIR CEZA  MAHKEMESİ

BAŞKANLIĞINA                                                                                                                                                                              17.12.2013

Dosya no: 2013/345 Esas

 

5411 sayılı Bankalar kanununun 155. Maddesindeki ‘’Gerçeğe aykırı beyanda bulunma’’ suçuyla korunan hukuksal yarar, bankacılık düzenidir. Bunun yanı sıra kamu güvenine karşı işlenen suçlardan belgede sahtecilik suçlarının özel bir türü olan bu suçla, bankacılık alanında önemli bir unsur olan ‘’GÜVEN’’ adlı hukuksal değer korunmaktadır. Zira, bankacılık düzenini sağlamakla yükümlü kişi ve kuruluşlar ile bankacılık alanındaki hukuka aykırılıkları cezalandırmakla görevli kurumların, üstlendikleri fonksiyonları etkin bir biçimde yerine getirebilmeleri, aynı şekilde bankalardan elde edilecek güvenilir bilgi ve belgelere ve bankaların gerçeğe uygun kayıtlarına dayanmaktadır. (MUSTAFA AKIN, BANKACILIK CEZA HUKUKU)

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’ (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 2011)

 

Yukarıdaki ifade, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Turkıshbank A.Ş. ile ilgili olarak ‘’Dosyanın Bilirkişi tarafından incelenmesi’’ kararına karşı olarak, 09.05.2011 tarihinde,  2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasına verilmiş olan dilekçeden alınmıştır. Bilirkişi tarafından, suç senedinin bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve Banka aleyhine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde CEZA DAVASI açılmıştır. Fakat Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları 2.5 yıl boyunca, Savcılık Makamına teslim edilmediği için, suç senedinin aslı ile birlikte Kriminal incelemeye gönderilerek diğer iddialarımızı doğrulayan kesin rapor alınamamıştır. Sözleşme asıllarının, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, yıllar sonra res’en alınmasından sonra, ancak 21.03.2013 tarihinde sözleşmeler suç senedinin aslı ile birlikte  , kriminal inceleme yapılması  için gönderilebilmiştir. Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu 21.03.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile Avukat Sümer Altay’ın korkuları gerçekleşmiş ve yıllardır iddia etmiş olduğumuz gibi, banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve Mahkemelere vermiş oldukları ifade ve beyanların yalan olduğu, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlayan banka yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu, Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamında silinti ve tahrifat yapılmış olduğu, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile de, 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ünde Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmayıp takliden atılmış olduğu ve kredi miktarının arttırılmasına ait Sözleşmede, banka yetkilisi ve müdür olarak Ali Baba Şanlı adına atfen atılmış olan imzanın da, Ali Baba Şanlı’nın Savcılık makamına vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş etmiş olduğu gibi, kendi el ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,  kriminal raporlarla kesin olarak tespit edilmiştir.

Turkıshbank A.Ş.’nin avukatları olan Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün hakaret ve tehdit suçları ile yargılanmaları; Turkıshbank A.Ş.’nin yapmış olduğu Hak ve Hukuk dışı yaptırımlara karşı, yaklaşık 60 aydır sürdürmeye çalıştığımız Hak ve Hukuk mücadelemizin, Hukuk Mahkemelerinde devam etmekte olan davalarımızın yanında, aslında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, Bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, Genel Müdür Abdullah Akbulak, Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer ve Merkez Şube Müdürü Semra Oktayoğlu hakkında yürütmekte olduğu, 2012/56863 numaralı Ceza Soruşturmasının ayrılmaz bir  parçasıdır.

04.06.2012 tarihinde, YARGITAY 12.Hukuk Dairesinin 2013/29918 Karar Numarası ile iptal etmiş olduğu (Ek.1) şirketimize ait gayrimenkullerimizin satışları sırasında yapmış oldukları  TEHDİT ve HAKARET sonrasında, yukarıda belirttiğimiz ve devam etmekte olan Soruşturma neticesinde, 

1.Şikayetimize esas olan SUÇ SENEDİNİN, Banka yetkililerinin beyanlarının aksine,  GKS’leri düzenlemiş olan banka yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu,

2.SUÇ SENEDİNİN düzenleme tarihinin günler hanesi bölümünde kazıntı, silinti ve tahrifat olduğu,

3. 21.09.2007 tarihli Sözleşme’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Merkez Şube Müdürü olarak Ali Baba Şanlı adına atılmış olan imzanın, Ali Baba Şanlı’ nın 04.02.2013 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş olduğu gibi kendisine ait olmadığı ve  takliden  atılmış olduğu,

4.26.04.2007 tarihli GKS, 19.07.2007 tarihli GKS,  21.09.2007 tarihli GKS ve aynı GKS’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfalarındaki, eşim SEVİL GÜNEY adına atılmış olan imzaların, kendisine ait olmayıptakliden atılmış oldukları,

5.İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile tespit edilmiş olan, SUÇ SENEDİ ve Genel Kredi Sözleşmelerindeki fiziksel silinti ve kazıntıların KİMYASAL YOLLA yapılmış olabileceği, ancak bu tespitlerin yapılabilmesi için uygun fiziki ortamın temin edilemediği,

6.Ayrıca, yetersiz yazı örnekleri olmasına rağmen, mevcut yazılarında kısmi benzerlikler bulunması nedeni ile, SUÇ SENEDİ ve GKS’leri doldurmuş olan yetkilinin, İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olan Merkez Şube Müdürü Semra Oktayoğlu’nun olabileceği,

Kesin olarak tespit edilmiştir.

Ayrıca, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖRGÜTLÜ SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU tarafından, Turkıshbank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, Soruşturmaya esas suçların işlenmiş olduğu dönemin Genel Müdürü Abdullah Akbulak, Genel Müdür  yardımcısı Taner Biçer ve suçların işlendiği Merkez Şube’nin aynı bankanın Levent Şubesine tayin edilen Müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNUNA AYKIRILIK, BEDELSİZ KALAN SENEDİ KULLANMA, HİZMET NEDENİ İLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA VE ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK suçlarından, yürütülmekte olan SORUŞTURMA ile ilgili olarak;

YENİ ŞAFAK GAZETESİNDE, 21.Nisan.2013 Pazar günü ‘’TURKISH VURGUN’’ adı ile MANŞETTEN HABER yapılmış, takip eden 22.Nisan.2013 tarihinde haber dizisine devam edilerek, 24.Nisan.2013 tarihlerinde de Banka avukatları Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk hakkında, beni ölümle tehdit etmeleri nedeni ile Savcılık Makamının CEZA DAVASI talebine, ADALET BAKANLIĞI tarafından OLUR verilmesi konusu işlenerek HABER serisine devam edilmiştir.

Mağduriyetimizin  ve  yürütülmekte  olan Soruşturmanın  KAMUYA MAL OLMASI ile, TV NET TELEVİZYONU,  23.Nisan.2013 tarihinde Sayın Veyis Ateş’in ‘’HABERE BAKIŞ’’ proğramına, beni ve Avukatım Atilla Çetiner’i  konuk olarak davet ederek, konunun son derece geniş olarak ‘’Görsel Medya’’ ya da taşınmasını sağlamıştır.

Mağduriyetimizin geniş Halk kitlelerine ve dolayısı ile KAMUYA mal olması neticesinde, Turkıshbank A.Ş.’de; bankanın 0.40 hissesinin sahibi olan Kuwait National Bank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mohammed Abdulrahman Al-Bahar’a yazmış olduğumuz şikayet mektubu üzerine görevinden alınmış olan Genel Müdür Abdullah Akbulak ve Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer’ in yerine atanmış olan, Genel Müdür Erhan Özçelik ile birlikte, yeni Genel Müdür Yardımcıları İsmet Şenalp ile Selçuk Canbaş’ın ve Hukuk işleri sorumlusu Sanık Avukat  Günay Yılmaz’ın da işlerine son verilmiştir.

Yargılama sürecinde, Turkıshbank A.Ş.’nin avukatları olan sanıkların, 31.12.2008 tarihinden itibaren, Hukuk Mahkemelerine ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına verdikleri dilekçeler ile bu dilekçelerdeki beyanlarını Sayın Mahkemenize, diğer delillerimizle beraber tarih sırasına göre vermeye çalışarak, Turkıshbank A.Ş. ve avukatları olan sanıkların, yapmış oldukları Hukuk ve  Etik dışı davranışlarla, içinde bulunduğumuz Hak ve Hukuk sürecinin gelişimini gözler önüne sermeye çalışacağım.

SONUÇ:

SAYIN MAHKEMENİZDEN, SANIKLARIN EN AĞIR BİR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALARI TALEBİMİN  YANINDA, DURUŞMALARDA KATILAN OLARAK KABUL EDİLMEM KONUSUNDAKİ MÜSAADELERİNİZİ ARZ VE TALEP EDERİM.

SAYGILARIMLA.

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

Ek.  YARGITAY İLAMI

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                    BAKIRKÖY – İSTANBUL

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ’İN, GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ’NE AİT GAYRİMENKULLERİN, SATIŞLAR SIRASINDA ÖLÜMLE DE TEHDİT EDİLDİĞİMİZ İCRA İŞLEMLERİ İLE, TURKISHBANK’A SATILDIĞI İHALENİN İPTAL EDİLEREK İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASI İLE İLGİLİ 2013/ 29918 NUMARALI KARARI.

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ,       17.07.2013 TARİHİNDE VERMİŞ OLDUĞUMUZ DİLEKÇE İLE BELİRTMİŞ OLDUĞUMUZ BELGE VE BİLGİLERİ DEĞERLENDİREREK, GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ’ NE AİT GAYRİMENKULLERİN,  TURKISHBANK A.Ş. TARAFINDAN, HAK VE HUKUK DIŞI İCRA İŞLEMLERİ İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SATIŞ İHALESİ  SIRASINDA, TURKISHBANK A.Ş.’NİN  AVUKATLARI OLAN GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK TARAFINDAN ÖLÜMLE DE TEHDİT EDİLEREK HAKARETE  UĞRAMIŞ OLMAMIZA RAĞMEN  TURKISHBANK A.Ş.’YE YAPILMIŞ OLAN   İCRA İHALESİNİN  İPTAL EDİLMESİ TALEBİ İLE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ ŞİKAYET VE AÇMIŞ OLDUĞUMUZ  ”İHALENİN İPTALİ”  DAVAMIZLA İLGİLİ OLARAK;   SAVCILIK SORUŞTURMASININ BEKLENMESİ HAKKINDA VERİLMİŞ  ARA KARARA RAĞMEN,  İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN  YÜRÜTÜLMEKTE OLAN SORUŞTURMANIN NETİCESİNİ BEKLEMEDEN ŞİKAYETİMİZİN REDDİ YÖNÜNDE KARAR VEREREK  İCRA İHALESİNİ ONAYLAYAN  İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NİN KARARINI,  AŞAĞIDA YAYINLADIĞIMIZ 2013/22000 ESAS  VE 2013/29918 NUMARALI KARARLA BOZMUŞTUR. 

BÜTÜN VARLIĞIMIZIN TURKISHBANK A.Ş. TARAFINDAN GASP EDİLMESİ İLE İÇİNE DÜŞÜRÜLMÜŞ OLDUĞUMUZ MADDİ VE MANEVİ BÜTÜN İMKANSIZLIKLARA RAĞMEN, GÜVENCEMİZ ADALET;   İNANCIMIZ VE UMUDUMUZ İSE ADALET’İN EN KISA ZAMANDA TECELLİ EDECEĞİDİR.

YARGITAY İLAMI, İhalenin iptali.

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ DİLEKÇESİ 18.07.2013

 

                           HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

 

 

 

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

BAŞKANLIĞINA                                                                                                                                             17.07.2013

 

İSTANBUL 15. İcra Mahkemesi

Dosya no: 2012/1007 Esas

 

5411 sayılı Bankalar kanununun 155. Maddesindeki ‘’Gerçeğe aykırı beyanda bulunma’’ suçuyla korunan hukuksal yarar, bankacılık düzenidir. Bunun yanı sıra kamu güvenine karşı işlenen suçlardan belgede sahtecilik suçlarının özel bir türü olan bu suçla, bankacılık alanında önemli bir unsur olan ‘’GÜVEN’’ adlı hukuksal değer korunmaktadır. Zira, bankacılık düzenini sağlamakla yükümlü kişi ve kuruluşlar ile bankacılık alanındaki hukuka aykırılıkları cezalandırmakla görevli kurumların, üstlendikleri fonksiyonları etkin bir biçimde yerine getirebilmeleri, aynı şekilde bankalardan elde edilecek güvenilir bilgi ve belgelere ve bankaların gerçeğe uygun kayıtlarına dayanmaktadır. (MUSTAFA AKIN, BANKACILIK CEZA HUKUKU)

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’ (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 2011)

(Yukarıdaki ifade, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Turkıshbank A.Ş. ile ilgili olarak ‘’Dosyanın Bilirkişi tarafından incelenmesi’’ kararına karşı olarak, 09.05.2011 tarihinde,  2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasına verilmiş olan dilekçeden alınmıştır. Bilirkişi tarafından, suç senedinin bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve Banka aleyhine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde CEZA DAVASI açılmış, fakat Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları 2.5 yıl boyunca, Savcılık Makamına teslim edilmediği için, suç senedinin aslı ile birlikte Kriminal incelemeye gönderilerek diğer iddialarımızı doğrulayan kesin rapor alınamamıştır. Sözleşme asıllarının, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, yıllar sonra res’en alınmasından sonra, ancak 21.03.2013 tarihinde ,sözleşmeler suç senedinin aslı ile birlikte  , kriminal inceleme yapılması  için gönderilebilmiştir ve Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün 21.03.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile, yıllardır iddia etmiş olduğumuz gibi, banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve Mahkemelere vermiş oldukları ifade ve beyanların aksine suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlayan banka yetkilisi tarafından düzenlemiş olduğu tespit edilmiştir.    

 

KONU: Turkıshbank A.Ş.’nin, Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında, teminat olarak almış oldukları boş senedi; kullanılmış olan kredinin 4 misli tutarında gayrimenkul ipoteği de verilmiş olduğu ve bu kredi ile ilgili ödenmemiş hiçbir devre faizi de olmadığı halde, bilgi verilmeden ve,  04.12.2008 düzenleme tarihi ve yine sadece 21 gün sonra olan 25.12.2008 tarihinde de ödeme günü olmak üzere, kullanılmış kredinin çok üzerinde bir tutarla 3.700.000.TL doldurulduktan sonra, bilgimiz dışında olduğu için de ödenememesi bahane edilerek, 31.12.2008 tarihinde kredi hesabımızın kat edilmesi ve kendi düzenlemiş oldukları ve Turkıshbank A.Ş.’nin ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı tespit edilen ve bu nedenle de, bankanın Merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu’nun İSTANBUL 8. AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE yargılanmasına neden olan bu  senedin kullanılması ile uygulamış oldukları infaz gibi icra işlemlerine karşı sürdürmekte olduğumuz Hak ve Hukuk mücadelesİ 55 aydır devam etmektedir.

A-

HUKUK mücadelemizin bir parçası olan ve 04.06.2012 tarihinde, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünde, bankaya ipotekli olan ve Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti’ nin sahibi olduğu gayrimenkullerin satışları sırasında, Avukatım Özgür Çağlar Aksu ile birlikte yapılmakta olan satışları izlemek için gitmiş olduğumuz İcra Müdürlüğünde, toplam 5 satış olan satışların ilk satıştan sonraki ilk arasında, Turkıshbank A.Ş. adına satışa iştirak etmiş olan Avukatları Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk tarafından ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİM.

İhale sırasında yapılmış olan ve gayrimenkullerimizin satılması ile ilgili İhaleyi takip etmemizi engelleyen bu saldırı derhal İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmiş ve  ilgililer hakkında  CEZA SORUŞTURMASI  başlatılmıştır.

Ve, yine bu durum yapılmış olan ihale’nin iptal edilmesi için İstanbul 15. İcra Mahkemesinde açılmış olan İHALENİN İPTALİ davasında, açık olarak ihaleye fesat karıştırmak ve katılımı  engelleme olarak kabul edilerek, yapılmakta olan Savcılık Soruşturması takibe alınmış ve bu takip duruşma tutanaklarına da geçmiştir. (Ek.1-2-3)

Daha sonra ise geciken soruşturma ve herhalde muhatabımızın bir banka ve banka avukatları olması nedeni ile, haklılığımızın ve gerçeklerin çok zor anlatılabilmesi ve özellikle de çok zor anlaşılabilmesi ile, bu son derece önemli bir konuda yapılmakta olan Soruşturmanın sonucu beklenilmeden itirazımız reddedilerek dava düşürülmüş (Ek.4) ve ihmal neticesinde uğramış olduğumuz haksızlığın giderilmesi için yapmış olduğumuz itiraz nedeni ile Dosyamız  YÜCE YARGITAY’ a gönderilmiştir.

Bu gün gelmiş olduğumuz noktada ise, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ADALET BAKANLIĞI ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı  tarafından yürütülen soruşturma neticesinde, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29.04.2013 tarihinde hazırlanmış olan 2013/1274 sayılı İDDİANAME (Ek.5),  İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, 18.06.2013 tarihinde düzenlenmiş olan TENSİP ZAPTI ile, yapılmış olan ihalede Turkıshbank A.Ş.’nin avukatları olarak bankayı temsil eden Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk hakkında, HAKARET ve TEHDİT suçu ile CEZA DAVASI açılmıştır.(Ek.6)

B-

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Turkıshbank A.Ş.’nin avukatları olan Günay Yılmaz hakkında, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünde yapılmış olan gayrimenkullerimizin ihaleleri sırasında İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA ve ZİMMET suçlaması ile B.M.2013 / 13745  Sayı ile ayrı bir CEZA SORUŞTURMASI daha başlatılmıştır.(Ek.7)

C-

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖRGÜTLÜ SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU tarafından, Turkıshbank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, Soruşturmaya esas suçların işlenmiş olduğu dönemin Genel Müdürü Abdullah Akbulak, Genel Müdür  yardımcısı Taner Biçer ve suçların işlendiği Merkez Şube’nin aynı bankanın Levent Şubesine tayin edilen Müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNUNA AYKIRILIK, BEDELSİZ KALAN SENEDİ KULLANMA, HİZMET NEDENİ İLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA VE ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK suçlarından, yürütülmekte olan SORUŞTURMA ile ilgili olarak;

YENİ ŞAFAK GAZETESİNDE, 21.Nisan.2013 Pazar günü ‘’TURKISH VURGUN’’ adı ile MANŞETTEN HABER yapılmış, takip eden 22.Nisan.2013 tarihinde haber dizisine

devam edilerek, 24.Nisan.2013 tarihlerinde de Banka avukatları Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk hakkında, beni ölümle tehdit etmeleri nedeni ile Savcılık Makamının CEZA DAVASI talebine, ADALET BAKANLIĞI tarafından OLUR verilmesi konusu işlenerek HABER serisine devam edilmiştir.

Mağduriyetimizin  ve  yürütülmekte  olan Soruşturmanın  KAMUYA MAL OLMASI ile, TV NET TELEVİZYONU,  23.Nisan.2013 tarihinde Sayın Veyis Ateş’in ‘’HABERE BAKIŞ’’ proğramına, beni ve Avukatım Atilla Çetiner’i  konuk olarak davet ederek, konunun son derece geniş olarak ‘’Görsel Medya’’ ya da taşınmasını sağlamıştır.

Mağduriyetimizin geniş Halk kitlelerine ve dolayısı ile KAMUYA mal olması neticesinde, geçtiğimiz günlerde, Genel Müdür Erhan Özçelik ile birlikte, yeni Genel Müdür Yardımcıları İsmet Şenalp ile Selçuk Canbaş’ın ve Hukuk işleri sorumlusu Avukat  Günay Yılmaz’ın Turkıshbank A.Ş. ile ilişkileri kesilmiştir.

SONUÇ :

Yukarıda açık olarak ifade etmiş olduğumuz gibi Turkıshbank A.Ş. avukatları olan Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk tarafından ‘’İHALE’YE FESAT KARIŞTIRMA’’ fiilinin işlenmiş olduğu, yapılmış olan Soruşturmalar ve açılmış olan CEZA DAVASI ile belgelenmiştir.

Bu nedenle de, İstanbul 15. İcra Mahkemesi’nin 2012/1007 sayılı dosyası ile RET edilmiş olan itirazımızın kabul edilerek, kararın bozulmasını ve İHALENİN İPTALİ talebimizi arz ederim.

SAYGILARIMLA.

 

 ADİL ALTAY GÜNEY                                                                   

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

Ekler.

1-2-3 İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi DURUŞMA TUTANAKLARI.

4.     Gerekçeli Karar

5.     Tehdit ile ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı İDDİANAME’ si.

6.     İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesi TENSİP ZAPTI.

7.     Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı B.M.2013/13745 sayılı Soruşturma ek dilekçesi.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

 

Cep Telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                         BAKIRKÖY – İSTANBUL