ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ, TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARINI ŞİKAYET DAVASI VE CEVAP DİLEKÇESİ.

TURKISHBANK A.Ş. VEKİLLERİ AVUKAT DUYGUN YARSUVAT, AVUKAT NURCAN ÇÖL, AVUKAT GÜNAY YILMAZ VE AVUKAT YALIM ŞENTÜRK’ÜN, TCK 207 VE TCK 277  İLE ANILAN SUÇLARDAN CEZALANDIRILMALARI İSTEMİ İLE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSUNA YAPMIŞ OLDUĞUM ŞİKAYETLE İLGİLİ OLARAK AÇILMIŞ OLAN 2013/20727 C.M. NUMARALI DOSYA İLE İLGİLİ OLARAK, ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ’NİN 11.02.2016 TARİHLİ ARA KARARI KONUSU OLAN VE ŞİKAYET EDİLMİŞ AVUKATLARDAN GÜNAY YILMAZ’IN ADALET BAKANLIĞI YANINDA DAVAYA KATILMA TALEBİNE, 07.02.2016 TARİHİNDE AŞAĞIDAKİ CEVAP DİLEKÇESİ GÖNDERİLMİŞTİR.

ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ TARAFINDAN GÖNDERİLMİŞ OLAN ARA KARARIN EKLERİ OLAN VE CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 10.02.2016 TARİHLİ YAZISI İLE  ADALET BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 11.02.2016 TARİHLİ SAVUNMA YAZISI VE DEVAMINDA DA AYNI GÜN OLAN 11.02.2016 TARİHİNDE MAHKEME TARAFINDAN ALINMIŞ OLAN “ARA KARARI” VE BÜTÜN BU İŞLEMLERİN 2 GÜN İÇİNDE TAMAMLANMIŞ OLMASI,  ARALARINDA GALATASARAY’IN GEÇMİŞ DÖNEM BAŞKANI AVUKAT DUYGUN YARSUVAT’IN DA BULUNDUĞU  TURKISHBANK A.Ş. AVUKATLARI HAKKINDA DEVAM ETMEKTE OLAN SORUŞTURMA İLE İLGİLİ BÜYÜK SIKINTILARI DA BERABERİNDE  GÜNDEME GETİRMİŞTİR.

BİLİNDİĞİ GİBİ, AVUKATLAR DUYGUN YARSUVAT, GÜNAY YILMAZ, YALIM ŞENTÜRK VE NURCAN ÇÖL HAKKINDA İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU TARAFINDAN YÜRÜTÜLMÜŞ OLAN CEZA SORUŞTURMASI SONUCUNDA DOSYA, ‘DAVA AÇILMASI’  TALEBİ İLE ADALET BAKANLIĞI’NA GÖNDERİLMİŞ, FAKAT ADALET BAKANLIĞI BU SORUŞTURMANIN AÇILMASINA MÜSAADE ETMEMİŞTİR.

ADALET BAKANLIĞI’NIN BU KARARI ÜZERİNE, VERİLMİŞ OLAN KARAR’A İTİRAZ EDİLEREK SORUŞTURMA DOSYASI ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMİŞTİR.

 

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

 

 ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

İSTANBUL İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA                                   07.03.2016                        

Dosya No                      : 2015/2343 Esas

Davacılar                       : 1. Adil Altay GÜNEY ( T.C. 49021106766 )

                                         Ataköy 11.Kısım Zambak Blok A/8                   Bakırköy/İSTANBUL

  1.      Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaat Ltd. Şti.

                                         Ataköy 11. Kısım Zambak Blok A/8                   Bakırköy/İSTANBUL

Davalı                             : ADALET BAKANLIĞI

                                          Vekaletler Cad. Kızılay 06659,                                           ANKARA

Konu                        :  Sayın Mahkemenizin, 2015/2343 Esas numaralı dosyası ile ilgili 11.02.2016 tarihli Ara Karar doğrultusunda görüşlerimiz. 

 

AÇIKLAMALAR                                                                                                       :

Huzurdaki şikayetimizle ilgili olarak ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.02.2016 tarihli yazısının gereğinin, Personel Genel Müdürlüğü tarafından hemen ertesi günü olan 11.02.2016 tarihinde yerine getirilerek hazırlanmış olan savunmanın, aynı gün olan 11.02.2016 tarihinde Ankara 3.İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi ve sayın mahkemenizce de aynı gün olan 11.02.2016 alınmış olan ARA KARARI ve aynı daireden aylardır hayatımın en önemli kararını beklerken,  içlerinde avukat Duygun Yarsuvat’ın da bulunduğu şikayet etmiş olduğum Turkishbank A.Ş.’nin  avukatları hakkında devam etmekte olan soruşturma ile ilgili evrak akışındaki birden bire oluşan bu olağan üstü hız konusundaki endişelerimi, özellikle ve öncelikle büyük üzüntü ile ifade etmek isterim.

 Bu konu ile ilgili olarak Sayın Mahkeme heyetiniz tarafından da gerekli araştırma ve inceleme yapılacağına gönülden inanıyoruz.      

Sayın Mahkemenizin 11.02.2016 tarihli ARA KARARI gereğince, şikayetçi olduğumuz avukatlardan Günay Yılmaz’ın, davalı idare yanında davaya katılma dilekçesi hakkındaki görüşlerimiz, ek olarak göndermiş olduğunuz,

A. ADALET BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü’nün 11.02.2016 tarihli Savunması,

B. Şikayetçi olduğumuz avukatlardan Günay Yılmaz’ın müdahale talepli tarihsiz dilekçesi,

C. Netice ve talebimiz,

Olarak 3 ana bölüm halinde bilgilerinize sunulmuştur.

 A. ADALET BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü’nün 11.02.2016 tarihli Savunması

ADALET BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü’nün 71372891 / 2016/133 – 1597/6391 Sayılı ve 11.02.2016 tarihli Savunması, 2.sayfanın 3.paragrafı ile belirtilmiş hususlar üzerinde şekillenmiştir. Bu savunmada öne sürülmüş olan hususlar, cümlelerin sırası ile ele alınarak aşağıda değerlendirilmiştir.

A.1. “…Adı geçen avukatların, bahsi geçen soruşturma dosyasında müvekkillerinin üzerlerine atılı suçları işlemediklerine dair beyanda bulundukları,…”

Turkıshbank A.Ş.’nin şikayet etmiş olduğum avukatlarından olan Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün, 7.yılına girilmiş olan hukuk sürecinin başından beri Mahkemelere ve Savcılık Makamları’na vermiş oldukları dilekçe ve ifadelerindeki yalanlarını, belgeleri ile ortaya çıkararak, TEHDİT ve HAKARET suçu ile yargılanmakta oldukları İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesi’ne vermiş olduğum dilekçenin ardından, 11.06.2014 tarihinde yapılmış olan duruşmada, sanık olarak yargılanan avukatların vekili olan Arslan Taylan Erimer’in, Mahkeme Heyetinize yapmış olduğu talep beyan,  sanık avukatların soruşturma makamları ve mahkemelere devamlı olarak yalan söylemiş olduklarının açık olarak itirafı olmuştur.

‘’…Mahkeme her iki müvekkilim hakkında ifadelerinin sanık sıfatı ile almıştır, ancak sanıklar her şeyi söylemek ve doğru söylemek zorunda değildir, fakat tanıkların doğru söyleme mecburiyeti vardır, dolayısı ile her iki müvekkilim ile ilgili iddialar doğrultusunda, diğer müvekkilimin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz.’’ (Ek.1)

Hukuk’a belki uygun gözükebilen fakat,  sanıkların özellikle bir Banka’nın avukatları olmasına rağmen, akıllara durgunluk verecek kadar ETİK ve AHLAK değerlerinden yoksun olduğunu kabul eden bu talep,  sanıklar hakkındaki iddialarımızı doğruladığı ve şikayetçi olduğumuz  avukatların hiçbir beyanına itibar edilmemesi gerektiği açık olarak ortaya çıkarmıştır.

A.2. “…Konuya ilişkin delilleri ibraz ettikleri, bahsi geçen delillerin gerçeğe aykırı düzenlendiğine veya şikayet edilen avukatların bu durumu bildiklerine dair delil bulunmadığı…”

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’ (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 09.05. 2011)

Yukarıdaki olağan dışı ve dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmemesi için üstü örtülü olarak Savcılık Makamının tehdit edildiği beyan; Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, şikayetimizin doğrultusunda ve  Turkıshbank A.Ş. ile ilgili şikayet dosyasının ‘’ Bilirkişi tarafından incelenmesi’’ kararına karşı olarak, 09.05.2011 tarihinde,  2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasına verilmiş olan dilekçeden alınmıştır.

Şikayetimizin başındaki, belgelerin üzerlerindeki yazıların, yaşları da dahil olmak üzere Kriminal incelemelerinin A.B.D’ de yapılması talebimize karşı ise, şikayetçi olduğumuz avukatlardan Günay Yılmaz,

Şikayet eden borçlunun bu beyanlarından sonra kriminolojik incelemenin ABD’de yapılması talebine hiçbir şekilde muvafakat vermiyoruz.’’

Beyanı ile karşı çıkmıştır. Fakat,  Atalar sözüdür,’’Yarası olan gocunur.’’ ve yine Atalar sözüdür  ‘’Gerçeğin en kötü tarafı, eninde sonunda ve bir gün ortaya çıkmasıdır.’’

Savcılık makamına yapılmış olan bu açık örtülü tehdide rağmen,  dosya bilirkişiye gönderilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanmış olan 16.05.2011 tarihli raporla, suç senedinin bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve ayrıca, Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında, 26.4.2007 tarihli 2.000.000.00TL, 19.07.2007 tarihli 600.000.00TL ve 21.09.2007 tarihli 500.000.00TL olmak üzere, 3 adet ve  toplam 3.100.000.00TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinin imzalanmış olduğu tespit edilmiştir. (Avukatlar hakkında şikayet dilekçesi ek delil listesi.)

Turkishbank A.Ş.’nin İcra işlemlerinde kullanmış olduğu senedin bankanın kayıtlarında bulunmaması nedeni ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 156.Maddesi olan, ‘’İşlemlerin  kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme.’’ suçu ve BDDK’nın da müdahil olması ile banka aleyhine İstanbul   8. Ağır Ceza Mahkemesinde CEZA DAVASI açılmış ve  merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, şikayet konusu senedin bankanın resmi defterlerine kayıt yapılmaması suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan, 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı karar ile 10 AY HAPİS kararı verilmiştir.

Fakat şikayetimizin esas unsurları olan senet ve sözleşmelerin kimin tarafından yazılarak hazırlandığı ve yapılmış olan tahrifat ve sahteciliklerin tespit edilebilmesi için gerekli olan  Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları,  2.5 yıl boyunca ve Turkishbank A.Ş.’ye gönderilmiş olan sayısız Tekit yazısına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmemiştir. Sözleşme asılları yıllar boyunca teslim edilmediği için de, suç senedinin aslı ile birlikte Kriminal incelemeye gönderilerek diğer iddialarımızı doğrulayan kesin rapor alınamamıştır.

Genel Kredi Sözleşmelerin asıllarının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ve ancak Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz suç duyurusundan 2.5 yıl sonra olan 18.01.2013 tarihinde res’en alınması ile,  Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında  ve  Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptırılmış olan ‘’Mali Bilirkişi raporu’’ ile sayılarının 3 adet ve toplam tutarlarının 3.100.000.00TL olduğu tespit edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin sayısının, 26.4.2007 tarihli 2.600.00.00TL, 19.07.2007 tarihli 500.000.00, 21.09.2007 tarihli 2.100.000.00TL ve 28.04.2008 tarihli 2.000.000.00TL olarak 4’e ve toplam tutarlarının ise 5.200.000.00TL’ye çıkartılmış olduğu tespit edilmiştir. (Avukatlar hakkında şikayet dilekçesi ek delil listesi.)

Ve, Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları, ancak bu tespitlerden sonra ve  ancak 21.03.2013 tarihinde, suç senedinin aslı ile birlikte,  kriminal inceleme yapılması  için gönderilebilmiştir.

Ve, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu 21.03.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile,

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’

Diyerek dilekçe veren  Avukat Sümer Altay’ın korkusu gerçekleşmiş ve yıllardır iddia etmiş olduğumuz gibi, banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve Mahkemelere vermiş oldukları ifade ve beyanların yalan olduğu, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlayan banka yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu,

 Ve,

Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamının, silinip yeniden yazılmak sureti ile sayı ve toplam tutarlarının arttırılarak üzerlerinde tahrifat yapılmış olduğu tespit edilmiştir.

Ayrıca, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile de,  4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ünde Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmayıp takliden atılmış olduğu ve kredi miktarının arttırılmasına ait Sözleşmede, banka yetkilisi ve müdür olarak Ali Baba Şanlı adına atfen atılmış olan imzanın da,  Ali Baba Şanlı’nın Savcılık makamına vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş etmiş olduğu gibi, kendi el ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,  kriminal raporlarla kesin olarak tespit edilmiştir.

Bu nedenle, yukarıda ve belgeleri ile – ki bu belgeler ancak bu cevap dilekçesi için seçilerek özet olarak ele alınmıştır– haklarında Ceza Soruşturması yürütülen Turkıshbank A.Ş. avukatları tarafından şikayete ve soruşturmaya esas belgeler hakkında, nitelikli bir Kriminal inceleme yapılmasına devamlı olarak karşı çıkılmış olması, bu belgelerin incelenmesi ile çıkacak olan neticeyi çok iyi bildikleri ve  bu konularda bilgi sahibi olmadıklarını savunmalarının da doğru olmadığının son derece açık bir göstergesidir.

A.3. “…Kaldı ki, soruşturma dosyasına sunulan delilleri takdir ve değerlendirme yetkisinin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait olduğu…”

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim ve devamında Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı, ”Kanun yararına bozma”  talebi ile ADALET BAKANLIĞI’ na gönderilmiş ve ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel  Müdürlüğü, 01.09.2014 tarih ve 94660652-105-34-6696-2014-16713/56641 Sayılı Kararla, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulmasının istenmesi talebi ile dosyayı YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiştir.

Dosya üzerinde inceleme yapan YARGITAY 21.Ceza Dairesi, 16.06.2015 tarihinde 2015/2060 Karar numaralı YARGITAY İLAMI ile, “Kanun yararına bozma” talebinin esasını oluşturan suçlara ilave olarak “Nitelikli dolandırıcılık” suçunun da ilave edilmesinin sorulması amacı ile ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve dosya 2014/6696 Dosya numarası ile incelemeye alınmıştır. (Ek.2)

Sayın Cumhuriyet savcısı Ercan Devrim hakkında da HSYK’ya suç duyurusunda bulunulmuştur. (Ek.3)

A.4. “…Bu sebeple iddianın doğrulanmadığı…” “…Evrak kapsamı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bildiriminden anlaşılmıştır…” görüşü ise doğru değildir.

Çünkü, soruşturmayı yürütmüş olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun, “SORUŞTURMA AÇILMASINA MÜSAADE EDİLMESİ” talebi ile gönderilmiş olan dosya dikkatlerden kaçırılmaya çalışılarak, savcılık makamının yapmış olduğu soruşturmanın göz ardı edilmiş olduğunu düşündüren bir karar ortaya çıkarılmıştır.

 B.Şikayetçi olduğum avukatlardan GünayYılmaz’ın müdahale talepli ‘tarihsiz’ dilekçesi

 

B.1. “…Davacı şirket yetkilisi şikayet müessesesini bir alışkanlık haline getirmiştir…”

Gerek Turkishbank A.Ş.yetkililerinin ve gerekse avukatları tarafından  herkesi şikayet ettiğim konusu ile ilgili olarak  yapılması gereken, şikayet değil, gerek maddi ve gerekse avukat kadrosu olarak sınırsız imkanları ile, detaylı ve açıklamalı olarak hazırlamış olduğum şikayetlerimin ve  dilekçelerimdeki iddialarımın incelenmelerinin sağlanması olmalıdır.

Şikayet ettiğim avukatlardan biri olan Günay Yılmaz’ın, savunmasını bu konuya dayandırma gayreti, kanunlarımızın bankalara tanımış olduğu ayrıcalıkların arkasına sığınarak yapmış oldukları zülüm ve haksızlığın sonucunda şikayetçi olma hakkımın dahi elimden alınmaya çalışılmasının yanında,  bu haksızlığın ve zulmün uygulanmasında bilerek veya bilmiyerek kendilerine yardımcı olanların da ayrıca ortaya çıkarılarak cezalandırılmasının önlenmesi çabalarıdır.

Bu şikayetlerimle ilgili olarak yapılması gereken tek şey,  şikayetimle ilgili olarak, şikayet ederek bu şikayetin arkasına saklanarak incelemelerden kaçınmak  değil,   kriminal incelemelerle  gerçeklerin ortaya çıkarılmasının sağlanmasıdır.

Avukat Günay Yılmaz’ın 9 madde halinde belirtmiş olduğu şikayetlerim ve son derece açık ve detaylı olarak hazırlamış olduğum şikayet ve suç duyurularım ile ilgili olarak yapılacak ve yapılması gereken karşı hukuk yolları ise açık olarak ortadadır.

B.2. “…Davacı şirket yetkilisi hakkında yapılan şikayet İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/56863 Soruşturma sayılı dosyasından devam etmektedir…”

Ve devamında da ısrarla,

“…2013 / 56863 soruşturma sayılı dosyasında Adil Altay Güney hakkında soruşturma devam etmektedir. Soruşturması devam eden bir olayda sanık konumundaki davacının bu meyanda şikayetçi olması tüm usul ve yasa hükümlerine açıkça aykırıdır…”

Şikayetçi olduğum avukatlardan Günay Yılmaz, sanık nitelendirmesini -avukat olmasına- rağmen bilerek ve kavram kargaşası yaratabilmek için yanlış olarak kullanmış ve yine burada da, yukarıda ve A.1. maddesi içinde açıklamaya çalıştığım yalan beyanlarına devam edebilmiştir.

Kurum olarak müvekkilleri olan Turkıshbank A.Ş.’nin bir banka olması ve yine bir banka olması nedeni de Hukuk Sistemimizde kanunlarında öngörmüş olduğu gibi GÜVENİLİR olması gerektiği konusunda oluşmuş önyargılarla korunmaya alınması  ve  bu nedenle araştırma ve soruşturmaların gerektiği gibi yapılmaması veya yapılmasına müsaade edilmemesi, banka yetkilileri ve banka çalışanı olan sanıkların son derece rahatlıkla YALAN söyleyebilmelerine imkan tanınmaktadır.

Avukat Günay Yılmaz tarafından, davacı şirket yetkilisi olarak benim hakkımda yapılmış olan şikayet ile devam etmekte olduğu belirtilen ve -bankanın avukatı olarak- başından beri kendisinin de içinde olduğu 2012 / 56863 numaralı soruşturma, benim aleyhime değil ve tam tersine, Turkıshbank A.Ş. hakkında yapmış olduğum suç duyurularının esasını teşkil eden ve 28.08.2010 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğum suç duyurusu ile başlamış olan ve Turkishbank A.Ş.‘nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene,  eski Genel Müdür Abdullah Akbulak, eski Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer ve Merkez şube eski Müdürü Semra Oktayoğlu hakkındaki,  5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırılık, Bedelsiz kalan senedi kullanma, Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve Özel belgede sahtecilik,   suçlarını kapsayan  ve yine yukarıda  A.3. maddesi ile belirtilmiş olan ve müştekisi olduğumuz ve ‘Kanun yararına bozma’ talebinin esası olan dosyadır.

Sayın Mahkemenize verilmiş olan dilekçenin 3.sayfasının 1.paragrafındaki iddialarla ilgili olarak, avukat Duygun Yarsuvat, avukat Günay Yılmaz, avukat Yalım Şentürk ve avukat Nurcan Çöl tarafından aleyhimde başlatılmış olan soruşturma hakkında ise, 03.04.2015 tarihinde soruşturma makamına vermiş olduğum dilekçeden sonra  (Ek.4), 14.04.2015 tarihinde, KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR verilmiştir. (Ek.5)

C.NETİCE VE TALEBİMİZ                                                                                   :

Şikayetçi olduğumuz avukatlardan Günay Yılmaz, Turkishbank A.Ş.’in uygulamış olduğu hak ve hukuk dışı yaptırımları nedeni ile içinde bulunduğumuz hukuk mücadelesinin, Turkishbank A.Ş.’nin hukuk işleri sorumlusu olarak yıllardan beri başında ve içinde olan bir avukattır.

Turkishbank A.Ş. ile ilgili olarak, YENİ ŞAFAK gazetesinde 21.Nisan.2013 Pazar günü ‘’TURKISH VURGUN’’ adı ile manşetten haber yapılmış ve takip eden 22.Nisan.2013 ve 24.Nisan.2013 tarihlerinde de Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün hakaret ve ölümle tehditleri nedeni ile soruşturma açılması talebine, ADALET BAKANLIĞI tarafından OLUR verilmesi haberleri ile devam edilmiştir.

23.Nisan.2013 tarihinde ise, Veyis Ateş’in ‘TV NET TELEVİZYONU – HABERE BAKIŞ’’ programından sonra ise, avukat Günay Yılmaz’ın, bankanın genel müdür ve genel müdür yardımcıları ile birlikte işlerine son verilmiştir.

Bu tarihten sonra, banka adına duruşmalara bir süre girememiş olan Günay Yılmaz, daha sonra dosyalara girmiş olan avukatların her halde dosyaların gerçek durumunu gördükten sonra dosyalardan çekilmeleri üzerine, dosyaları dışarıdan ve Turkishbank A.Ş. vekili olarak yeniden takip etmeye başlamıştır.

Şikayetçi olduğumuz avukat Günay Yılmaz’ın bu dava ve soruşturmalardaki engelleme ve önleme çabaları devam etmiş ve nihayetinde İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi, yıllardan beri devam etmekte olan 2012/186 Esas numaralı “Kredi Hesabının Kötü niyetle kat edilmiş olduğu” dava  ile ilgili olarak  kendisinden talep edilmiş olan belge ve evrakları teslim etmediği için, bu güne kadar her halde benzeri görülmemiş bir uygulama ile banka vekili avukat olarak kendisi dururken, bu belgeler doğrudan Turkishbank A.Ş. Genel Müdürlüğünden talep edilmiştir. (Ek.6)

Mahkemenin vermiş olduğu teslim süresi geçmiş olmasına rağmen, istenmiş olan belge ve evraklar halen teslim edilmemiştir.       

Yukarda ve belgelere dayanarak açık olarak ifade etmeye çalıştığımız ve azıyla da, ancak bu dilekçeye sığdırabildiğimiz nedenlerle, yeni bir suç duyurum ile  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunda ayrıca 2015/23967 C.M. ile açılmış olan “Nitelikli zimmet” soruşturması da devam etmekte olan

 

  1. Avukat Günay Yılmaz’ın davaya katılma talebinin reddine,
  2. Davanın kabulünü ve yargılama sonunda Adalet  Bakanlığı  Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 68215580-101-05-34-1325-2013/6972/14473 Sayılı ve 24.02.2015 tarihli kararının iptali ile, şikayet edilen avukatlar hakkında soruşturma izni verilmesine

Karar verilmesini, arz ve talep ederim.

SAYGILARIMIZLA.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ,

Ekleri:

  1. İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesi celse tutanağı.
  2. YARGITAY 21.Ceza Dairesi YARGITAY İLAMI.
  3. Savcı Ercan Devrim hakkında suç duyurusu.
  4. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dilekçesi.
  5. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TAKİPSİZLİK kararı.
  6. İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi Celse tutanağı.

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 77

ATAKÖY 11. KISIM ZAMBAK BLOK A/8                                                               B

 

HÜRRİYET GAZETESİ, VAHAP MUNYAR VE TURKISHBANK A.Ş. 31.01.2016 (3)

TURKISHBANK A.Ş. İLE YAPMIŞ OLDUKLARI HAK VE HUKUK DIŞI YAPTIRIM VE UYGULAMALARI NEDENİ İLE VE BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN  7 SENEYİ BULAN BİR HAK VE HUKUK MÜCADELESİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM.

DEVAM ETMEKTE OLAN HUKUK DAVALARININ YANINDA, YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE, YÖNETİM KURULU ÜYESİ ABDULLAH AKBULAK, ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA  “RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK, AÇIĞA İMZANIN KÖTÜYE KULLANILMASI VE  5411  SAYILI BANKACILIK KANUNUNA MUHALEFET” SUÇLARINDAN AÇILMIŞ OLAN CEZA SORUŞTURMASI İLE İLGİLİ OLARAK, AVUKAT REŞAT PETEK’İN “KANUN YARARINA BOZMA” TALEBİ,  YARGITAY 21.CEZA DAİRESİ’NİN  BU SUÇLARA İLAVE OLARAK  “NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK”  SUÇUNUN DA İLAVE EDİLMESİ TALEBİ İLE ADALET BAKANLIĞI CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLMİŞTİR.

GAZETECİ YAZAR ABDURRAHMAN DİLİPAK,  04.02.2016 TARİHİNDE YENİ AKİT GAZETESİNDE YAYINLANMIŞ OLAN   ” FİTEM “  BAŞLIKLI KÖŞE YAZISININ 3.PARAGRAFINDA,

“…ALTAY GÜNEY, TURKISH BANK İLE MACERASINI ANLATTI. BİR BANKA NASIL SÖZLEŞMEYİ DEĞİŞTİRİR VE SAHTE EVRAK DÜZENLER. BU KONUDA DENETLEME KURULUŞLARI NASIL İŞİ GÖRMEZDEN GELİRLER, NASIL YARGI AYAK SÜRÜR VE BASKI ALTINA ALINIR, TEKMİLİ BU ÖRNEK DAVA’DA VAR. ALTAY GÜNEY ŞİMDİ YAŞADIKLARINI VE ÖRNEK ALINACAK MÜCADELESİNİ KİTAPLAŞTIRIYOR, YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILDIĞI GÜÇLÜKLER, BAŞKALARI İÇİN BAHT KAYNAĞI OLSUN DİYE..”

TURKISHBANK A.Ş. İLE SÜRDÜRMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ HUKUK MÜCADELESİNDEN DE BAHSETMİŞTİR.

SAYIN ABDURRAHMAN DİLİPAK’A, ” FİTEM “ OLARAK  SESİMİZİ DUYDUĞU VE DUYURDUĞU İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLER.  

KAMU OYUNA DUYURULUR.

SAYGILARIMIZLA.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

FİTEM (FİNANSAL TETİKÇİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE PLATFORMU)

HÜRRİYET GAZETESİ, VAHAP MUNYAR VE TURKISHBANK A.Ş. (2)

TURKISHBANK A.Ş. İLE HUKUK MÜCADELEM

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

ANKARA’DA DA HAKİM’LER VARDIR.

Turkishbank A.Ş. ile yapmakta olduğumuz Hukuk mücadelesini oluşturan Yargı sürecinde,  bankanın yetkili ve avukatlarının, Soruşturma Makamları ve Mahkemelere vermiş oldukları beyan ve ifadelerde,  bankacılık şemsiyesi altına gizlenerek  uyguladıkları, yalan, aldatma ve konuyu saptırmaya çalışmanın yanında, soruşturma veya davalarla ile ilgili belgelerin asıllarının yetkili makamlara teslim edilmemesi neticesinde banka lehine gecikerek,  7. senesine girmekte olduğumuz Hak ve Hukuk Mücadelesi, Turkishbank A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene’nin, ‘’Eğer dediklerimizi yapmazsan, hayatı sana zehir ederiz.’’  açık tehdidi ile başlamış olan çok yönlü ve birbirlerine bağlı bir Hukuk mücadelesidir.

Turkishbank A.Ş.’nin uygulamış olduğu bütün Hukuk ve Etik dışı yaptırımlar incelendiğinde, bankanın bütün bu Hukuk dışı işlemleri, birbirlerine bağlı olarak ve çok önceden düşünüp planlayarak uyguladığı açık olarak ortaya çıkarılmıştır.

Bu nedenle, yapmakta olduğumuz Hukuk mücadelesi içinde, açılmış olan dava ve soruşturmalarla ilgili olarak ve bu dava ve soruşturmaların esasını oluşturan bütün konular, aslında bir zincirin parçası olarak ve esası doğrudan ilgilendiren bilgi ve belgelerden ayrı olarak değerlendirilemez.

AÇIKLAMALAR                                                                                        :

Turkıshbank A,Ş.’nin, elinde kullanmış olduğum kredinin 4 katı değerinde gayrimenkul ipoteği varken ve küresel kriz bahanesi ile ilave ipotek dahi aldığı ve bu krediye ait zamanında ödenmemiş tek bir devre faizi de olmadığı halde, hiç bir bildirimde bulunmadan ve Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında zorla almış oldukları   boş senedi, kullanılmış kredinin çok üzerinde bir değerde doldurarak uygulamış oldukları infaz gibi icra ve haciz işlemlerine karşı, 80 aydır sürdürdüğüm HAK ve HUKUK mücadelesi ile ilgili ve belgelere dayanan bilgiler aşağıdadır.

7 yıla ulaşan bir zaman dilimi içinde, Turkıshbank A.Ş.’nin; Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında ve sözde usul gereği nedeni ile  zorla almış oldukları boş senet; kullanılmış olan kredinin 4 katı tutarında gayrimenkul ipoteği de verilmiş olduğu ve bu kredi ile ilgili ödenmemiş hiçbir devre faizi de olmadığı halde,  banka tarafından  ve  bilgi verilmeden, kullanılmış kredinin çok üzerinde bir tutar olan 3.700.000.TL borç tutarı ile ve senedin üzerine sözde 04.12.2008 düzenleme tarihi yazılarak ve yine  senedin sözde düzenleme tarihinden sadece 21 gün sonra olan 25.12.2008 tarihinde de ödeme tarihi olmak üzere doldurulduktan sonra ve kendi düzenlemiş oldukları bu senetle ilgili olarak kanun gereği hiçbir ihtar yapılmadan ve   bilgimiz dışında olduğu için de ödenememesi bahane edilerek, 31.12.2008 tarihinde kredi hesabımız kat edilmiştir.

Kredi hesabının kat edildiği sırada, miktarı dava sürecinde olan fakat bankanın kendi kayıtlarına göre kullanılmış olan   2.941.545.00 TL  krediye karşılık  1.329.455.00 TL kredi  geri ödemesi yapılmış ve bu süre içinde toplam  696.485.76 TL dönem faizi ödenmiştir.

 Ve, yine bu süre içinde  krediler ile ilgili olarak ödenmemiş hiçbir devre faizi yoktur.

Kredi hesabının kat edilmesinden sonra ve kendi düzenlemiş oldukları SUÇ SENEDİ ile uygulamış oldukları icra işlemlerinden sonra ise, ilk 6 ay’da bankaya nakit olarak 1.558.695.00TL daha ödenmiştir. Bu ödeme ile beraber kullanılmış olduğu iddia edilen 2.941.545.00 TL krediye karşılık bankaya yapılmış olan nakit ödemelerin toplamı 3.584.635.76TL’ye ulaşmıştır.

 Buna rağmen, faiz haricinde  kalmış olan 1.328.850.00TL borca karşılık,  toplam değerleri 9.000.000.00TL’yi aşan gayrimenkuller, infaz gibi İcra işlemleri ile eritilerek, İcra satışları ile   gasp edilmiştir.

 Turkishbank A.Ş.’nin, kendi düzenlemiş oldukları bu senedi kullanarak uygulamış olduğu infaz gibi icra işlemlerine karşı sürdürmekte olduğumuz Hak ve Hukuk mücadelesinin; 25.08.2010 tarihinde, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz şikayet ile başlayan  Hukuk süreci ve  banka tarafından düzenlenmiş suç senedi ile suç senedini düzenlemiş  olan banka yetkilisinin hazırlamış olduğu ve tahrifat yapılarak üretilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile yapılan HUKUK dışı işlemler, bölümler halinde ve kısaltılarak aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’ (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 2011)

Yukarıdaki olağan dışı ve dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmemesi için üstü örtülü olarak Savcılık Makamının tehdit edildiği beyan; Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, şikayetimizin doğrultusunda ve  Turkıshbank A.Ş. ile ilgili şikayet dosyasının ‘’ Bilirkişi tarafından incelenmesi’’ kararına karşı olarak, 09.05.2011 tarihinde,  2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasına verilmiş olan dilekçeden alınmıştır.

Şikayetimizin başındaki, belgelerin üzerlerindeki yazıların, yaşları da dahil olmak üzere Kriminal incelemelerinin A.B.D’ de yapılması talebimize karşı ise, yine Turkishbank A.Ş.’nin avukatları,

‘’ Şikayet eden borçlunun bu beyanlarından sonra kriminolojik incelemenin ABD’de yapılması talebine hiçbir şekilde muvafakat vermiyoruz.’’

Beyanı ile karşı çıkmışlardır. Fakat,  Atalar sözüdür, ’’Yarası olan gocunur.’’ ve yine Atalar sözüdür  ‘’Gerçeğin en kötü tarafı, eninde sonunda ve bir gün ortaya çıkmasıdır.’’

Savcılık makamına yapılmış olan bu açık örtülü tehdide rağmen,  dosya bilirkişiye gönderilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanmış olan 16.05.2011 tarihli raporla, suç senedinin bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve ayrıca, Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında, 26.4.2007 tarihli 2.000.000.00TL, 19.07.2007 tarihli 600.000.00TL ve 21.09.2007 tarihli 500.000.00TL olmak üzere, 3 adet ve  toplam 3.100.000.00TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinin imzalanmış olduğu tespit edilmiştir.

Turkishbank A.Ş.’nin İcra işlemlerinde kullanmış olduğu senedin bankanın kayıtlarında bulunmaması nedeni ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 156.Maddesi olan, ‘’İşlemlerin  kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme.’’ suçu ve BDDK’nın da müdahil olması ile banka aleyhine İstanbul   8. Ağır Ceza Mahkemesinde CEZA DAVASI açılmış ve  merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, şikayet konusu senedin bankanın resmi defterlerine kayıt yapılmaması suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan, 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı karar ile 10 AY HAPİS kararı verilmiştir.

 Fakat şikayetimizin esas unsurları olan senet ve sözleşmelerin kimin tarafından yazılarak hazırlandığı ve yapılmış olan tahrifat ve sahteciliklerin tespit edilebilmesi için gerekli olan  Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları,  2.5 yıl boyunca ve Turkishbank A.Ş.’ye gönderilmiş olan sayısız Tekit yazısına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmemiştir.

Sözleşme asılları teslim edilmediği için de, suç senedinin aslı ile birlikte Kriminal incelemeye gönderilerek diğer iddialarımızı doğrulayan kesin rapor alınamamıştır.

Genel Kredi Sözleşmelerin asıllarının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ve ancak 25.08.2010 tarihinde, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz suç duyurusundan yıllar sonra olan 18.01.2013 tarihinde res’en alınması ile,  Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında  ve  Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptırılmış olan ‘’Mali Bilirkişi raporu’’ ile sayılarının 3 adet ve toplam tutarlarının 3.100.000.00TL olduğu tespit edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin sayısının, 26.4.2007 tarihli 2.600.00.00TL, 19.07.2007 tarihli 500.000.00, 21.09.2007 tarihli 2.100.000.00TL ve 28.04.2008 tarihli 2.000.000.00TL olarak 4’e ve toplam tutarlarının ise 5.200.000.00TL’ye çıkartılmış olduğu tespit edilmiştir.

Ve, bu tespitlerden sonra ve  ancak 21.03.2013 tarihinde, sözleşmeler suç senedinin aslı ile birlikte,  kriminal inceleme yapılması  için gönderilebilmiştir.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu 21.03.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile,

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’

 Diyerek dilekçe veren  Avukat Sümer Altay’ın korkusu gerçekleşmiş ve yıllardır iddia etmiş olduğumuz gibi, banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve Mahkemelere vermiş oldukları ifade ve beyanların yalan olduğu, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlayan banka yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu ve,

Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamının, silinip yeniden yazılarak üzerlerinde tahrifat yapılmış olduğu tespit edilmiştir.

 Ayrıca, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile de,  4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ünde Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmayıp takliden atılmış olduğu ve kredi miktarının arttırılmasına ait Sözleşmede, banka yetkilisi ve müdür olarak Ali Baba Şanlı adına atfen atılmış olan imzanın da,  Ali Baba Şanlı’nın Savcılık makamına vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş etmiş olduğu gibi, kendi el ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,  kriminal raporlarla kesin olarak tespit edilmiştir.

 Soruşturmaya esas iddialarımızla ilgili yeni delilerin kesin olarak ve kriminal raporlarla tespit edilerek dosyaya kazandırılmış  olmasına rağmen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; KAMU DAVASI açılması için yasanın öngördüğü anlamda sunulmuş olan ‘’YENİ DELİLLER’’ ile, 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 173/6 Maddesi uyarınca, Bakırköy 8.Ağır Ceza  Mahkemesinden karar verilmesi talep edilmiştir.

Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesinin ‘’Talebin reddine’’  kararını vermesi üzerine de, Turkishbank A.Ş.nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene,  eski Genel Müdür Abdullah Akbulak, eski Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer ve Merkez şube eski Müdürü Semra Oktayoğlu hakkındaki,  5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırılık, Bedelsiz kalan senedi kullanma, Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve Özel belgede sahtecilik,   suçlarını kapsayan 2012/56863  sayılı Ceza soruşturması ile ilgili Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan RED kararı,  ”Kanun yararına bozma”  talebi ile ADALET BAKANLIĞI’ na gönderilmiştir.

 Ve,

 ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel  Müdürlüğü, 01.09.2014 tarih ve 94660652-105-34-6696-2014-16713/56641 Sayılı Kararla, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulmasının istenmesi talebi ile dosyayı YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiştir.

Dosya, 02.10.2010 tarihinde, YARGITAY 11.CEZA DAİRESİ’ ne gönderilmiş ve 2014 /18696 Numara ile arşivde iken iç yapılanma ve görev değişikliği ile YARGITAY 21.CEZA DAİRESİ’ne devir edilmiştir.

Dosya üzerinde inceleme yapan YARGITAY 21.Ceza Dairesi, 16.06.2015 tarihinde 2015/2060 Karar numaralı YARGITAY İLAMI ile, “Kanun yararına bozma” talebinin esasını oluşturan suçlara ilave olarak “Nitelikli dolandırıcılık” suçunun da ilave edilmesinin sorulması amacı ile ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve dosya 2014/6696 Dosya numarası ile incelemeye alınmıştır. 

 

 

KAMU OYUNA DUYURULUR.

SAYGILARIMIZLA.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

FİTEM (FİNANSAL TETİKÇİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE PLATFORMU)

HÜRRİYET GAZETESİ, VAHAP MUNYAR VE TURKISHBANK A.Ş. 31.01.2016 (1)

31.01.2016 PAZAR GÜNÜ HÜRRİYET GAZETESİNDE VAHAP MUNYAR İMZALI TURKİSHBANK A.Ş  İLE İLGİLİ OLARAK VE BANKANIN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE İLE YAPILMIŞ OLAN BİR HABER-RÖPORTAJ YAYINLANDI.

TURKISHBANK A.Ş. İLE YAPMIŞ OLDUKLARI HAK VE HUKUK DIŞI YAPTIRIM VE UYGULAMALARI NEDENİ İLE VE BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN  7 SENEYİ BULAN BİR HAK VE HUKUK MÜCADELESİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM. DEVAM ETMEKTE OLAN HUKUK DAVALARININ YANINDA,  İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN, YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE, ESKİ GENEL MÜDÜR  VE YÖNETİM KURULU ÜYESİ ABDULLAH AKBULAK, ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA  “RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK, AÇIĞA İMZANIN KÖTÜYE KULLANILMASI VE  5411  SAYILI BANKACILIK KANUNUNA MUHALEFET” SUÇLARINDAN AÇILMIŞ OLAN CEZA SORUŞTURMASI DOSYASI İLE İLGİLİ OLARAK AVUKAT REŞAT PETEK’İN “KANUN YARARINA BOZMA” TALEBİ,  YARGITAY 21.CEZA DAİRESİ’NİN  BU SUÇLARA İLAVE OLARAK  “NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK”  SUÇUNUN DA İLAVE EDİLMESİ TALEBİ İLE ADALET BAKANLIĞI CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLMİŞTİR.

MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU İSE, İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN AYRICA “HAPİS” İLE CEZALANDIRILMIŞTIR.

İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE, BANKANIN AVUKATLARI OLAN GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK HAKKINDA,  “TEHDİT VE HAKARET” SUÇLARINDAN AÇILMIŞ OLAN CEZA DAVASI YARGITAY SAFHASINDADIR.

BENİMLE VE DİĞER TURKISHBANK A.Ş. MAĞDURLARI İLE İLGİLİ OLARAK DEVAM ETMEKTE OLAN DİĞER DAVA VE SAVCILIK SORUŞTURMALARINI “GOOGLE,WORDPRESS GÜNEY KONUT” SİTESİNDE İZLEYEBİLİR VE TAKİP EDEBİLİRSİNİZ. 

GÖNLÜM İSTERDİ Kİ, YİNE HÜRRİYET GAZETESİ VE YİNE AYNI SUTUNLARDA,  BEN VE DİĞER MAĞDURLARLA BİRLİKTE VE BELGELER IŞIĞINDA TURKISHBANK A.Ş. İLE İLGİLİ BİR HABER RÖPORTAJ YAPABİLSİN.

HÜRRİYET GAZETESİNDEN İLGİ VE HABER BEKLİYORUZ.

KAMU OYUNA DUYURULUR.

SAYGILARIMIZLA.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

FİTEM (FİNANSAL TETİKÇİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE PLATFORMU)

 

 

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN, ATILIM FAKTORİNG A.Ş.,DOĞAN DANYEL DİNLER,ELÇİN GÜNEY VE CEM DALVA HAKKINDA YENİ BİR CEZA SORUŞTURMASI BAŞLATILDI.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA  26.10.2015 TARİHİNDE VERMİŞ OLDUĞUMUZ ŞİKAYET DİLEKÇESİ İLE,  ATILIM FAKTORİNG A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI DOĞAN DANYEL DİNLER, YÖNETİM KURULU ÜYESİ CEM DALVA VE FAKTORİNG ÇALIŞANI ELÇİN GÜNEY HAKKINDA,  ” TCK MADDE 207 VE TCK MADDE 277″  KAPSAMINDAKİ SUÇLARDAN, 2015/128360 NUMARA İLE,  YENİ BİR CEZA SORUŞTURMASI BAŞLATILMIŞTIR.

BİLİNDİĞİ GİBİ, DOĞAN DANYEL DİNLER, CEM DALVA VE ELÇİN GÜNEY HAKKINDA, İSTANBUL 34.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE VE 2015/81 ESAS DOSYA NUMARASI İLE AÇILMIŞ OLAN,  “ÖZEL  EVRAKTA SAHTECİLİK” CEZA DAVASI İLE DOĞAN DANYEL DİNLER HAKKINDA İSTANBUL 29.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE AÇILMIŞ OLAN 2014/182 ESAS NUMARALI  “TEFECİLİK”  CEZA DAVALARI DEVAM ETMEKTEDİR.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR,  FİTEM

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ. 

ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI DOĞAN DANYEL DİNLER’İN, TEFECİLİK SUÇUNDAN YARGILANMASINA DEVAM EDİLDİ.

ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI OLAN VE AYNI ZAMANDA DA KENDİ BEYANI İLE ALACAKLI OLARAK HUKUK MÜCADELESİ İÇİNDE OLDUĞUM, S.S. SAKLIBAHÇE KONUT YAPI KOOPERATİFİNİN DE KANUN DIŞI ”FİİLİ BAŞKANI” BAŞKANI OLAN DOĞAN DANYEL DİNLER HAKKINDA, YAPMIŞ OLDUĞUM ŞİKAYET NEDENİ İLE  YAPILAN SORUŞTURMA SONUCUNDA AÇILMIŞ OLAN ” TEFECİLİK” CEZA DAVASINA, İSTANBUL 29.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE 2014/182 ESAS NUMARALI DOSYA İLE DEVAM EDİLDİ.

SANIK DOĞAN DİNLER’İN KATILMADIĞI DURUŞMADA, DOĞAN DANYEL DİNLER’İN TEFECİLİK ALACAĞININ ATILIM FAKTORİNG A.Ş. KANALI İLE TAHSİL EDİLMESİ İÇİN,  SANIĞIN FAKTORİNG FİRMASINDAN HAVALE EDİLMİŞ OLAN FAİZLİ ALACAĞINI, BANKA KASASINDAN GERİ ALIRKEN FOTOĞRAFLANMIŞ OLAN  DANYEL DOĞAN DİNLER’İN BABASI MİŞON DİNLER VE ŞÖFÖR-KORUMASI, TANIK OLARAK BU CELSEDE DE GETİRİLMEDİĞİ İÇİN, DURUŞMA 01.03.2016 TARİHİNE BIRAKILDI. ŞÖFÖR-KORUMA OLAN KİŞİNİN TESPİT EDİLMESİ İÇİN DE İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE FEZLEKE YAZILMASINA KARAR VERİLDİ.

BİLİNDİĞİ GİBİ, ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI OLAN DOĞAN DANYEL DİNLER, ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLAN CEM DALVA VE ATILIM FAKTORİNG ÇALIŞANLARINDAN ELÇİN GÜNEY (SOY İSİM BENZERLİĞİ), İSTANBUL 34.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE VE 2015/81 ESAS DOSYA İLE VE  AYRICA ”RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK” SUÇLAMASI İLE DE YARGILANMAKTADIR.

YİNE BİLİNDİĞİ GİBİ, ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI DOĞAN DANYEL DİNLER’İN, YİNE ”TEFECİLİK” SUÇLAMASI İLE VE  İSTANBUL 17.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE,  2011/417 ESAS SAYILI DOSYA İLE YARGILANMASI DEVAM ETMEKTEDİR.

VE YİNE, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN, ATILIM FAKTORİNG A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI DOĞAN DANYEL DİNLER,  S.S.SAKLIBAHÇE KONUT YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANI BENO BÜNYAMİN ÇÜKRAN, ADİL ANJEL, YAŞAR MAYA VE SELİM YEŞİL HAKKINDA, 2015/65820 SORUŞTURMA NUMARASI İLE, ”NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK, SUÇTAN ELDE EDİLEN GELİRİN AKLANMASI VE SUÇ İŞLEMEK İÇİN TEŞEKKÜL OLUŞTURMAK.” SUÇLARINDAN CEZA SORUŞTURMASI YÜRÜTÜLMEKTEDİR.

BİR FAKTORİNG FİRMASININ YÖNETİM KURULU BAŞKANI BU SUÇLARI İŞLERKEN, BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU’NUN (BDDK) NEREDE OLDUĞU VE MALİYE BAKANLIĞI VE HAZİNEYİ TEMSİL EDEN AVUKATLARIN DAVAYA NEDEN KATILMAKTAN VAZ GEÇTİKLERİ İSE,  ASIL DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN VE EN BÜYÜK SORUNDUR.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR, FİTEM

TURKISH FAKTORİNG A.Ş.’NİN FAALİYET İZNİ İPTAL EDİLDİ.

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU TARAFINDAN;   TURKISHBANK A.Ş.’NİN KURULUŞU OLAN VE HAKKINDA İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞ OLDUĞUM TURKISH FAKTORİNG A.Ş.’NİN FAALİYET İZNİNİN, BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI İLE VE  23.07.2015 TARİHİNDE İPTAL EDİLDİĞİ ÖĞRENİLMİŞTİR.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI VE BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU’NA YENİDEN BAŞVURU YAPILARAK,  GELİŞMELER HAKKINDA ALINAN BİLGİ KAMU OYUNA DUYURULACAKTIR.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR,

FİTEM  (FİNANSAL TETİKÇİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE PLATFORMU)

TURKISHBANK A.Ş.’NİN GENEL MÜDÜRLERİNDEN ERHAN ÖZÇELİK HAKKINDA, BİR BAŞKA BANKADAKİ GÖREVİ İLGİLİ OLARAK YAPILMAKTA OLAN SORUŞTURMANIN TAMAMLANDIĞI VE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NIN, ”İDDİANAME” HAZIRLADIĞI ÖĞRENİLMİŞTİR.

YENİ ŞAFAK GAZETESİNİN ”TURKISH VURGUN” MANŞETİNDEN VE VEİS ATEŞ’İN TV NET PROĞRAMINDAN SONRA GÖREVİNDEN AYRILMIŞ OLAN  TURKISHBANK A.Ş.’NİN GEÇMİŞ DÖNEM GENEL MÜDÜRÜ ERHAN ÖZÇELİK’İN İSMİNİN, YİNE GÖREV YAPMIŞ OLDUĞU BİR BAŞKA BANKA  HAKKINDA İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA YAPILMIŞ OLAN SUÇ DUYURUSU NETİCESİNDE AÇILMIŞ OLAN SORUŞTURMANIN DA İÇİNDE BULUNDUĞU ÖĞRENİLMİŞTİR.

07.06.2015 tarihinde VATAN gazetesinde Elif Altın  tarafından yayınlanan habere göre,  Fatih Terim, eşi Fulya Terim, Petek Dinçöz, Can Tanrıyar ve Hıncal Uluç gibi ünlü isimlerle, işadamları İlham Gamgam, Mehmet Tahir Demirpence, Ümit Nalbantoğlu, Angelo Della Valle, Fabio Pierotti Cei’nin de bulunduğu 61 kişinin,  2012 yılında bir bankanın Levent özel bankacılık şubesinde usulsüzlük yapılarak 17,5 milyon dolar zarara uğratıldıklarının ortaya çıkarılmasından sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturmanın tamamlandığı ve  Bankanın genel müdür yardımcısı, şube müdürü, bölge müdürlerinin de aralarında bulunduğu 20 şüpheli hakkında “zimmet, güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik“ suçlarından 30 yıldan 170 yıla kadar değişen hapis cezaları ile cezalandırılmalarının istenmiş olduğu ve İDDİANAME’nin İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği  ve ayrıca BDDK’ya da suç duyurusunda bulunulacağı öğrenilmiştir.

Usulsüz işlemlerin o dönemde Özel Bankacılık ve Varlık Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özçelik’in onayı ve şikayet edilen diğer ilgililerin sözlü talimatıyla başlatıldığı belirtillmiş olan İDDİANAME’nin  kabul edilmesi halinde ilgililerin yargılanmalarının başlayacağı öğrenilmiştir.

‘TURKİSH VURGUN” ve ”Turkıshbank’ta sahte belge skandalı” olarak gazetelerde manşet olan Turkishbank A.Ş. ile 7.senesine girdiğim Hak ve Hukuk mücadelesinin bir parçası olarak,  bankanın yönetim kurulu başkanı Hakan Börtecene, Erhan Özçelik’ten önceki Genel Müdürü Abdullah Akbulak, geçmiş dönem genel müdür yardımcısı Taner Biçer ile İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hapis ile cezalandırılmış olan geçmiş dönem Merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu hakkında ”Resmi belgede sahtecilik, açığa imzanın kötüye kullanılması ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa muhalefet” suçlarından devam etmekte olan Ceza Soruşturması ile ilgili KANUN YARARINA bozma talebimiz ADALET BAKANLIĞI tarafından kabul edilmiş olup, dosya YARGITAY 21.Ceza Dairesi tarafından incelemeye alınmıştır.

7.senesine girmiş olduğum Hak ve Hukuk mücadelem sırasında, bütün şikayetlerime ve ısrarlı takiplerime rağmen, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nın, en azından benim şikayetlerimle ilgili olarak gerek Turkishbank A.Ş. ve gerekse Atılım Faktoring A.Ş. ile ilgili denetim ve yaptırımlarının eksik veya yetersiz olduğu,  şikayetlerimin ise kağıt üzerinde ve dosyalarda kalabildiği, son derece açık olarak ve üzüntü ile tespit edildiği için, yukarıdaki gazete haberi ve soruşturma ile ilgili olarak, BDDK’nın ne yapacağı ise,  özellikle çok önemlidir.

Bu nedenle, değişen Başkanı ile BDDK’nın,  Banka ve finans kurumlarının yapmış olduğu Hukuk dışı yaptırım ve uygulamalara ve daha doğrusu ise işlenmiş olan suçlara karşı nasıl bir tavır alacağı ve yaptırım uygulayabileceği veya diğer bir deyişle bankaların lehine olarak faiz lobisinin baskısına dayanıp dayanamayacağı önümüzdeki günlerin cevap bekleyen en önemli sorusudur.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR, FİTEM

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN; TURKISHBANK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTECENE, GEÇMİŞ DÖNEM GENEL MÜDÜRÜ ABDULLAH AKBULAK, GEÇMİŞ DÖNEM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE GEÇMİŞ DÖNEM MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA, TCK MADDE 207 VE TCK MADDE 277 KAPSAMINDAKİ SUÇLARDAN CEZA SORUŞTURMASI BAŞLATILDI.

TURKISHBANK A.Ş.YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTECENE, GEÇMİŞ DÖNEM GENEL MÜDÜRÜ ABDULLAH AKBULAK, GEÇMİŞ DÖNEM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKESİNCE HAPİS İLE CEZALANDIRILMIŞ OLAN GEÇMİŞ DÖNEM MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA; 29.05.2015 TARİHİNDE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA YAPMIŞ OLDUĞUM SUÇ DUYURUSU NETİCESİNDE, 2015/71205 SORUŞTURMA NUMARASI İLE TCK MADDE 207 VE TCK MADDE 277 KAPSAMINDAKİ SUÇLARDAN, CEZA SORUŞTURMASI BAŞLATILMIŞTIR.

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK) İLE TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU (TMSF), TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ, BAŞBAKANLIK, BANKALARDAN SORUMLU DEVLET BAKANLIĞI VE ADALET BAKANLIĞI, AÇILMIŞ OLAN BU SORUŞTURMA İLE İLGİLİ OLARAK AYRICA BİLGİLENDİRİLECEKTİR.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA, YAPMIŞ OLDUĞU KÜFÜR,HAKARET VE TEHDİTLER NEDENİ İLE ADALET BAKANLIĞI’NA DA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLDİ.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN‘IN,  MAKAMINDA VE DEVAMINDA MAHKEME KALEMİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİTLERİ NEDENİ İLE,  15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’ NE  2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILDIKTAN  SONRA, 30.06.2014 TARİHİNDE  HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA VE 16.07.2014 TARİHİNDE DE ADALET BAKANLIĞI’NA  ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.  

İSTANBUL 15.İCRA MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN’IN  HAKİMLİK VAKAR VE ONURUNA YAKIŞMADIĞI GİBİ,  İNSANLIK ONURUNU DA AYAKLAR ALTINA ALMIŞ OLAN  BU SÖYLEM DAVRANIŞLARI NEDENİ İLE EN KISA ZAMANDA GEREKTİĞİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAĞINA İNANIYORUZ.

 

 

 ‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

T.C. ADALET BAKANLIĞI

ADALET BAKANI   SAYIN BEKİR BOZDAĞ                                                                                        16.07.2014

 

ŞİKAYET EDEN            :  Adil Altay GÜNEY  (49021106766)

Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,              Bakırköy – İSTANBUL

ŞİKAYET EDİLEN      :  Hakim Dursun Karaman (34223)

İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi.

KONU                                   :  İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karaman’ın  di-

lekçe vermek için gitmiş olduğum makamında ve devamla Kalem-

de, küfür ve hakaret ederek dövmekle tehdit etmesi.

DELİLLER                       : İddiama konu dilekçe sureti, 25.06.2014 günü 15.İcra Hukuk Mah-

kemesi  Kaleminde  görevli personel’in tanıklıkları,  2014/40 Esas

dava dosyası.

 

 

AÇIKLAMA                   :

05.12.2012 tarihli ADALET BAKANLIĞI şikayet dilekçemizle ilgili olarak  Sayın Bakanlığınızın talimatları ile açılmış olan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunda, 2013/3976 Soruşturma Numarası ile devam etmekte olan Soruşturmanın, ana unsurlarında biri olan Turkıshbank A.Ş. ile devam etmekte olan Hukuk davamızın hakimi, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karahan hakkındaki  şikayetlerimizin, ayrıca Sayın Makamınıza da sunularak, Sayın Makamınızın da  bilgilendirilmesi hakkındadır.

Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan 2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası hakkında aleyhimizde verilmiş olan kararın,  Yargıtay 12.Hukuk Dairesinden  Bozularak dönmesinden sonra, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yeniden açılmış olan 2014/40 Esas Numaralı dava dosyamızla ilgili olarak,  23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan 4 numaralı duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak,  ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’  Kararı verilmiştir.

Avukatım olmadan yapılmış ve karara bağlanmış olan  4 Numaralı Celse’nin Tutanağa geçirilmemiş olan konuşmalarının,  tespit edilerek kayıtlara geçirilebilmesi için,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçeyi, UYAP taramasını yaptırdıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olan şikayetli Hakim Dursun Karaman’ı  makamında ziyaret ederek,  havalesinin yapılması için kendisine teslim ettim.

Vermiş olduğum dilekçe şikayetli Hakim tarafından okunduktan sonra,  şikayetli Hakim, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden  zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığını ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğini ve her zaman olduğu gibi, yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söyledi.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, şikayetli Hakim’e, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığını sorduğumda,  ‘’BANA    …ÖTÜNÜ YİYEYİM  AYAKLARI YAPMA  LAN.‘’   diyerek bağırarak küfürle hakaret etti.

Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra, şikayetli Hakim’e,  belki de babası yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün yakışmadığını söylediğim zaman,  dilekçeyi havale etmeyeceğini ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odasından çıkmamı istedi.

Şikayetli Hakim’in odasından çıktıktan sonra,  doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, şikayetli Hakim arkamdan 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime yürüdü.   Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.

Şikayetli Hakim ithamlarının doğru olmadığını anladıktan sonra,  arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de önyargılı oldum…’’   cevabını vermesi üzerine de ben,  evet  Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanızdır,  dedikten sonra, şikayetli Hakim’e  odasında  bana söylemiş  olduğu  son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  diyerek bağırmasının doğru olmadığını  ifade ederek,  kendisine bütün bunları neden yaptığını sordum.

Şikayetli Hakim’in bu soruma karşılık  Kalem Çalışanlarına açıklaması ise,  ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA, MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’  olmuştur.

Şikayetli Hakim bu son derece çirkin söyleminden sonra ise,  bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …’diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit etmiştir.  Ben ise, burasının Adliye olduğunu ve ayrıca kendisinden de büyük olduğumu,   söylemiş olduğu sözlerin ise kendisine yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyledim. Devamında,  aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunu söyledim.  Bunun överim,üzerine şikayetli Hakim,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek tekrar üzerime yürümeye çalıştı.  Bunun üzerine de cevaben, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonra,    şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın cevabı ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

Bunun üzerine şikayetli Hakim Dursun Karaman’a, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de kendisi olmadığını ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrıldım.

Ben Kalem’in önünden ayrılıp koridora yöneldiğim sırada şikayetli Hakim  arkamdan hala bağırmaya devam ediyordu.

‘’BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM  DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

NETİCE VE TALEBİMİZ :

Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın  yapmış olduğu  KÜFÜR, HAKARET ve TEHDİTLER ile ilgili olarak, ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet hakkımı kullanarak hakkında şikayette bulunuyorum. Ayrıca kendisi hakkında tazminat davası açma hakkımı da saklı tutarak, 

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, özünde ahlaki ve etik  olmayan bütün davranışları ve  bu davranışların herhalde sebebini  oluşturan  yanlı  kararlarının incelenmesini,

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, 06.2014 tarihinde dilekçe vermek için gitmiş olduğum odasındaki ve devamında Mahkeme Kalemindeki davranış ve söylemleri, Hakimlik vakar ve onuruna yakışmadığı gibi, insanlık onurunu da ayaklar altına alan ve  şahsıma karşı da HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT içermektedir.  Bu nedenle, şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında şikayetçi olduğumdan gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,

 

Arz  ve talep ederim.

 

SAYGILARIMLA.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

Ek.

 

1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında İddiama konu 26.06.2014 tarihli dilekçe sureti.

2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında 2.kez REDDİ HAKİM talebi.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ATAKÖY 11.KISIM ZAMBAK BLOK A/8                                            BAKIRKÖY – İSTANBUL