İSTANBUL KRİMİNAL POLİS LABORATUVARLARI MÜDÜRLÜĞÜ UZMANLARI OLAN AHMET MESUT MUDU VE ZAFER KIRAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA, İSTANBUL KRİMİNAL POLİS LABORATUVARLARI MÜDÜRLÜĞÜ’ NDE GÖREVLİ UZMAN VE TEKNİSYEN AHMET MESUT MUDU İLE  ZAFER KIRAN HAKKINDA  YAPMIŞ OLDUĞUMUZ  SUÇ DUYURUSU İLE BAŞLATILMIŞ OLAN     2014/62500   NUMARALI SORUŞTURMA KAPSAMINDA,  MEMUR SUÇLARI SORUŞTURMA BÜROSUNDAN  İLGİLİLERE,  08.05.2014 TARİHİNDE,  İFADE VERMEK ÜZERE DAVET YAZISI GÖNDERİLMİŞTİR.

ŞİKAYET DİLEKÇEMİN YAYINLANMASINDA SONRA, AHMET MESUT MUDU ‘NUN,   İSTANBUL KRİMİNAL POLİS LABORATUVARLARINDA YAPMAKTA OLDUĞU GÖREVİNİN YANINDA, AYNI ZAMANDA BİLİRKİŞİ OLARAK,  ÖZEL RAPOR  DA DÜZENLEDİĞİ VE  HAKKINDA ÇOK SAYIDA ŞİKAYETİN BULUNDUĞU BİLDİRİLMİŞTİR.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI MEMUR SUÇLARI BÜROSU TARAFINDAN SAYIN SAVCI HÜSEYİN KAYA İMZASI İLE 08.05.2014 TARİHİNDE  İFADE VERMEK ÜZERE DAVET EDİLMİŞ OLAN AHMET MESUT MUDU İLE ZAFER KIRAN,  SAVCILIK MAKAMININ VERMİŞ OLDUĞU 30 GÜN SÜRE ZARFINDA  İFADE İÇİN GELMEDİKLERİ İÇİN,  HAKLARINDA TEKİT YAZISI ÇIKARILMIŞ VE NİHAYET BUGÜN ALMIŞ OLDUĞUMUZ BİLGİ ÇERÇEVESİNDE  29.07.2014 TARİHİNDE,  SAVCILIK MAKAMINA BAŞVURARAK,  HENÜZ SURETİNİ ALAMADIĞIMIZ İFADELERİNİ VERMİŞLERDİR.

İSTANBUL  KRİMİNAL  POLİS LABORATUVARLARI MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖREVLİ OLAN AHMET MESUT MUDU İLE ZAFER KIRAN,  ZAMANINDA GELMEDİKLERİ İÇİN KENDİLERİNE GÖNDERİLMİŞ OLAN TEKİT YAZISI İLE VE ANCAK VE ANCAK  3 AY SONRA İFADE İÇİN SAVCILIK MAKAMINA BAŞVURABİLMİŞLERDİR.

BUGÜN YANİ 15.09.2014 TARİHİNDE,  MAKAMA YAPMIŞ OLDUĞUMUZ BİLGİ MÜRACAATINDA İSE, İLGİLİLER HAKKINDA YAPMIŞ OLDUĞUMUZ ŞİKAYET İLE İLGİLİ OLARAK  ”TAKİPSİZLİK”  KARARI VERİLDİĞİ VE BAŞSAVCI YARDIMCISI OĞUZHAN ATAMTÜRK UYAR’A İMZA  İÇİN GÖNDERİLDİĞİ ÖĞRENİLMİŞTİR.

İYİ  NİYETİNDEN ŞÜPHE ETMEDİĞİMİZ BAŞSAVCI YARDIMCISI OĞUZHAN ATAMTÜRK UYAR İLE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ GÖRÜŞMEDE İSE,  SAYIN BAŞSAVCI YARDIMCISININ, ” BU GİBİ ŞİKAYETLERDE AÇIK OLARAK SUÇ GÖRÜLSE DAHİ,  SAVCILARIN,  DEVAM ETMEKTE OLAN DAVALARI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLECEKLERİ  NEDENİ İLE  VE PRENSİP OLARAK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİKLERİNİ”  İFADE ETMESİ VE  ‘CEZA DAVASI AÇILABİLMESİ İÇİN İLGİLİ MAHKEME TARAFINDAN SUÇ DUYURUSUNUN YAPILMASININ DAHA DOĞRU OLACAĞINI”  BELİRTMESİ, USUL VE KANUNLARIN  UYGULAMALARINDAKİ  HATA VE EKSİKLİKLERİNİ ORTAYA ÇIKARAN VE SON DERECE ÜZÜCÜ BİR DURUMDUR.

SORUŞTURMA MAKAMI TARAFINDAN,  HATALI VERİLMİŞ BİLİRKİŞİ RAPORLARI  İLE SONUÇLANAN DAVALAR İLE KARŞI TARAFIN MADDİ VE MANEVİ KAYBINI HİÇ DÜŞÜNMEDEN,  Kİ BURADA KAZANAN TURKISHBANK A.Ş. VE GENELLİKLE KAZANAN BANKALARDIR,  SORUŞTURMAYI TAKİPSİZLİK İLE NETİCELENDİREREK,  SUÇ İŞLEYEN MEMURLAR HAKKINDA CEZA DAVA VE DAVALARININ AÇILABİLMESİ İÇİN,  SÜRECİN MAHKEMELERİN TALEBİNE BIRAKILARAK UZATILMASI,  SANIRIM EN AZINDAN HAK,  AMA ASLINDA BİR HUKUK İHLALİ OLMASI GEREKİR.

EĞER UYGULAMA BU ŞEKİLDE YAPILIYORSA,  İLGİLİ KANUN MADDESİNİN  DEĞİŞTİRİLEREK, DEVLET MEMURLARI HAKKINDA YAPILACAK OLAN BİREYSEL  ŞİKAYETLERİN SAVCILIK MAKAMINA YAPILMASININ ÖNLENMESİ  VE  ŞİKAYETİN ANCAK MAHKEMELER KANALI İLE YAPILABİLECEĞİNİN HÜKÜM ALTINA ALINMASI GEREKİR.

AKSİ HALDE, VERİLEN KARARLARIN  USUL VE HUKUK’A AYKIRI OLMA İHTİMALİ İLE BİRLİKTE,  SORUŞTURMA MAKAMI ADALETİN GECİKMESİNİN  SORUMLULUĞUNU DA ÜSTLENMEKTEDİR.

 

 

 

 

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ

 

 

 

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’     (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 2011)

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI                                     02.05.2014

 

Şikayet eden                    :   Adil Altay GÜNEY

                                                      Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd.Şti.

                                                      Zuhuratbaba Muhtar sokak no.4-1/16           Bakırköy-İSTANBUL

Şüpheliler                         :   1. Ahmet Mesut MUDU, UZMAN

                                                       İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü

                                                      2. Zafer KIRAN, TEKNİSYEN

                                                       İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü

 

İsnat edilen suç            :  Görevi kötüye kullanarak yanlış ve yanlı rapor vererek

                                                     yetkili makamları yanıltmak.

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI tarafından 21.03.2013 tarihinde  gönderilmiş olan ve Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti. adına Turkıshbank A.Ş. tarafından İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne teslim edildikten sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından ilgili Mahkeme’den res’en alınarak, suç senedinin aslı ile birlikte 2012/56863 SORUŞTURMA  Numarası ile  BELGE, EL YAZISI VE İMZA TETKİKİ talebi (Ek.1) ile İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderilmiş olan,

1.26.04.2007tarihli    600.000.-TL tutarlı GKS aslı,

2.21.09.2007tarihli 2.000.000.-TL tutarlı GKS aslı,

3.28.04.2008tarihli 2.000.000.-TL tutarlı GKS aslı,

4.19.07.2007tarihli    500.000.-TL tutarlı GKS aslı,

5.25.12.2008düzenleme tarihli 3.700.000.-TL tutarlı suç senedinin aslı,

6.26.04.2007 tarihli GKS’nin Savcılık Makamına verilmiş olan 1. Ve 24.sayfasının fotokopisi.

   23.sayfa eksik ve incelenmemiştir.

  1. 21.09.2007 tarihli GKS’nin Savcılık Makamına verilmiş olan 1,24,26.sayfalarının  fotokopisi.

   23.sayfa eksik ve incelenmemiştir.

8.28.04.2008 tarihli GKS’nin Savcılık Makamına verilmiş olan 24. Sayfasının fotokopisi.

   1.ve 23.sayfa eksik ve incelenmemiştir.

9.26.04.2007 tarihli GKS’nin Savcılık Makamına verilmiş olan 1. ve 24.sayfasının fotokopisi.

   23.sayfa eksik ve incelenmemiştir.

Ve mukayeseye esas Semra Oktayoğlu, Ali Baba Şanlı, Nalan Öztürk ve Sevil Güney’in örnek el yazıları ve imzaları, incelenerek ilgili Kurum tarafından 28.05.2013 tarihli ve Ahmet Zafer Mudu ile Zafer Kıran imzalı  ‘’UZMANLIK RAPORU’’ hazırlanmıştır. (Ek.2)

 1.26.04.2007, 19.07.2007, 28.04.2008 ve 21.08.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi asıllarındaki yazı, rakam ve imzalar üzerinde herhangi bir tahrifat (Silme, fiziksel ve kimyasal, ilave, karalama, kopyalayıp yapıştırma v.b. yapılmış olup olmadığı sorusuna, Kriminal Polis Laboratuarları Müdürlüğünce,

 ‘’Tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki halen mevcut el yazılarının, evvelce aynı yerlerdeki (Kurşun kalemle yazılmış) ibarelerin, fiziksel yolla silinmelerinden sonra yazılmış oldukları tespit edilmiştir.’’

 Cevabı verilerek, Genel Kredi Sözleşmelerinde tahrifatın yapılmış olduğu kabul edilmesine rağmen,

 a-    Gerek Ali Baba Şanlı’ nın, 04.02.2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcığı’ na vermiş olduğu yazılı beyan ifadesinde belirtmiş olduğu (Ek.1) ve gerekse zaten fotokopilerden de görülmekte olduğu gibi, hiçbir banka çalışanın kullanmadığı kurşun kalemle yazılan hiçbir yazının da bulunmadığı halde, bu gerçek gizlenmeye ve örtülmeye çalışılmıştır.

 b-    Özellikle Rapor’da ifade edilmiş olduğu gibi, 23.Sayfa olan imza sayfasının kurşun kalemle yazıldıktan sonra ve sadece isimlerin veya ismin boş olarak imzalanmış olduğu konusunda ve bu boşlukların da tarih, miktar ve diğer bütün bilgilerin de sonradan doldurulduğu konusu ortaya çıkarmaktadır ki, bu mümkün değildir ve şüpheliler  bu konudan hiç söz etmemektedir.

 

Aşağıda, kurşun kalemle yazıldıktan sonra imzalandığı belirtilmeye çalışılan  fakat aslında Ali Baba Şanlı’nın kendi dolmakalemi ile ve tükenmez kalemle yazılmış olan sayfa örnekleri görülmektedir.

Burada büyük bir ihmal veya açık bir saptırmaya çalışma vardır.

 Ayrıca 12. Madde’deki,

 ‘’Cumhuriyet Başsavcılığımıza, daha önceden fotokopi olarak teslim edildiği belirtilen ve sonradan Mahkemeye asıllarının verildiği anlaşılan GKS’ ler  ile ilgili olarak,

 a-    Savcılığa fotokopi olarak teslim edilen 28.04.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin imza sayfası ile, sonradan Mahkeme’ye aslı ibraz edilen Sözleşmenin imza sayfasında, imzaların her iki Belge’de de konum ve karakter olarak ayniyet gösterip göstermediği, yazılar farklı ise söz konusu belge asıllarında, nakil ve/veya montaj yapılmış olup olamayacağı; aynı hususların diğer kredi sözleşmeleri ve 21.09.2007 tarihli GKS’nin Limitinin arttırılmasına ilişkin Sözleşme için de tespiti,

 b-    26.04.2007 tarihli ve 600.000.-TL tutarlı GKS aslının, müteselsil kefil bölümündeki ‘’Adil Altay Güney’’ kısmında ‘’Altay’’ isminin ‘’y’’ harfinde tahrifat olup olmadığı,

 Sorusuna Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğünce, Savcılık Makamı tarafından sadece Maddi delillerle ilgili olarak sorulan soruya,’ İçerik olarak uygunluk gösterip göstermediği’’ yorum sorusu da eklenerek,

 ‘’İnceleme konusu 4 adet Kredi Sözleşmesindeki, yukarıdaki tespit yapılarak, tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki el yazıları haricinde kalan el yazılarının, söz konusu sözleşmelere ait sayfa fotokopilerine atfen, Sözleşmenin ilk tanziminde yazılmayıp, mevcut yerlerine sonradan yazılmış oldukları kanaatine varılmıştır.’’

 Tespiti yapılmıştır. Fakat her nedense Raporda, kavram kargaşası yaratmaya çalışılarak,

a-    Kırmızı içine almış oldukları el yazılarının sadece borçlu, kefil ve tarih dışında hiçbir bilgiyi içermediğini ve bunun dışındaki ve özellikle tarih ve borcun tutarı da dahil olmak üzere, bütün bilgilerin daha sonra yazılmış olduğu gizlemeye çalışılmıştır.

b-    Yetkileri olmadığı halde, Savcılık Makamı tarafından sorulmadığı halde, içerik yorumu  ilave edilerek de, tahrifatlar yumuşatılmaya çalışılmıştır.

c-    Savcılık Makamının sormuş olduğu ve imzaların bütün sayfalarda ayniyat göstermesi ile ilgili hiçbir yorum yapılmamış, bu konu özellikle gizlenmeye çalışılmıştır.

 d-    Kurşun kırmızı kalemle çerçeve içine alınmış olan yazıların ise, neler olduğu hakkındaki tespitler ya yapılmamış veya yazılmamıştır.

 

12-b Maddesine verilen cevapta ise, yine Savcılık Makamı tarafından sorulan soru saptırılarak ve (Altay) ve (Güney)’in (y)’ lerinin altından gözüken ve silinti kalıntısı olarak kalmış olan (y) lerden hiç söz edilmeyerek,

 ‘’Bahse konu Kredi Sözleşmesi, sorulan hususlar doğrultusunda incelenmiş ve neticesinde, bahse konu ‘’Adil Altay Güney’’ ibareli el yazılarının, evvelce aynı yerdeki kurşun kalemle yazılmış ibarelerin fiziksek yolla silinmelerinden sonra yazılmış olduğu tespit edilmiştir.’’

 Cevabı verilmiştir.

 Aşağıda da görüleceği gibi,

a-    Bu takdirde belge aslındaki (y)’ lerin kuyruklarının normal kurşun kalem silgisi ile silinmeleri gerekir.

b-    Savcılık kopyasında bulunan ve sözde kurşun kalemle yapılmış olan tek ibare olan ‘’Adil Altay Güney’’ dışındaki bütün sayfanın boş olarak imzalanmış olduğu ortaya çıkarılmıştır ve bu durum Sözleşme Hukukuna uygun değildir.

2-  Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun, ‘’26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 ve 28.04.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşme asıllarındaki İMZALARIN ıslak imza olup olmadığı’’, şeklindeki sorusuna,

‘’26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 ve 28.04.2008 tarihli (4) adet Kredi Sözleşmesi aslındaki imzaların ıslak imza olup olmadıkları hususu sorulmakla, bahse konu (4) adet Kredi Sözleşmesi sorulan hususlar doğrultusunda incelenmiş ve neticesinde; bahse konu imzalarda kalem ucu presyonuna bağlı olan ve kağıdın dokusunda meydana gelen fulaj izi derinliklerinin mevcut olduğu, ayrıca imzaları oluşturan hatlarda mürekkep akışlarının bulunduğu belirlenmiş ve belirlenen bulgulara atfen inceleme konusu sözleşmelerdeki imzaların, fotokopi/montaj yoluyla husule getirilmeyip, ıslak mürekkepli kalemle husule getirilmiş olduğu sonucuna varılmıştır.’’

 Tespitinin yapılmış olmasına rağmen,

 a-    Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na önceden verilen Genel Kredi Sözleşmelerindeki imzalı sayfaların (1,23,24,26) fotokopileri ile daha sonra asıl olarak teslim alınan Genel Kredi Sözleşmelerindeki aynı sayfaların, üzerinde bulunan imzaların tıpatıp aynı olması ve fizik olarak da bunun mümkün olamayacağı nedeni ile, raporda yapılmış olan tahrifatın kabul edilerek sözde kurşun kalemle yazılmış olan yazıların silinmesine indirgenerek yumuşatılmaya çalışılan fakat ekte örneğini yukarıda  göstermiş olduğumuz  sayfalardaki yazıların kesinlikle kurşun kalem olmadığı, dolma kalem ve tükenmez kalem olduğu gerçeği doğrultusunda yapılmış olan tahrifat nedeni ile,

 a.1- Silinmiş olan yazı ve rakamlar dolmakalem ve tükenmez kalemle yazıldığı için tahrifat ve silinme işlemi büyük ihtimal ile ‘’Kimyasal işlem kullanarak silme’’ yolu ile yapılmıştır.

 a.2- Veya, elle veya gözle tespit edilebilecek tahrifat ve silinme işlemlerinin tespit edilmesinin en azından ilk bakışta güçleştirilebilmesi için, ilk örneklerdeki imzalar kopyalanarak, yeniden sayfa üretilmiştir.

Bu nedenle yapılmış olan değerlendirme ve tespit, eksik, yetersiz ve doğru değildir.

 3.Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun, ‘’Senet üzerindeki imzaların ıslak imza olup olmadığı,’’ şeklindeki sorusuna,

 ’3.700.000.-YTL meblağlı senet aslındaki imzaların ıslak imza olup olmadıkları hususu sorulmakla, bahse konu senet sorulan hususlar doğrultusunda incelenmiş ve neticesinde; bahse konu imzalarda kalem ucu presyonuna bağlı olan ve kağıdın dokusunda meydana gelen fulaj izi derinliklerinin mevcut olduğu, ayrıca imzaları oluşturan hatlarda mürekkep akışlarının bulunduğu belirlenmiş ve belirlenen bulgulara atfen inceleme konusu senetteki imzaların, fotokopi/montaj yoluyla husule getirilmeyip, ıslak mürekkepli kalemle husule getirilmiş oldukları sonucuna varılmıştır.’’

 Ve,

 ‘’3.700.000.-YTL meblağlı senet aslındaki düzenleme tarihi üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususu sorulmakla, bahse konu senet sorulan hususlar doğrultusunda incelenmiş ve neticesinde; bahse konu senedin düzenleme tarihi bölümünde ‘’04/12/…8’’ ibareli el yazılarının mevcut olduğu müşahade edilmiş, ancak bahse konu ibarelerde silinti, kazıntı veya ilave yoluyla tahrifat yapıldığını gösterir nitelikte herhangi bir bulgu tespit edilememiştir.’’

 Şeklinde cevap verilmiş olmasına rağmen,

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile (Ek.3), İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile tespit edilmiş olan, SUÇ SENEDİ ve Genel Kredi Sözleşmelerindeki fiziksel silinti ve kazıntıların KİMYASAL YOLLA yapılmış olabileceği görüşü ifade edilerek, ancak bu tespitlerin yapılabilmesi için uygun fiziki ortamın temin edilememesine rağmen, SUÇ SENEDİNİN düzenleme tarihinin günler hanesi bölümünde kazıntı, silinti ve tahrifat olduğu, SUÇ SENEDİ üzerindeki düzenleme tarihinde tahrifat yapılmış olduğu ve ayrıca senet dahil bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde kimyasal yolla tahrifat yapılmış olabileceği de tespit edilmiştir.

Ayrıca, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan bu konu ile ilgili olarak hazırlamış olduğu  24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 8’de,

 ‘’ Son zamanlarda belgelerin kimyasal maddelere maruz bırakılarak matbu basım özelliklerinin ve mürekkepli yazıların zayıflatıldığı, bilahare üzerlerinde daha önce mevcut yazıların fiziksel yöntemle silinmelerini müteakip silinen yerlere tahrifen başka kayıtların yazılabildiği sahtecilik olaylarıyla karşılaşılmaktadır.

 İnceleme konusu senette düzenleme tarihinin ‘’04/12/…8’’ olarak siyah mürekkepli kalemle yazılmış olmasına rağmen günler hanesi onlar basamağının altında mavi mürekkepli kalemle oluşturulmuş ‘’1’’ rakamına benzer bir hattın mevcudiyeti, sadece fiziksel değil, kimyasal silinti yapılıp yapılmadığının araştırılmasını da gerektirebilir.

 Bu ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile, senet üzerinde de tahrifat yapılmış olduğu tespiti yapılarak, araştırmaların genişletilmesi tavsiyesi yapılmıştır.

 

5-Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun, ‘’Yazımız ekinde gönderilen, 26.04.2007, 19.07.2007 ve 28.04.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile ‘’Genel Kredi Sözleşmesi limitinin arttırılması’’ başlıklı olup 21.09.2007 tarihli belgedeki Sevil Güney imzalarının adı geçenin eli ürünü olup olmadığı; aynı şekilde, 21.09.2007 tarihli Sözleşmenin 23.sayfasındaki Sevil Güney imzasının ve 19.07.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin 23.sayfasındaki Sevil Güney imzasının ve son olarak da, 26.04.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 23.sayfasındaki Sevil Güney imzasının adı geçenin eli ürünü olup olmadığı’’,

 Sorusuna,

‘’26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 ve 28.04.2008 tarihli (4) adet kredi sözleşmesi aslındaki Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların Sevil Güney isimli şahsın eli mahsulü olup olmadığı hususu sorulmakla, bahse konu Sevil Güney adına atılı bulunan imzalar ile Sevil Güney isimli şahsın mevcut mukayese imzaları karşılıklı olarak incelenmiş ve neticede; inceleme konusu imzalar ile Sevil Güney isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönlerinden uygunluk bulunduğu müşahede edilmekle, bahse konu imzaların Sevil Güney isimli şahsın eli mahsulü olduğu kanaatine varılmıştır.’’

 Cevabı verilmiş olmasına rağmen, Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.3) ile,

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına ve 15. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin tasdikli fotokopileri üzerinde incelemelerde bulunan Uzman Bilirkişi sayın İsmail ÖZKAN’ ın  24.07.2013  tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile yapılmış olan tespitler, Genel Kredi Sözleşmelerindeki tahrifat ve kopyalamanın yanında, 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ü olan, 26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 tarihli GKS’lerdeki Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların ve 21.09.2007 tarihli GKS’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların, Sevil Güney’in eli ürünü değil, takliden atılmış olduklarını ortaya çıkarılmıştır.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 7,

‘’26.04.2007 tarihli GKS’de, 19.07.2008 tarihli GKS’de, 21.09.2007 tarihli GKS’de ve aynı GKS’nin kredi limitinin arttırılmasına ilişkin sayfasında Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmadıkları… kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.3)

6.  Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun, ‘’Yazımız ekindeki genel kredi sözleşmelerinin elle doldurulmuş bölümlerini içeren 1.- 23. Ve 24. Sayfalarının ve 21.09.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin limitinin arttırılması ile ilgili 26.sayfasının ıslak imzalı olup olmadığı’’,

 Sorusuna ise, çok önemli olduğu halde cevap dahi verilmemiştir.

 7.Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun, ‘’21.09.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin limitinin arttırılması ile ilgili sayfanın sol altında banka adına şube müdürü sıfatı ile atılan imzanın, Ali Baba Şanlı’ nın eli ürünü olup olmadığı’’,

 Sorusu ise, 10. Sıradaki çok önemli soru kavram kargaşası yaratılmak sureti ile cevaplandırılmayarak ve atlanarak 10.sırada,

‘’21.09.2007 tarihli kredi sözleşmesi aslının 26. Sayfasındaki ‘’Turkıshbank A.Ş. Merkez şubesi’’ ibareleri altında atılı bulunan (tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan) imzanın Ali Baba Şanlı isimli şahsın eli mahsulü olup olmadığı hususu sorulmakla, bahse konu imza ile Ali Baba Şanlı isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönlerinden uygunluk bulunduğu müşahade edilmekle, bahse konu imzanın Ali Baba Şanlı isimli şahsın eli mahsulü olduğu kanaatine varılmıştır

 Ali Baba Şanlı’nın Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosuna vermiş olduğu yazılı ifadeden (Ek.4) bir bölüm ve imzası,

 Ali Baba Şanlı’nın 21.09.2007 tarihli sözleşmenin kredi limitinin arttırılması sayfasındaki takliden atılmış olan imzası,

Halbuki, 21.09.2007 tarihli Sözleşme’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Merkez Şube Müdürü olarak Ali Baba Şanlı adına atılmış olan imzanın, Ali Baba Şanlı’ nın 04.02.2013 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde (Ek.4) de açık olarak belirtmiş olduğu gibi kendisine ait olmadığı ve  takliden  atılmış olduğu açık olarak tespit edilmiştir.

04.02.2007 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nin bahis konusu kredi sürecinin büyük kısmında Merkez şube müdürü görevli iken Mart 2008 tarihinde Bakırköy şubesine müdür olarak atanmış olan Ali Baba Şanlı’ nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosunda, Sayın Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim’e bizzat vermiş olduğu beyan dilekçesinde (Ek.1), İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden tasdikli suret olarak almış olduğumuz Genel Kredi Sözleşmelerinin tarih olarak kendi dönemini kapsamış olsa dahi, düzenlenmelerinden haberi olmadığı, bu düzenlemelerin bilgisi dışında yapılmış olduğu ve 21.09.2009 tarihli sözleşmenin limit artışı sayfasındaki kendi imzasına benzetilerek atılmış imzanın kendi imzası olmadığı belirtilmiştir.

 Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’

 ‘’…21.09.2007 tarihli GKS’nin limitin arttırılmasına ilişkin sayfasında, banka yetkilisi adına atılı bulunan imzalardan sol tarafta atılı bulunan ve Ali Baba Şanlı’ ya izafe edilen imzanın Ali Baba Şanlı’nın eli ürünü olmadığı, kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.3)

 

NETİCE VE TALEBİMİZ:

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.03.2013 tarihli ve 2012/56863 Soruşturma numaralı dosyası ile ve dilekçemizin ekinde örneğini sunmuş olduğumuz talep yazısı (Ek.1) doğrultusunda, İNCELEMEYE ESAS ve MUKAYESEYE ESAS belge ve evrakların ADLİ TIP KURUMU’ na gönderilerek,

 

 

  1. Hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ (Ek.2) ile tespitleri yapılmış olan fiziksek silinti ve tahrifatların, kurşun kalemle yazılmış olan yazıların mı, yoksa mürekkepli kalem veya tükenmez kalemle yazılmış olan yazıların mı silinerek  yapıldığının ve bu silinme sırasında kimyasal işlem yapılıp yapılmadığının yeniden  kriminal inceleme yapılarak açıklığa kavuşturulmasını,

 

  1.  Sevil Güney’in,  ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.3) ile tespit edilmiş olan ve ’26.04.2007 tarihli, 19.07.2008 tarihli, 21.09.2007 tarihli GKS’ lerle, 21.09.2007 tarihli GKS’nin kredi limitinin arttırılmasına ilişkin sayfasındaki imzalarınınkendi el ürünü olmadığı ve takliden atılmış olduğunun kriminal inceleme yapılarak açıklığa kavuşturulmasını,

 

  1.  Merkez Şube Müdürü olarak Ali Baba Şanlı adına atılmış olan ve 21.09.2007 tarihli Sözleşme’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki imzanın,  Ali Baba Şanlı’ nın 04.02.2013 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde (Ek.4) de açık olarak belirtmiş olduğu gibi kendisine ait olmadığının ve  takliden  atılmış olduğunun kriminal inceleme yapılarak açıklığa kavuşturulmasını.

 

  1.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sorulan sorular ve verilen cevaplar açısından da incelenerek, yazılı metinin genel ifadesinin değerlendirilmesini, (Ek.1,Ek.2)

Ve,  Uzmanlık Raporu’na esas belgelerin ADLİ TIP KURUMU tarafından yeniden incelenmesinin sağlanarak maddi gerçeklerin tespit edilmesini,  hazırlamış oldukları ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile yapmış oldukları saptırma, yanıltma ve gerçek dışı beyanlar nedeni ile de; Turkıshbank A.Ş. ile 65 aydır sürdürmeye çalıştığımız  Hak ve Hukuk mücadelemize;  bankanın menfaatleri doğrultusunda gerçeklerin gizlenmesi ve üzerlerinin örtülmesini sağlamaya çalışarak, maddi ve manevi olarak son derece büyük zarar veren ve    İstanbul Kriminal Polis  Laboratuvarı  Müdürlüğünde çalışan Şüpheliler, Uzman Ahmet  Mesut  Mudu ile Teknisyen Zafer Kıran hakkında TCK. 257 ve TCK. 277 Madde’leri doğrultusunda KAMU DAVALARI açılarak cezalandırılmaları için gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

 

1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun talep yazısı.

2. 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’

3. 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’

4. Ali Baba Şanlı’nın 04.02.2013 tarihli ihbar ve beyan dilekçesi.

 

GOOGLE,WORDPRESS–GÜNEYKONUT,‘’ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK ve HUKUK MÜCADELESİ

 

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                         BAKIRKÖY – İSTANBU

 

BAKIRKÖY 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLEN KARAR TALEP YAZISI İÇERİĞİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI  12.03.2014 TARİHİNDE,   CEZA SORUŞTURMALARI DEVAM ETMEKTE OLAN TURKISHBANK A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE,   YÖNETİM KURULU ÜYESİ ESKİ GENEL MÜDÜR ABDULLAH AKBULAK,  ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANARAK HAPİS İLE CEZALANDIRILAN    ESKİ MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ OLAN  LEVENT ŞUBESİ MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU  HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILABİLMESİ  İÇİN,  BAKIRKÖY 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE KARAR TALEP YAZISI GÖNDERMİŞTİR.

AŞAĞIDA,  ABDULRAHMAN AL-BAHAR’IN YÖNETİM KURULU BAŞKANI OLDUĞU NATIONAL BANK OF KUWAİT’İN DE BÜYÜK HİSSEDARLARINDAN OLDUĞU VE İNGİLTERE (ENGLAND) VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNDE (CYPRUS)  DE BANKACILIK FAALİYETLERİNDE BULUNAN TURKISHBANK A.Ş.’NİN,   ÜST YÖNETİCİLERİNİN YARGILANMALARI İLE İLGİLİ OLARAK GÖNDERİLMİŞ OLAN KARAR TALEP YAZININ, ESASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI BİLGİLERİNİZE SUNUYORUM.

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN BAKIRKÖY 7. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE  GÖNDERİLMİŞ OLAN  12.03.2014  TARİHLİ  KARAR TALEP YAZISI’NIN , AÇIKLAMALI İÇERİĞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelen Soruşturma no: 2012/56863

 

TALEPTE BULUNAN  MÜŞTEKİ                                 :  ADİL ALTAY GÜNEY

VEKİLİ                                                                                           :  AV. REŞAT PETEK

KONU            : İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2014 tarih ve 2012/56863 Soruşturma numaralı, CMK.173/6 maddesi anlamında “YENİ DELİL” kabul edilip edilmeyeceği, kovuşturmaya geçilip geçilmeyeceği hususunda karar talep yazısı.

 İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖRGÜTLÜ SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU tarafından, Turkıshbank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, Soruşturmaya esas suçların işlenmiş olduğu dönemin Genel Müdürü Abdullah Akbulak, Genel Müdür  yardımcısı Taner Biçer ve suçların işlendiği Merkez Şube’nin aynı bankanın Levent Şubesine tayin edilen Müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNUNA AYKIRILIK,  BEDELSİZ KALAN SENEDİ KULLANMA,  HİZMET NEDENİ İLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA VE ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK suçlarından,  yürütülmekte olan 2012/56863 numaralı Soruşturma ile ilgili olarak; Emekli Başsavcı ve Avukat Sayın Reşat Petek tarafından, Savcılık Makamı’na, 28.08.2013 tarihinde,    ‘’ Dosya’ya sunulan Bilirkişi raporu, Bilimsel Mütalaa ve şüpheliler müdafilerinin 01.07.2013 tarihli dilekçelerine  karşı beyanlarımız ile şüphelilere isnat edilen suçlar, suçların yasal unsurları, maddi deliller, ve esasla ilgili taleplerimizin sunulması.’’ konularını kapsayan ve neticesinde de Turkıshbank A.Ş.’de görevli olan şüphelilerin,

  1. Resmi belgelerde sahtecilik, (TCK.204)
  2. Açığa imzanın kötüye kullanılması, (TCK:209)
  3. Nitelikli dolandırıcılık, (TCK.158) ve
  4. Gerçeğe aykırı beyanda bulunma, (5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 155.Madde)

Suçlarını işledikleri yönünde haklarında Kamu Davası açılmasını gerektirecek yeterli delillerin elde edilmiş olması nedeni ile de, Şüpheliler hakkında Kamu Davası açılmasının gerektiği konusunda talep dilekçesi verilmiştir.

 ÖZET : İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2012/56863 numaralı Soruşturma ile ilgili olarak, daha önce 2011/74404 soruşturma numarası üzerinden 22.03.2012 tarihinde verilen EK KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA dair karara vaki itirazımız Mahkemenizin 29.08.2012 tarih ve 2012/402 Değişik İş sayılı kararı ile reddedilmiş olması sebebiyle,  kamu davası açılması için yasanın öngördüğü anlamda sunmuş olduğumuz ‘’YENİ DELİLLER’’ yönünden 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 173/6 Maddesi uyarınca, Mahkemenizden karar vermesi talep edilmiştir.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karar talep yazısında, kamu davasının açılmasını gerektiren YENİ DELİLLERİN yeterli açıklıkta sunulmaması nedeniyle yapılan incelemede değerlendirme dışı kalmaması için, YENİ DELİLLERİ bir kez de Mahkemenize sunmak istiyoruz.

Aşağıda sunduğumuz deliller, KYO kararı verildikten sonra soruşturma dosyasına girmiş,   daha önce Cumhuriyet Başsavcılığı ve   Mahkemenizce    değerlendirilmeyen  deliller olup,     k a m u     d a v a s ı n ı n     a ç ı l m a s ı     i ç i n     y e t e r l i     ş ü p h e n i n       v a r l ı ğ ı n ı     g ö s t e r e n     d e l i l l e r d i r.

 

CMK. 173/6 MADDESİ BAĞLAMINDA KAMU DAVASININ AÇILMASINI GEREKTİREN YENİ DELİLLER:

  1. Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 22.01.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.1)
  2. Turkıshbank A.Ş.’nin, krediler döneminde Merkez şube müdürü olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu BEYAN ve İHBAR DİLEKÇESİ. (Ek.2)
  3. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’ (Ek.3)
  4.   Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.4)
  5.    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı)’nın 2010/48802 sayılı dosyasında bulunan 16.05.2011 tarihli ‘’MALİ BİLİRKİŞİ RAPORU’’(Ek.5) ile, sayısı 3 adet ve toplamları 3.100.000.00TL olarak tespit edilen Genel Kredi Sözleşmeleri’nin, İstanbul 15.asliye Ticaret Mahkemesinden res’en alınmış olan sözleşmelerde yapılan incelemelerle de sabit olduğu gibi, silinip yeniden yazılırken sayılarının da  arttırılarak 4 adet’e ve toplamlarının 5.200.000.00TL’ sına (Ek.6) çıkarılmış olduğunun YENİ DELİL OLARAK tespit edilmesi.
  6.         KYO kararı verildikten sonra Şüpheli SEMRA OKTAYOĞLU, şikayet konusu senedi banka resmi defterlerine kayıt yapmamak suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı kararı ile neticeten 10 AY HAPİS CEZASINA  mahkum edilmiş olup, temyiz aşamasında olan bu karar da YENİ DELİLDİR. (Ek.7)

A Ç I K L A M A L A R  

  1.         Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 22.01.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.1)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı) 2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasında bulunan Genel Kredi Sözleşme fotokopileri ile, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/604 E sayılı dosyasında bulunan Genel Kredi Sözleşmelerinin fotokopileri tasdik ettirilerek alınmış, bu fotokopiler üzerinde yapılan kriminal inceleme neticesinde, 2 ayrı yazıların bulunduğu 2 ayrı sayfadaki imzaların tıpatıp aynı olmasının mümkün olmadığı nedeni ile, sayfaların hazırlanmasında kopyalama yapılmış olabileceği ve bunun için Genel Kredi Sözleşmelerinin asıllarının incelenmesi gerektiği ve İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlamış olan Banka yetkilisinin, aynı zamanda SUÇ SENEDİNİ de düzenlemiş olduğunun  tespiti yapılmıştır.

  1.        Turkıshabank A.Ş.’nin, krediler döneminde Merkez şube müdürü olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu ‘’BEYAN ve İHBAR DİLEKÇESİ.’’ (Ek.2)

04.02.2007 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nin bahis konusu kredi sürecinin büyük kısmında Merkez şube müdürü iken Mart 2008 tarihinde Bakırköy şubesine müdür olarak atanmış olan Ali Baba Şanlı’nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosunda, Sayın Savcı Ercan Devrim’e bizzat vermiş olduğu beyan dilekçesinde, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden tasdikli suret olarak almış olduğumuz Genel Kredi Sözleşmelerinin tarih olarak kendi dönemini kapsamış olsa dahi, düzenlenmelerinden haberi olmadığı, bu düzenlemelerin bilgisi dışında yapılmış olduğu ve 21.09.2009 tarihli sözleşmenin limit artışı sayfasındaki kendi imzasına benzetilerek atılmış imzanın kendi imzası olmadığı belirtilmiştir. Soruşturma açısından hayati önem taşımasına rağmen, Sayın Savcı Ercan Devrim tarafından talep yazısında değerlendirilmeyen bu beyan doğrultusunda, Ali Baba Şanlı’nın  imzası incelenmiş ve Savcılık Makamına yapmış olduğu ihbar bildirim ve beyanı, 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile ayrıca kayıt altına alınmıştır. (Ek.4)

  1.        İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’ (Ek.3)

Şişli Cumhuriyet Başsavcığı’na verilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili imza sayfalarının fotokopileri ile, daha sonra verilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri’nin imza sayfalarının fotokopilerinde tespiti yapılmış olan, imzaların tıpatıp aynı fakat  yazıların değişik olması ve bunun fiziki olarak imkansız olması nedeni ile Genel Kredi Sözleşmesi asılları İstanbul Polis Kriminal Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından incelenmiş ve bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde silinti ve tahrifat yapıldığı, hazırlanmış olan ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile kesin olarak tespit edilmiştir.

28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 2, Paragraf 1 ‘’Tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki halen mevcut el yazılarının, evvelce aynı yerlerdeki (kurşun kalemle yazılmış) ibarelerin fiziksel yolla silinmelerinden sonra yazılmış oldukları tespit edilmiştir.’ Ayrıca, ‘’İnceleme konusu 4 adet kredi sözleşmesindeki yukarıda tespiti yapılarak tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki el yazıları haricinde kalan el yazılarının – söz konusu sözleşmelere  ait sayfa fotokopilerine atfen- sözleşmelerin ilk tanzimlerinde yazılmayıp mevcut yerlerine sonradan yazılmış oldukları kanaatine varılmıştır.’’

Tespitleri yapılarak, Genel Kredi Sözleşmelerindeki tahrifat iddialarımızın doğru olduğu ve sayfaların fiziksel yollu silinmelerden sonra yeniden yazıldığı ortaya çıkarılmıştır. İlave olarak da ifade etmek isteriz ki, silinmiş olan yazılar kurşunkalem değil, mürekkepli kalem ve dolmakalemle yazılmıştır. Ali Baba Şanlı’nın tespit etmiş olduğu ve kendi dolmakalemi ile yazmış olduğu halde sonradan silinmiş olan sayfa da buna örnektir.

Ayrıca bu silinmeler ile ilgili olarak, kimyasal yolla silinmenin de yapılmış olabileceği ve bunun tespiti  için de uygun laboratuvar ortamının gerektiği, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’nın raporunda ifade edilmiştir.(Ek.4)

Ve yine, Genel Kredi Sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerin 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden  almış olduğumuz tasdikli fotokopilerin incelenmesi ile, daha önce Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmeleri fotokopilerinin karşılaştırılması neticesinde tespit etmiş olduğumuz bulgular, Genel Kredi Sözleşmelerinin bugüne kadar  Turkıshbank A.Ş tarafından, neden yıllarca süren talep ve tekit yazılarına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmeyerek, sözleşme asıllarının, suç senedinin aslı ile birlikte kriminal incelemeye gönderilmesinin ve kesin rapor alınmasının engellenmiş olduğunun, son derece açık bir göstergesi olmuştur.  

  1.         Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.4)

4.1.     Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına ve 15. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin tasdikli fotokopileri üzerinde incelemelerde bulunan Uzman Bilirkişi sayın İsmail ÖZKAN’ ın  24.07.2013  tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile yapılmış olan tespitler, Genel Kredi Sözleşmelerindeki tahrifat ve kopyalamanın yanında, 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ü olan, 26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 tarihli GKS’lerdeki Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların ve 21.09.2007 tarihli GKS’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların, Sevil Güney’in eli ürünü değil, takliden atılmış olduklarını ortaya çıkarılmıştır.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 7, ‘’26.04.2007 tarihli GKS’de, 19.07.2008 tarihli GKS’de, 21.09.2007 tarihli GKS’de ve aynı GKS’nin kredi limitinin arttırılmasına ilişkin sayfasında Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmadıkları… kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.2)

  4.2.     21.09.2007 tarihli Sözleşme’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Merkez Şube Müdürü olarak Ali Baba Şanlı adına atılmış olan imzanın, Ali Baba Şanlı’ nın 04.02.2013 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş olduğu gibi kendisine ait olmadığı ve  takliden  atılmış olduğu açık olarak tespit edilmiştir.   04.02.2007 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nin bahis konusu kredi sürecinin büyük kısmında Merkez şube müdürü görevli iken Mart 2008 tarihinde Bakırköy şubesine müdür olarak atanmış olan Ali Baba Şanlı’ nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosunda, Sayın Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim’e bizzat vermiş olduğu beyan dilekçesinde (Ek.2), İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden tasdikli suret olarak almış olduğumuz Genel Kredi Sözleşmelerinin tarih olarak kendi dönemini kapsamış olsa dahi, düzenlenmelerinden haberi olmadığı, bu düzenlemelerin bilgisi dışında yapılmış olduğu ve 21.09.2009 tarihli sözleşmenin limit artışı sayfasındaki kendi imzasına benzetilerek atılmış imzanın kendi imzası olmadığı belirtilmiştir.

 Sayın Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim tarafından değerlendirmeye alınması herhalde unutulan bu beyan doğrultusunda, Ali Baba Şanlı’nın imzası da incelenmiş ve Savcılık Makamına yapmış olduğu ihbar bildirim ve beyan 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile ayrıca kayıt altına alınmıştır.

(Ek.4)    Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ‘’…21.09.2007 tarihli GKS’nin limitin arttırılmasına ilişkin sayfasında, banka yetkilisi adına atılı bulunan imzalardan sol tarafta atılı bulunan ve Ali Baba Şanlı’ ya izafe edilen imzanın Ali Baba Şanlı’nın eli ürünü olmadığı, kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.2)

 4.3.     Suç senedinin, haberimiz ve bilgimiz olmadan, yıllardır Merkez şube Müdürü Semra Oktayoğlu ve Turkıshbank A.Ş. avukatları Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün, CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA,  İCRA MAHKEMELERİ’NE, HUKUK MAHKEMELERİ’NE VE İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE  vermiş oldukları ve suç senedinin bizim tarafımızdan ve borcumuza karşılık olarak hazırlanarak Turkıshbank A.Ş.’ye teslim ettiğimiz, ifade ve iddialarının aksine,  bütün şikayet ve iddialarımız doğrulanarak, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlamış olan TURKISHBANK A.Ş. YETKİLİSİ TARAFINDAN, yani ‘’AYNI ELİN DÜZENLEMİŞ OLDUĞU’’  KESİN OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR. (Ek.1-3-4)

 4.4. –  Senet üzerindeki düzenleme tarihinde silinti ve tahrifat tespiti yapılmış, ayrıca senet ve bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde yapıldığı tespit edilen silinti ve tahrifatların kimyasal yolla tahrifat yapılmış olabileceği tespiti yapılmıştır.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile tespit edilmiş olan, SUÇ SENEDİ ve Genel Kredi Sözleşmelerindeki fiziksel silinti ve kazıntıların KİMYASAL YOLLA yapılmış olabileceği görüşü ifade edilerek, ancak bu tespitlerin yapılabilmesi için uygun fiziki ortamın temin edilememesine rağmen, SUÇ SENEDİNİN düzenleme tarihinin günler hanesi bölümünde kazıntı, silinti ve tahrifat olduğu, SUÇ SENEDİ üzerindeki düzenleme tarihinde tahrifat yapılmış olduğu ve ayrıca senet dahil bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde kimyasal yolla tahrifat yapılmış olabileceği de tespit edilmiştir.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 8, ‘’ Son zamanlarda belgelerin kimyasal maddelere maruz bırakılarak matbu basım özelliklerinin ve mürekkepli yazıların zayıflatıldığı, bilahare üzerlerinde daha önce mevcut yazıların fiziksel yöntemle silinmelerini müteakip silinen yerlere tahrifen başka kayıtların yazılabildiği sahtecilik olaylarıyla karşılaşılmaktadır. İnceleme konusu senette düzenleme tarihinin ‘’04/12/…8’’ olarak siyah mürekkepli kalemle yazılmış olmasına rağmen günler hanesi onlar basamağının altında mavi mürekkepli kalemle oluşturulmuş ‘’1’’ rakamına benzer bir hattın mevcudiyeti, sadece fiziksel değil, kimyasal silinti yapılıp yapılmadığının araştırılmasını da gerektirebilir.

4.5.     19.07.2007 tarihli Sözleşmede imzası bulunan ve 2012/56863 numaralı Soruşturmanın sanıklarından olan Semra Oktayoğlu’nun, o tarihte Merkez şubede görevli olmadığı anlaşılmıştır. 28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 5, Paragraf 12 ‘’…bahse konu imzaların, Semra Oktayoğlu isimli şahsın eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.4) 28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 2, Paragraf 1 ‘’…Sözleşmelerin ilk tanziminde yazılmayıp, mevcut yerlerine sonradan yazılmış oldukları kanaatine varılmıştır.’’ (Ek.3) Ve tespit edilmiş olan bütün bu bulgular ile, iddia etmiş olduğumuz gibi Genel Kredi Sözleşmelerinin, sayı ve tutarlarının arttırılması amacı ile silinip tahrif edilerek sonradan düzenlenmiş olduğunun tespiti de yapılmıştır.  

  1.        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı)’ nın 2010/48802 sayılı dosyasında bulunan 16.05.2011 tarihli ‘’MALİ BİLİRKİŞİ RAPORU’’ (Ek.5) ile, sayısı 3 adet ve toplamları 3.100.000.00TL olarak tespit edilen Genel Kredi Sözleşmeleri’nin, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden res’en alınmış olan sözleşmelerde (Ek.6) yapılan incelemelerle de sabit olduğu gibi, silinip yeniden yazılırken sayıları da  arttırılarak, 4 adet’e ve toplamlarının 5.200.000.00TL’ sına çıkarıldığı da YENİ tespit edilmiştir.

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/488802 sayılı soruşturma dosyasına verilmiş olan 3  adet sözleşme Genel Kredi Sözleşmesinin tarih ve miktarları aşağıdadır.

  1. 26.04.2008  tarihli  2.000.000. YTL
  2. 19.07.2007  tarihli     600.000. YTL
  3. 21.09.2007 tarihli      500.000. YTL                          TOPLAM : 3.100.000. YTL

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’ne göndermiş olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri ise aşağıdadır.

  1. 26.04.2007 tarihli    600.000 YTL
  2. 19.07.2007 tarihli    500.000 YTL
  3. 21.09.2007 tarihli 2.100.000 YTL
  4. 28.04.2008 tarihli 2.000.000 YTL                              TOPLAM : 5.200.000 YTL

Yukarıda da açık olarak görüldüğü gibi, Genel Kredi Sözleşmelerinin üzerlerinde silinip tahrifat yaparak sayılarının 3’den 4’e ve miktarlarının da 3.100.000.00YTL’den, 5.200.000.00YTL’ye  arttırılmış olduğu kesin olarak tespit edilmiştir.  

  1.         KYO kararı verildikten sonra Şüpheli SEMRA OKTAYOĞLU, şikayet konusu senedi banka resmi defterlerine kayıt yapmamak suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı kararı ile neticeten 10 AY HAPİS CEZASINA  mahkum edilmiş olup, temyiz aşamasında olan bu karar da YENİ DELİLDİR.(Ek.7)

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

 

EKLERİ         :

  1. 22.01.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.1)
  2. Turkıshbank A.Ş.’nin, krediler döneminde Merkez şube müdürü olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihli BEYAN ve İHBAR DİLEKÇESİ. (Ek.2)
  3. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’ (Ek.3)
  4. 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’ (Ek.4)
  5. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı)’nın 2010/48802 sayılı dosyasında bulunan 16.05.2011 tarihli ‘’MALİ BİLİRKİŞİ RAPORU’’ (Ek.5)
  6. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’, GKS’lerle ilgili kapak sayfası. (Ek.6)
  7. 7.  Şüpheli SEMRA OKTAYOĞLU 10 AY HAPİS CEZASINA  mahkum edilmiş olup, temyiz aşamasında olan bu     karar da yeni delildir. ’’GEREKÇELİ KARAR’’. (Ek.7)

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                    BAKIRKÖY – İSTANBUL

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, BAKIRKÖY 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE 12.03.2014 TARİHİNDE, KARAR TALEP YAZISI GÖNDERDİ.

Abdulrahman Al-Bahar’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu NATIONAL BANK OF KUWAİT’in de büyük hissedarlarından olduğu Turkıshbank A.Ş.’nin,  Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene,  eski Genel Müdür Abdullah Akbulak, eski Genel Müdür yardımcısı Taner Biçer ve İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da ayrıca  HAPİS ile cezalandırmış olan Levent şubesi müdürü Semra Oktayoğlu hakkında yürütülmekte olan CEZA SORUŞTURMASI ile ilgili olarak,  İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, 12.03.2014 tarihinde, BAKIRKÖY 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’ne KARAR TALEP yazısı göndermiştir.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI tarafından gönderilmiş olan KARAR TALEP yazısının esasını oluşturan ve YARGITAY BAŞKANLIĞI’na gönderilmiş olan 21.05.2012 ve 28.01.2013 tarihli dilekçeler doğrultusunda hazırlanarak gönderilecek olan  dilekçenin de esasını oluşturan YENİ DELİLLER,  aşağıda Kamu Oyunun bilgilerine sunulmuştur.   

 

KAMU OYUNUN BİLGİLERİNE SAYGIYLA SUNULUR,                                                                                 06.04.2014

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 12.03.2014 tarihinde, Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Turkıshbank A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı Hakan Börteçene, eski genel müdür Abdullah Akbulak, eski genel müdür yardımcısı Taner Biçer ve İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ayrıca hapis ile cezalandırılmış olan Levent şubesi müdürü Semra Oktayoğlu hakkında yürütülmekte olan 2012/56863 numaralı Soruşturma dosyasına sunulmuş olan yeni delillerin,  CMK.173/6 maddesi anlamında “YENİ DELİL” kabul edilip edilmeyeceği, kovuşturmaya geçilip geçilmeyeceği hususunda karar talep yazısı göndermiştir.

 Şüpheliler hakkında, Kamu Dava ve Davalarının  açılması için, 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 173/6 Maddesi uyarınca yasanın öngördüğü anlamda  Soruşturma dosyasında bulunan ve  Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karar verilmesi talep edilen ve kamu davasının açılması için yeterli şüphenin varlığını gösteren ve internet sitemizde de yayınlanmış olan ‘’YENİ DELİLLER’’  aşağıda belirtilmiştir.

 

 CMK. 173/6 MADDESİ BAĞLAMINDA

 KAMU DAVASININAÇILMASINI GEREKTİREN  YENİ  DELİLLER:

 

  1. Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 22.01.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’
  2. Turkıshbank A.Ş.’nin, krediler döneminde Merkez şube müdürü olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu BEYAN ve İHBAR DİLEKÇESİ.
  3. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’
  4.   Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’
  5. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı)’nın 2010/48802 sayılı dosyasında bulunan 16.05.2011 tarihli ‘’MALİ BİLİRKİŞİ RAPORU’’ ile, sayısı 3 adet ve toplamları 3.100.000.00TL olarak tespit edilen Genel Kredi Sözleşmeleri’nin, İstanbul 15.asliye Ticaret Mahkemesinden res’en alınmış olan sözleşmelerde yapılan incelemelerle de sabit olduğu gibi, silinip yeniden yazılırken sayılarının da  arttırılarak 4 adet’e ve toplamlarının 5.200.000.00TL’ sına çıkarılmış olduğunun YENİ DELİL OLARAK tespit edilmesi.
  6.       KYO kararı verildikten sonra Şüpheli SEMRA OKTAYOĞLU, şikayet konusu senedi banka resmi defterlerine kayıt yapmamak suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı kararı ile neticeten 10 AY HAPİS CEZASINA  mahkum edilmiş olup, temyiz aşamasında olan bu karar da YENİ DELİLDİR.

 

A Ç I K L A M A L A R

 

  1.         Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 22.01.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı) 2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasında bulunan Genel Kredi Sözleşme fotokopileri ile, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/604 E sayılı dosyasında bulunan Genel Kredi Sözleşmelerinin fotokopileri tasdik ettirilerek alınmış, bu fotokopiler üzerinde yapılan kriminal inceleme neticesinde, 2 ayrı yazıların bulunduğu 2 ayrı sayfadaki imzaların tıpatıp aynı olmasının mümkün olmadığı nedeni ile, sayfaların hazırlanmasında kopyalama yapılmış olabileceği ve bunun için Genel Kredi Sözleşmelerinin asıllarının incelenmesi gerektiği ve İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlamış olan Banka yetkilisinin, aynı zamanda SUÇ SENEDİNİ de düzenlemiş olduğunun  tespiti yapılmıştır.

 

  1.        Turkıshabank A.Ş.’nin, krediler döneminde Merkez şube müdürü olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu ‘’BEYAN ve İHBAR DİLEKÇESİ.’’

04.02.2007 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nin bahis konusu kredi sürecinin büyük kısmında Merkez şube müdürü iken Mart 2008 tarihinde Bakırköy şubesine müdür olarak atanmış olan Ali Baba Şanlı’nın, 04.02.2013 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosunda, Sayın Savcı Ercan Devrim’e bizzat vermiş olduğu beyan dilekçesinde, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden tasdikli suret olarak almış olduğumuz Genel Kredi Sözleşmelerinin tarih olarak kendi dönemini kapsamış olsa dahi, düzenlenmelerinden haberi olmadığı, bu düzenlemelerin bilgisi dışında yapılmış olduğu ve 21.09.2009 tarihli sözleşmenin limit artışı sayfasındaki kendi imzasına benzetilerek atılmış imzanın kendi imzası olmadığı belirtilmiştir.

Soruşturma açısından hayati önem taşımasına rağmen, Sayın Savcı Ercan Devrim tarafından talep yazısında değerlendirilmeyen bu beyan doğrultusunda, Ali Baba Şanlı’nın  imzası incelenmiş ve Savcılık Makamına yapmış olduğu ihbar bildirim ve beyanı, 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile ayrıca kayıt altına alınmıştır.

  1.        İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu, 28.05.2013 tarihli, ‘’UZMANLIK RAPORU’’

Şişli Cumhuriyet Başsavcığı’na verilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili imza sayfalarının fotokopileri ile, daha sonra verilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri’nin imza sayfalarının  fotokopilerinde tespiti yapılmış olan, imzaların tıpatıp aynı fakat  yazıların değişik olması ve bunun fiziki olarak imkansız olması nedeni ile Genel Kredi Sözleşmesi asılları İstanbul Polis Kriminal Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından incelenmiş ve bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde silinti ve tahrifat yapıldığı, hazırlanmış olan ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile kesin olarak tespit edilmiştir.

 

28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 2, Paragraf 1

‘’Tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki halen mevcut el yazılarının, evvelce aynı yerlerdeki (kurşun kalemle yazılmış) ibarelerin fiziksel yolla silinmelerinden sonra yazılmış oldukları tespit edilmiştir.’

Ayrıca,

‘’İnceleme konusu 4 adet kredi sözleşmesindeki yukarıda tespiti yapılarak tarafımızdan kırmızı renk kurşun kalemle çerçeve içersine alınan bölümlerdeki el yazıları haricinde kalan el yazılarının – söz konusu sözleşmelere  ait sayfa fotokopilerine atfen-  sözleşmelerin ilk tanzimlerinde yazılmayıp mevcut yerlerine sonradan yazılmış oldukları kanaatine varılmıştır.’’

Tespitleri yapılarak, Genel Kredi Sözleşmelerindeki tahrifat iddialarımızın doğru olduğu ve sayfaların fiziksel yollu silinmelerden sonra yeniden yazıldığı ortaya çıkarılmıştır.

İlave olarak da ifade etmek isteriz ki, silinmiş olan yazılar kurşunkalem değil, mürekkepli kalem ve dolmakalemle yazılmıştır. Ali Baba Şanlı’nın tespit etmiş olduğu ve kendi dolmakalemi ile yazmış olduğu halde sonradan silinmiş olan sayfa da buna örnektir.

Ayrıca bu silinmeler ile ilgili olarak, kimyasal yolla silinmenin de yapılmış olabileceği ve bunun tespiti  için de uygun laboratuar ortamının gerektiği, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’nın raporunda ifade edilmiştir.

Ve yine, Genel Kredi Sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerin 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden  almış olduğumuz tasdikli fotokopilerin incelenmesi ile, daha önce Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmeleri fotokopilerinin karşılaştırılması neticesinde tespit etmiş olduğumuz bulgular, Genel Kredi Sözleşmelerinin  Turkıshbank A.Ş tarafından, neden yıllarca süren talep ve tekit yazılarına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmeyerek, sözleşme asıllarının, suç senedinin aslı ile birlikte kriminal incelemeye gönderilmesinin ve kesin rapor alınmasının engellenmiş olduğunun, son derece açık bir göstergesi olmuştur.

 

  1.         Uzman Bilirkişi Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli, ‘’MÜTALAA BEYANI’’

4.1.     Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına ve 15. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmuş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin tasdikli fotokopileri üzerinde incelemelerde bulunan Uzman Bilirkişi sayın İsmail ÖZKAN’ ın  24.07.2013  tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile yapılmış olan tespitler, Genel Kredi Sözleşmelerindeki tahrifat ve kopyalamanın yanında, 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ü olan, 26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 tarihli GKS’lerdeki Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların ve 21.09.2007 tarihli GKS’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların, Sevil Güney’in eli ürünü değil, takliden atılmış olduklarını ortaya çıkarılmıştır.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 7,

‘’26.04.2007 tarihli GKS’de, 19.07.2008 tarihli GKS’de, 21.09.2007 tarihli GKS’de ve aynı GKS’nin kredi limitinin arttırılmasına ilişkin sayfasında Sevil Güney adına atılı bulunan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmadıkları… kanaatine varılmıştır.’’

 

4.2.     21.09.2007 tarihli Sözleşme’nin Kredi Limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki Merkez Şube Müdürü olarak Ali Baba Şanlı adına atılmış olan imzanın, Ali Baba Şanlı’ nın 04.02.2013 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş olduğu gibi kendisine ait olmadığı ve  takliden  atılmış olduğu açık olarak tespit edilmiştir.

 

04.02.2007 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nin bahis konusu kredi sürecinin büyük kısmında Merkez şube müdürü görevli iken Mart 2008 tarihinde Bakırköy şubesine müdür olarak atanmış olan Ali Baba Şanlı’ nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosunda, Sayın Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim’e bizzat vermiş olduğu beyan dilekçesinde (Ek.2), İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden tasdikli suret olarak almış olduğumuz Genel Kredi Sözleşmelerinin tarih olarak kendi dönemini kapsamış olsa dahi, düzenlenmelerinden haberi olmadığı, bu düzenlemelerin bilgisi dışında yapılmış olduğu ve 21.09.2009 tarihli sözleşmenin limit artışı sayfasındaki kendi imzasına benzetilerek atılmış imzanın kendi imzası olmadığı belirtilmiştir.

 

Sayın Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim tarafından değerlendirmeye alınması herhalde unutulan bu beyan doğrultusunda, Ali Baba Şanlı’nın imzası da incelenmiş ve Savcılık Makamına yapmış olduğu ihbar bildirim ve beyan 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile ayrıca kayıt altına alınmıştır.     

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’

‘’…21.09.2007 tarihli GKS’nin limitin arttırılmasına ilişkin sayfasında, banka yetkilisi adına atılı bulunan imzalardan sol tarafta atılı bulunan ve Ali Baba Şanlı’ ya izafe edilen imzanın Ali Baba Şanlı’nın eli ürünü olmadığı, kanaatine varılmıştır.’’

 

4.3.     Suç senedinin, haberimiz ve bilgimiz olmadan, yıllardır Merkez şube Müdürü Semra Oktayoğlu ve Turkıshbank A.Ş. avukatları Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün, CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA,  İCRA MAHKEMELERİ’NE, HUKUK MAHKEMELERİ’NE VE İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE  vermiş oldukları ve suç senedinin bizim tarafımızdan ve borcumuza karşılık olarak hazırlanarak Turkıshbank A.Ş.’ye teslim ettiğimiz, ifade ve iddialarının aksine,  bütün şikayet ve iddialarımız doğrulanarak, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlamış olan TURKISHBANK A.Ş. YETKİLİSİ TARAFINDAN, yani ‘’AYNI ELİN DÜZENLEMİŞ OLDUĞU’’  KESİN OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR.

 

4.4. –  Senet üzerindeki düzenleme tarihinde silinti ve tahrifat tespiti yapılmış, ayrıca senet ve bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde yapıldığı tespit edilen silinti ve tahrifatların kimyasal yolla tahrifat yapılmış olabileceği tespiti yapılmıştır.

 

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan tarafından hazırlanmış olan ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile tespit edilmiş olan, SUÇ SENEDİ ve Genel Kredi Sözleşmelerindeki fiziksel silinti ve kazıntıların KİMYASAL YOLLA yapılmış olabileceği görüşü ifade edilerek, ancak bu tespitlerin yapılabilmesi için uygun fiziki ortamın temin edilememesine rağmen, SUÇ SENEDİNİN düzenleme tarihinin günler hanesi bölümünde kazıntı, silinti ve tahrifat olduğu, SUÇ SENEDİ üzerindeki düzenleme tarihinde tahrifat yapılmış olduğu ve ayrıca senet dahil bütün Genel Kredi Sözleşmelerinde kimyasal yolla tahrifat yapılmış olabileceği de tespit edilmiştir.

Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ Sayfa 8,

‘’ Son zamanlarda belgelerin kimyasal maddelere maruz bırakılarak matbu basım özelliklerinin ve mürekkepli yazıların zayıflatıldığı, bilahare üzerlerinde daha önce mevcut yazıların fiziksel yöntemle silinmelerini müteakip silinen yerlere tahrifen başka kayıtların yazılabildiği sahtecilik olaylarıyla karşılaşılmaktadır.

İnceleme konusu senette düzenleme tarihinin ‘’04/12/…8’’ olarak siyah mürekkepli kalemle yazılmış olmasına rağmen günler hanesi onlar basamağının altında mavi mürekkepli kalemle oluşturulmuş ‘’1’’ rakamına benzer bir hattın mevcudiyeti, sadece fiziksel değil, kimyasal silinti yapılıp yapılmadığının araştırılmasını da gerektirebilir.

 

4.5.     19.07.2007 tarihli Sözleşmede imzası bulunan ve 2012/56863 numaralı Soruşturmanın sanıklarından olan Semra Oktayoğlu’nun, o tarihte Merkez şubede görevli olmadığı anlaşılmıştır.

28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 5, Paragraf 12

‘’…bahse konu imzaların, Semra Oktayoğlu isimli şahsın eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır.’’

28.05.2013 tarihli, UZMANLIK RAPORU Sayfa 2, Paragraf 1

‘’…Sözleşmelerin ilk tanziminde yazılmayıp, mevcut yerlerine sonradan yazılmış oldukları kanaatine varılmıştır.’’  

Ve tespit edilmiş olan bütün bu bulgular ile, iddia etmiş olduğumuz gibi Genel Kredi Sözleşmelerinin, sayı ve tutarlarının arttırılması amacı ile silinip tahrif edilerek sonradan düzenlenmiş olduğunun tespiti de yapılmıştır.

 

  1.        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Kapatılan Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı)’ nın 2010/48802 sayılı dosyasında bulunan 16.05.2011 tarihli ‘’MALİ BİLİRKİŞİ RAPORU’’ (Ek.5) ile, sayısı 3 adet ve toplamları 3.100.000.00TL olarak tespit edilen Genel Kredi Sözleşmeleri’nin, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden res’en alınmış olan sözleşmelerde (Ek.6) yapılan incelemelerle de sabit olduğu gibi, silinip yeniden yazılırken sayıları da  arttırılarak, 4 adet’e ve toplamlarının 5.200.000.00TL’ sına çıkarıldığı da YENİ tespit edilmiştir.

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/488802 sayılı soruşturma dosyasına verilmiş olan 3  adet sözleşme Genel Kredi Sözleşmesinin tarih ve miktarları aşağıdadır.

 

  1. 26.04.2008  tarihli  2.000.000. YTL
  1. 19.07.2007  tarihli     600.000. YTL
  2. 21.09.2007 tarihli      500.000. YTL                          TOPLAM : 3.100.000. YTL

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’ne göndermiş olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri ise aşağıdadır.

 

  1. 26.04.2007 tarihli    600.000 YTL
  2. 19.07.2007 tarihli    500.000 YTL
  1. 21.09.2007 tarihli 2.100.000 YTL
  2. 28.04.2008 tarihli 2.000.000 YTL                              TOPLAM : 5.200.000 YTL

 

Yukarıda da açık olarak görüldüğü gibi, Genel Kredi Sözleşmelerinin üzerlerinde silinip tahrifat yaparak sayılarının 3’den 4’e ve miktarlarının da 3.100.000.00YTL’den, 5.200.000.00YTL’ye  arttırılmış olduğu kesin olarak tespit edilmiştir.

 

  1.         KYO kararı verildikten sonra Şüpheli SEMRA OKTAYOĞLU, şikayet konusu senedi banka resmi defterlerine kayıt yapmamak suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı kararı ile neticeten 10 AY HAPİS CEZASINA  mahkum edilmiş olup, temyiz aşamasında olan bu karar da YENİ DELİLDİR.

 

KAMUOYU’ NUN BİLGİSİNE SAYGILARIMIZLA ARZ OLUNUR

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

 

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

 

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                    BAKIRKÖY – İSTANB

KÖŞE YAZISINDA, TURKISHBANK A.Ş. İLE HUKUK MÜCADELEMİZDEN BAHSEDEN SAYIN ABDURRAHMAN DİLİPAK’A MEKTUP

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ   Haz. Ali (Ra)

 

 

 

 

Sayın Abdurrahman Dilipak Hocam,                                                                                                23.02.2014

 

Şikayet Tarihi                     : 28.12.2012

Şikayet eden                       : Adil Altay Güney

Şikayet edilen                    : Hakim Emine Goksun Özçelik

Konu                                      : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Emine

                                                   Göksun Özçelik’in  HSYK’ ya şikayet edilmesi.          

AÇIKLAMALAR

1.HSYK ile ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığı kanun teklifi ile ilgili tartışmaların yapıldığı bu günlerde, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Emine Göksun Özçelik hakkında 28.12.2012 tarihinde, HSYK’a yapmış olduğumuz şikayet hakkında bilgi vermek istiyorum.

2.Turkıshbank A.Ş.ile 62 aydır sürdürmeye çalıştığımız Hak ve Hukuk mücadelesinin önemli safhalarından biri olan ve Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti’nin banka ile yapmış olduğu ve Savcılık soruşturması ile Hukuk Mahkemelerine konu olan Genel Kredi Sözleşmelerine kefalet ile ilgili olarak eşim ve benim aleyhime yapılmış olan icra işlemlerine itirazımız üzerine, bankanın açmış olduğu ‘’İtirazın iptali’’ davası ile bankanın yapmış olduğu, KAMU YARARINI HİÇE SAYAN VE TÜKETİCİ HAKLARI AÇISINDAN MÜŞTERİSİNE KARŞI SORUMLULUK HUKUKUNU DA, HİÇE SAYAN,  Hukuk dışı yaptırımların mahkeme kanalı ile ortaya çıkarabileceğimiz umudunu taşıdığımız  İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ndeki dava, bu araştırmaların hiçbiri yapılmadan ve banka hakkında sürdürülmekte olan ceza soruşturmaların bekletici sebep yapılması taleplerimiz de göz önüne alınmadan, tek yönlü ve hatalı, aslında bilirkişilerinde Ceza Mahkemelerinde yargılanmalarını gerektiren bir bilirkişi raporuna istinaden, Hakim Emine Göksun Özçelik tarafından aleyhimize karar verilerek sona erdirilmiştir.

Halbuki, Hakim Emine Göksun Özçelik’in,  Karar’a dayanak olarak göstermiş olduğu  Bilirkişi raporunda gerçek bir incelemenin yapılmadığı;  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan 2012/56863 sayılı Ceza Soruşturması sırasında ortaya çıkarılmıştır. Yapılmakta olan bu soruşturma ile davaya konu olan Genel Kredi sözleşmelerinin, tamamında silme ve tahrifat yapılarak sonradan yeniden yazıldığı, sayı ve miktarları arttırılarak yeniden düzenlemiş olan 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ündeki eşim Sevil Güney adına atılmış olan imzaların takliden atılmış olduğu, sonradan doldurulduğu için de, geçmişe dönük olarak atılmış olan bir önceki müdür olan Ali Baba Şanlı’nın imzasının da takliden atılmış olduğu ve İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 156. Maddesine istinaden hapis cezası alan Merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu’nun banka şubesinde görevli olmadığı zamanları kapsayan ve yaklaşık 1 yıl önceki sözleşmeyi yetkili olarak imzalamış olduğu, laboratuar raporları ile tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporuna itiraz süremizin son günü vermiş olduğumuz itiraz dilekçemizin verildiği günün ertesi günü yapılan duruşmada, kanunlarla verilmiş olan hakkımız olduğu halde,  itirazımızla ilgili ek rapor alınması gerekirken, ek rapor alınması talebimiz dikkate alınmamış ve bir gün önceden yapmış olduğumuz ve Hakim tarafından duruşmada kabul edileceği ifade edilen ‘’REDDİ HAKİM’’ talebimiz,  dikkate dahi alınmadan, apar topar duruşma sona erdirilmiştir.

Bunun üzerine ek’te örneğini sunmuş olduğumuz dilekçe ile Hakim Emine Göksun Özçelik cezalandırılması istemi ile 28.12.2012 tarihinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na, bilirkişilerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edilmiştir.

Özellikle de dikkatinizi çekmek istediğim en önemli husus, Turkıshbank A.Ş. tarafından dava açılması sırasında yatırılması gereken dava harçlarının, 2 yılı aşkın bir süre yatırılmadığı halde, mahkemenin nasıl devam edebildiği ve Hakimin buna nasıl müsaade edebildiğidir.

Yıllar boyu ödenmemiş olan harçların, karar duruşması öncesi Hakim tarafından uyarılarak ödenmesi sağlanmış ve hemen bir sonraki duruşmada banka lehine karar verilerek mahkeme sona erdirilmiştir. Yapılmış olan bu çok büyük haksızlığın Yargı Makamlarınca özellikle değerlendirileceğine inanıyorum.

Diğer taraftan ise, bizleri perişan eden Turkıshbank A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene’nin yıllar önce yapmış olduğu ’Dediklerimizi yapmazsan hayatı sana zehir ederiz.’’ tehdidinin uygulanması sonucunda içine düşürülmüş olduğumuz maddi imkansızlık nedeni ile, verilmiş olan Hukuk dışı kararın temyiz edilebilmesi için, bizim tarafımızdan ödenmesi gereken harçlar ile ilgili olarak Mahkemeden ‘’ADLİ YARDIM’’ talep edilmiş ve Mahkeme tarafından kabul edilmeyen talebimiz ile ilgili  red kararına olan itirazımız YARGITAY’ a gönderilmiştir.

YARGITAY tarafından yapılacak olan yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiş olduğumuz halde, bu talebimiz  kabul edilmeyerek dosya incelemesinin yeterli görüldüğü itiraz dosyamızın incelenmesi ile YARGITAY 19. Hukuk Dairesi tarafından, 15.07.2013 tarihinde oybirliği ile adli yardım talebimizin reddine karar verilmiştir. Adli yardım talebimizin reddine karar verilmesi için gerekçe olarak da, 6100 sayılı HMK’nın 2011’de yürürlüğe giren 334.Maddesine atıf yapılarak ‘’…yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat uyandırmaya yeterli görülmediği…’’ ileri sürülmüştür.

Oysa HMK md.334, 6459 sayılı ‘’İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’’ un 22.Maddesi ile değiştirilmiş olup, Resmi Gazete’de yayınlandığı 29.04.2011 tarihinden bu yana yürürlüktedir ve yeni metinde ise, kanaat uyandırmaya yeterli görülmemesi açık olarak eksik görülerek, ‘’…taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla…’’ hükmü getirilmiştir.

Bu nedenle de son derece açık bir şekilde YARGITAY 19.Hukuk Dairesi tarafından verilmiş olan hatalı kararın düzeltilmesi ve itirazımızın kabulü  talebi ile 09.09.2013 tarihinde TARGITAY 19.Hukuk Dairesine gönderilmek üzere İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dilekçe verilerek hatalı kararın düzeltilmesi istenmiştir.

Fakat 28.12.2012 tarihinde HSYK’ ya şikayet etmiş olduğumuz İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Emine Göksun Özçelik,  yine olağan dışı bir maddi hata yaparak, avukatımızın dosyada bulunan açık vekaletnamesine rağmen, vekalet bulunmadığını gerekçe göstererek itiraz dilekçesini YARGITAY’ a göndermeden,  Mahkeme kararını kesinleştirmiştir.

Bu durumda da, 15.Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Emine Göksun Özçelik  hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na yeniden müracaat edilerek, Hakim hakkında yeni bir suç duyurusunda daha bulunulmuştur.

Sonuç olarak,

İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi olan Emine Göksun Özçelik hakkında HSYK’ya yapmış olduğumuz ilk şikayet başvurumuzdan bugüne yaklaşık olarak  1 yıl 1 ay ve 23 gün, toplam olarak da 422 gün geçtiği halde, şikayetimiz ile ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamıştır.

İşte, hazırlanmış olan yeni kanun düzenlemesi ile ilgili olarak, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında karşı söylemlerde bulunanların Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, yukarıda açık olarak ifade etmiş olduğum gibi şikayetimin üzerinden 1 yıl 1 ay ve toplam olarak 422 gün geçtiği ve bu gecikme nedeni ile de son derece büyük maddi ve manevi zararlara uğradığım halde, herhalde bu güne kadar şikayetim ile ilgili hiçbir işlem yapmamış olan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruludur.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla..

 

ADİL ALTAY GÜNEY                                                                   

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr      www.guneykonut.com.tr     www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16, BAKIRKÖY – İSTANBUL

http://ilkerdogan18.wordpress.com/2013/page/20/

YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ’NİN, İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİMİNİN VERMİŞ OLDUĞU HUKUK DIŞI KARARLA İLGİLİ, KARARIN YARGITAY TARAFINDAN İNCELENEBİLMESİNİN TEMİNİ İÇİN, ADLİ YARDIM TALEBİMİZİN RET EDİLMESİ HAKKINDAKİ KARARI.

TÜRKISHBANK A.Ş. İLE 56 AYDIR SÜRDÜRMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ HAK VE HUKUK MÜCADELESİNİN ÖNEMLİ SAFHALARINDAN BİRİ OLAN VE DEVAM EDEN DAVA İLE İLGİLİ OLARAK BANKANIN YAPMIŞ OLDUĞU HUKUK DIŞI YAPTIRIMLARIN MAHKEME KANALI İLE ORTAYA ÇIKARILACAĞI UMUDUNU TAŞIDIĞIMIZ İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNDEKİ DAVA,  BU ARAŞTIRMALARIN HİÇBİRİ YAPILMADAN VE BANKA HAKKINDA SÜRDÜRÜLMEKTE OLAN CEZA SORUŞTURMALARININ BEKLETİCİ SEBEP YAPILMASI TALEPLERİMİZ DE GÖZ ÖNÜNE ALINMADAN,  TEK YÖNLÜ VE HATALI,  ASLINDA BİLİRKİŞİLERİN CEZA MAHKEMELERİNDE YARGILANMASINI GEREKTİREN BİR BİLİRKİŞİ RAPORUNA İSTİNADEN  HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK  TARAFINDAN ALEYHİMİZE KARAR VERİLEREK SONA ERDİRİLMİŞTİR.

BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ SÜREMİZİN SONA ERDİĞİ  VE SON DERECE AÇIK OLARAK VE SİTEMİZDE DE YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ İTİRAZ DİLEKÇEMİZİN VERİLDİĞİ GÜNÜN ERTESİ GÜNÜ YAPILAN DURUŞMADA, RAPORLA İLGİLİ İTİRAZIMIZ OLDUĞU İÇİN EK RAPOR ALINMASI GEREKİRKEN, MAHKEME HAKİMİNE BİR GÜN ÖNCEDEN YAPMIŞ OLDUĞUMUZ VE HAKİM TARAFINDAN DURUŞMADA KABUL EDECEĞİNİ SÖYLEDİĞİ ”REDDİ HAKİM ” TALEBİMİZİ, HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK,  DİKKATE ALMAYARAK  APAR TOPAR MAHKEMEYİ SONA ERDİRİLMİŞTİR.

BUNUN ÜZERİNE, YİNE SİTEMİZDE YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ DİLEKÇEMİZ İLE HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK CEZALANDIRILMASI İSTEMİ İLE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA , BİLİRKİŞİLER DE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA ŞİKAYET EDİLMİŞTİR.

ÖZELLİKLE BU SİTEDE YAYINLANARAK KAMUNUN DİKKATİNE ÇEKMEK İSTEDİĞİM EN ÖNEMLİ HUSUS, TURKISHBANK A.Ş.’NİN,  2 YILI AŞKIN BİR SÜREDİR YATIRMASI GEREKEN MAHKEME HARÇLARINI ÖDEMEDİĞİ HALDE MAHKEMENİN NASIL DEVAM EDEBİLDİĞİ VE HAKİMİN BUNA NASIL MÜSAADE EDEBİLDİĞİDİR.

BU HARÇLAR, KARAR DURUŞMASI ÖNCESİ HAKİM TARAFINDAN UYARILARAK ÖDENMESİNİN SAĞLANMIŞTIR. ADALET’İN, BU HAKSIZLIĞIN  DEĞERLENDİRMESİNİ YAPACAĞINA İNANIYORUM.

FAKAT BANKANIN EN BÜYÜK DAYANAĞI OLAN VE BİZLERİ PERİŞAN EDEN VE  YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE’NİN YILLAR ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞU ”DEDİKLERİMİZİ YAPMAZSAN, HAYATI SANA ZEHİR EDERİZ” TEHDİNİN UYGULANMASI SONUCUNDA İÇİNE DÜŞÜRÜLMÜŞ OLDUĞUMUZ MADDİ İMKANSIZLIK NEDENİ İLE;  VERİLMİŞ OLAN HUKUK DIŞI KARARIN TEMYİZ EDEBİLMESİ İÇİN, ÖDENMESİ GEREKLİ HARÇLAR İLE İLGİLİ OLARAK MAHKEMEDEN  ”ADLİ YARDIM” TALEP EDİLMİŞ VE  MAHKEME TARAFINDAN KABUL EDİLMEYEN TALEBİMİZ İLE İLGİLİ İTİRAZIMIZ YÜCE YARGITAY’ A GÖNDERİLMİŞTİR.

YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ YARGITAY KARARI, BAŞKAN SAYIN SEYİT ÇAVDAR, ÜYE SAYIN K. DOĞAN, ÜYE SAYIN U. SAYIN, ÜYE SAYIN A. DEĞNEKLİ VE  ÜYE SAYIN A. ŞENTÜRK TARAFINDAN İMZALANMIŞ OLAN  KARARDIR.

YARGILAMANIN DURUŞMALI OLARAK YAPILMASINI TALEP ETMİŞ OLDUĞUMUZ HALDE, KABUL EDİLMEYEREK DOSYA İNCELEMESİNİN YETERLİ GÖRÜLDÜĞÜ  İTİRAZ DOSYAMIZIN İNCELENMESİ SIRASINDA; TURKISHBANK A.Ş.’NİN UYGULAMIŞ OLDUĞU İCRA İŞLEMLERİNDE KULLANMIŞ OLDUĞU SENEDİN, BANKA YETKİLİLERİN YILLARDIR YETKİLİLERE YAPMIŞ OLDUKLARI BEYAN VE İFADELERİN AKSİNE,  SÖZLEŞMELERE AYKIRI OLARAK BANKA TARAFINDAN BORCUN ÇOK ÜZERİNDE BİR TUTARLA DOLDURULMUŞ OLDUĞU, SENEDİN DÜZENLEME TARİHİNDE TAHRİFAT YAPILDIĞI, AŞAĞIDA YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİNİN  VERMİŞ OLDUĞU RED KARARINA DAYANAK OLARAK GÖSTERİLMİŞ OLAN BİLİRKİŞİ RAPORUNDA  GERÇEK BİR İNCELEMENİN YAPILMADIĞI , GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN TAMAMINDA SİLME VE TAHRİFAT YAPILARAK YENİDEN YAZILDIĞI, SÖZDE BEYAN ETMİŞ OLDUKLARI 4 GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİNİN 3’ÜNDE EŞİM SEVİL GÜNEY ADINA ATILMIŞ OLAN İMZALARIN KENDİ ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI,  SONRADAN OLUŞTURULMUŞ  OLAN KREDİ TUTARININ ARTTIRILMASI İLE İLGİLİ SAYFADA  EŞİM SEVİL GÜNEY’İN YANINDA O GÜNLERDE ŞUBE MÜDÜRÜ OLAN ALİ BABA ŞANLI ADINA ATILI BULUNAN İMZANIN ALİ BABA ŞANLI’ININ ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI VE İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANMAKTA OLAN ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU’NUN, GÖREVLİ OLMADIĞI VE YAKLAŞIK OLARAK 1 YIL ÖNCEKİ SÖZLEŞMEYİ YEKİLİ OLARAK İMZALAMIŞ OLDUĞU LABORATUVAR RAPORLARI İLE TESPİT EDİLMİŞTİR.

VE BÜTÜN BU KANUNLARA AYKIRI HUKUK DIŞI İŞLEM VE UYGULAMALARI YAPAN İSE, BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU TARAFINDAN DENETLENMESİ GEREKEN VE SÖZDE BÜTÜN İŞLEMLERİ BDDK TARAFINDAN DENETLENMİŞ OLAN, FAKAT HUKUK DIŞI İCRA İŞLEMLERİNDE  KULLANMIŞ OLDUKLARI SENEDİN BANKANIN TİCARİ DEFTERLERİNDE KAYITLI OLMADIĞI ANCAK İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN YAPILMIŞ OLAN SORUŞTURMA İLE ORTAYA ÇIKAN, TURKISHBANK A.Ş.’DİR.

AYRICA, TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI OLAN GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK HAKKINDA İSE, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA YAPMIŞ OLDUĞUM ŞİKAYET HAKLI GÖRÜLEREK , TEHDİT VE ŞANTAJ NEDENİ İLE İSTANBUL 7. AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE CEZA DAVASI AÇILMIŞTIR.

BU TESPİTLER  İLE İLGİLİ OLARAK İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE VERİLMEK ÜZERE HAZIRLANMIŞ OLAN DİLEKÇE, 19. AĞUSTOS. 2013 TARİHİNDE DOSYA’YA VERİLDİKTEN SONRA, AYNI GÜN BU SÜTUNLARDAN YAYINLANACAKTIR.

ADİL ALTAY GÜNEY

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Adli Müzaharat talebinin reddi kararı.1

Yasal Haklarımı Kullanmama Engel Olan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Emine Göksun Özçelik’in HSYK’ya Şikayet Edilmesi.

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’NA  YAPILMIŞ OLAN BU ŞİKAYETTEN  SADECE 2 HAFTA SONRA  OLAN 18.OCAK. 2013 TARİHİNDE, ŞİKAYETE SÖZ KONUSU OLAN VE TURKISHBANK A.Ş.’NİN 2.5 YILDIR TESLİM ETMEDİĞİ GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN,  İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN RES’ EN ALINMASINDAN SONRA, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ İLE SUÇ SENEDİNİN ASILLARI ÜZERİNDE YAPILMIŞ OLAN KRİMİNAL İNCELEMELER NETİCESİNDE,

1.SUÇ SENEDİNİN  BANKA YETKİLİ VE AVUKATLARININ İDDİALARININ AKSİNE, TURKISHBANK A.Ş. YETKİLİSİ TARAFINDAN DÜZENLENMİŞ OLDUĞU,

2.GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ’NİN TAMAMININ TAHRİFAT YAPILARAK SİLİNDİĞİ,  SİLİNDİKTEN SONRA YENİDEN DÜZENLENİRKEN  SAYILARININ 3’DEN 4’E, TOPLAM MİKTARLARININ DA 3.100.000.00TL’DEN, 5.200.000.00TL’YE ARTTIRILMIŞ OLDUĞU,

3.GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ’İN 3’ÜNDEKİ  SEVİL GÜNEY ADINA ATILMIŞ OLAN KEFALET İMZALARININ SEVİL GÜNEY’İN ELİ ÜRÜNÜ OLMAYIP TAKLİDEN ATILMIŞ OLDUĞU,  

4.KREDİ MİKTARININ ARTTIRILMASI İLE İLGİLİ SÖZLEŞME SAYFASINDA BULUNAN VE GEÇMİŞE DÖNÜK OLARAK MÜDÜR ALİ BABA ŞANLI ADINA ATILMIŞ OLAN İMZANIN, ALİ BABA ŞANLI’NIN ELİ ÜRÜNÜ DEĞİL TAKLİDEN ATILMIŞ OLDUĞU,

5.TAMAMI SİLİNDİKTEN SONRA VE  SONRADAN GEÇMİŞE DÖNÜK OLARAK YENİDEN DÜZENLENEN  GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİ İMZALAYAN BANKA YETKİLİSİNİN,  O DÖNEMDE YETKİLİ OLMAYAN  MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU  OLDUĞU,

KRİMİNAL RAPORLARLA KESİN OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR.

VE AYRICA, MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU, ŞİKAYET KONUSU SENEDİ BANKA RESMİ DEFTERLERİNE KAYIT YAPMAMAK SURETİYLE 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNU’NUN 156.MADDESİNE MUHALEFET SUÇUNDAN İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN  30.12.2013 tarih ve 2012/30 E.SAYILI KARARI İLE 10 AY HAPİS CEZASINA MAHKUM EDİLMİŞTİR.

YİNE, AŞAĞIDA YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ ŞİKAYET DİLEKÇESİ İLE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA ŞİKAYET ETMİŞ OLDUĞUMUZ ve YİNE BENZER SUÇLAMALARLA HSYK’YA ŞİKAYET EDİLEREK ALEYHİNDE TAZMİNAT DAVALARI AÇILMIŞ OLAN  15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİM’İ EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK, VERMİŞ OLDUĞU KARAR’A KARŞI YAPMIŞ OLDUĞUMUZ TEMYİZ MÜRACAATINI,  DOSYA’DA AÇIK OLARAK VEKALETİ OLMASINA RAĞMEN, AVUKAT ATİLLA ÇETİNER’İN VEKALETİ OLMADIĞI GEREKÇESİ İLE KABUL ETMEYEREK KARARI KESİNLEŞTİREREK ZARAR VERMEYE DEVAM ETMİŞTİR.

ÇOK ZOR ŞARTLARLA DA OLSA,  İTİRAZ ETMİŞ OLDUĞUMUZ VE  TAMAMINDA YUKARIDA AÇIKLAMIŞ OLDUĞUMUZ TAHRİFAT VE SAHTECİLİKLERİN TESPİT EDİLMİŞ OLDUĞU GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNE DAYANARAK,  İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİM’İ EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK’İN  VERMİŞ OLDUĞU HUKUK DIŞI KARAR’A KARŞI, HUKUK MÜCADELEMİZ DEVAM ETMEKTEDİR.

TÜRKİYE’DE DE HAKİMLER VARDIR.

 

 

‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU SAYIN BAŞKANLIĞINA

Sunulmak üzere

HSYK  İSTANBUL MÜFETTİŞLİĞİNE                                                         31.12.2012

Dosya numarası :   28.12.2012 tarih ve 35965 sayı

Şikayet eden       :   Adil Altay GÜNEY

Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,                        ATAKÖY – İSTANBUL

Şikayet edilen     :   Emine Göksun ÖZÇELİK

İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi.                                                 

İlgi                      :   28.12.2012 tarihli ve 35965 Muh.numaralı şikayet dilekçemin ekidir.

KONU             :    Yasal haklarımı kullanmaya mani olan Hakim hakkında şikayet.

 

AÇIKLAMA    :  31.12.2008 tarihinde, ödenmemiş hiçbir devre faizi olmadığı halde, kredi sözleşmelerinin imzalanması sırasında usul gereği ve teminat olarak  zorla almış oldukları imzaları atılmış boş senedi; sözde küresel mali kriz nedeni ile teminatların güçlendirilmesi talebi ile ve bankaya verilmiş olan ipoteklerden sonra elde kalmış olan son gayrimenkulün de 16.11.2008 tarihinde bankaya ipotek olarak verilmesinden 15 gün sonra, bilgimiz ve haberimiz olmadan banka tarafından kredi borcumuzun çok üzerinde bir rakamla 05.12.2008 düzenleme tarihi ve 20 gün sonra olan 25.12.2008 ödeme tarihi olmak üzere  doldurularak ve bu senetle ilgili hiçbir resmi işlem ve bildirim yapılmadan, yine sözleşmeler gereği yapılması gereken kanuni ihtar ve süreleri dahi beklemeden kredi hesabımızın kat edilmesi ve bankanın ticari defterlerinde dahi kaydı bulunmayan bu suç senedini kullanarak yapmış oldukları infaz gibi icra ve satış yaptırımlarına karşı, 4 senedir HAK ve HUKUK mücadelesi veriyoruz.

İçinde bulunduğumuz bu HAK ve HUKUK mücadelesi ile ilgili bütün bilgi ve deliller, Turkıshbank A.Ş.’nin sorumluları hakkında yapmış olduğumuz şikayete ait soruşturmanın devam ettiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/56863 dosyasından alınarak görülebilir.

Bugün gelmiş olduğumuz noktada ise, Savcılık Makamının ısrarlı taleplerine rağmen, suç senedi aylar sonra ancak Emniyet Müdürlüğü kanalı ile Savcılık Makamına teslim edilebilmiş, ancak banka yetkili ve avukatlarının resmi makamları yanıltma amacı ile yapmış oldukları senedin bizim tarafımızdan hazırlanarak bankaya verildiği  beyanlarına rağmen; aslında senedi hazırlayan yetkilinin hazırlamış olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri, aradan 2 yıla yakın geçmiş olmasına rağmen bugüne kadar Savcılık Makamına teslim edilmemiş ve ancak 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne teslim edilmiştir. Ve bu nedenle de Senet ve Sözleşmelerin asılları, inceleme için Kriminal Araştırma Labaratuarı’ na gönderilememiştir. Bu bilerek ve planlayarak yapılan geciktirme neticesinde, bankanın kazanmış olduğu bu yıllar zarfında da, banka bu suç senedine bağlı olan İcra işlemleri ile gayrimenkullerimin satışlarını gerçekleştirerek bütün varlığımızı gasp etmiştir.

Bununla beraber Turkıshbank A.Ş; suç senedi ile 31.12.2008 tarihinde başlatmış olduğu icra işlemlerine, bu icra işleminden 20 ay sonra kefalet nedeni ile aynı borç için 2.İcra işlemini başlatarak devam etmiş, 29 ay sonra da ipoteklere bağlı olarak aynı borç için 3.İcra işlemini başlatmıştır.

Borçluyu boğma ve yok etme amacını güden ve suç teşkil eden ve aynı borç için açılmış olan 3 icra işleminin, 2. sine yapılmış olan itirazımız ve devamında banka tarafından açılmış olan itirazın iptali davası, 15. İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan ve şikayetimize esas olan davadır.

Dosyaların gerçekten incelenerek dilekçelerimizin okunduğu takdirde kayıtsız kalınamayacak kadar haksızlık, hukuksuzluk ve usulsüzlüğün bulunduğu açık olarak görülebileceği halde, mahkeme bütün bunları görmemezlikten gelerek usullere aykırı olarak, talebimize rağmen belgelere ait gerekli araştırmalar yapılmadan dosyayı bilirkişilere havale etmiştir.

Mahkemenin tayin etmiş olduğu bankacı bilirkişilerden birinin, Turkıshbank A.Ş.’nin eski müdürlerinden olduğu tespit edilince tarafımızdan ret edilmiş ve bu ret talebi kabul edilmekle beraber, bu talepte şikayetli  Hakim tarafından her nedense aşırı tepki ile karşılanmıştır. Devamında ise yenilenen bilirkişi heyetinin  vermiş olduğu rapora(!) ise tarafımızdan itiraz edilmiş ve ayrıca da Bilirkişilerin cezalandırılması amacı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.

Şikayetli Hakim, davanın tarafı olarak 05.07.2012 tarihinde, hazırladığım dilekçeyi vermek için kendisine yapmış olduğum ziyaret sırasında, oldukça kötü bir şekil ve hitapla dilekçemin kaleme verilmesi gerekliliğini ifade etmiş ve başını çevirerek kapıyı kapamamı söylemiştir.

Mahkemeden incelemelerin birlikte yapılması ile ilgili ısrarlı talebimize  rağmen, Bilirkişi heyeti incelemelerini bizim bilgimiz ve katılımımız olmadan sürdürmüş ve 22.11.2012 tarihli duruşmada, şikayetli Hakim’in yerine bakan Sayın Hakim’in aylardır teslim edilmeyen Bilirkişi raporunun teslim edilmesi için 15 gün süre vermesi üzerine, aylar sonra herhalde teslim etmek zorunda kalmış ve rapor duruşma günü olan 13.12.2012 tarihinden 1 gün önce 12.12.2012 tarihinde de elimize ulaşmıştır.

13.12.2012 tarihli duruşmada ise bilirkişi raporlarının elimize ancak 1 gün önce geçtiği ve incelemek ve cevap vermek için de yasal hakkımız olan sürenin verilmesi gerektiği Mahkemeden talep edilmiş ve bunun üzerine de şikayetli Hakim tarafından sadece 14 gün sonra için 27.12.2012 tarihinde duruşma günü verilerek 1 gün önce olan 26.12.2012 tarihine kadar da Bilirkişi raporu ile ilgili cevap ve itiraz hakkı verilmiştir.

İtiraz etmiş olduğumuz bilirkişi raporu, kasıtlı ve yanlı olarak hazırlanmış olup, hiçbir şekilde sözleşme ve imzamız olmayan ve sırf bankanın sahte olarak doldurduğu senet miktarını tutturmak için “kredili mevduat hesabı” adı altında yapmış olduğu hayali borçlandırma hesabına ilişkin 350.965.90TL fazla hesap da içermektedir. Bilirkişilerin yapmış oldukları bu yanlış hesap ve tespitler ile ilgili olarak, yeni bir Bilirkişi heyetinden rapor istenmesi talebi Mahkeme Hakim’ine iletilmiş, ayrıca yapmış oldukları usulsüzlükler ile ilgili olarak bilirkişiler hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na   suç duyurusunda bulunulmuştur. Mahkeme hakimi, bilirkişilerin yapmış olduğu bu usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacağı yerde, peşinen doğru kabul ederek bilirkişi raporuna göre kararını hazırlamıştır. Oysa Ticaret mahkemesinde hakimlik yapan bir kişinin  350.965.90TL’lik bir yanlışı görmemesi imkansızdır. Şikayetli hakimin rapordaki diğer yanlışlarla ilgili hukuki kanaati farklı olsa bile bankanın hiçbir imza ve talebimiz olmadan ve hiçbir şekilde tarafımızdan kullanılmayan 350.965.90TL’lik hayali bir borç oluşturmasına duyarsız kalması ihmali aşan bir kasti bir davranıştır.

YANİ ŞİKAYETLİ HAKİM, DAVA İLE İLGİLİ KARARINI ASLINDA VERMİŞ VE ŞEKİL OLARAK DA KARAR VERECEĞİ GÜNDEN BİR GÜN ÖNCE DE SÖZDE BİLİRKİŞİ RAPORUNA YAPILAN İTİRAZ DİLEKÇELERİNİ DE ALMIŞTIR.

Yapılmaya çalışılan uygulamanın sıkıntılarını hissetmem nedeni ile duruşmadan 1 gün evvel 26.12.2012 tarihinde saat 15.30 sıralarında, hazırlamış olduğum dilekçemi vermek üzere

kapısını çaldığımda ise, şikayetli Hakim’ in daha içeri giremeden çok sert ve aşağılayıcı bir ses tonu ile,’’ Bu kadar yazıp veriyorsun, neye yarayacak, beni niye rahatsız ediyorsun, kapıyı kapat ve götür kaleme ver.’’ demesi üzerine, ilk dilekçemde de ifade etmiş olduğum gibi, dava hakkında beyanda bulunma hakkımın olduğunu, Mahkeme Hakimi’nin benim yazdıklarıma yönelik ön yargı içinde olmasının doğru olmadığını söyleyince, dilekçemi göstererek, ‘’bunları duruşmada niye söylemiyorsun ‘’ deyince, ‘’Bana duruşmada söz vermiyorsunuz.’’ diyerek cevap verdim. Bu defa da, ‘’ avukatın var senin sözüne ne gerek var?’’ diye cevap verince, bende tarafsız davranmadığını ve kendisini REDDETMEK istediğimi söyledim. Şikayetli Hakim de, ‘’Dilekçe ile duruşmaya gel ve duruşmada söyle’’ dedi.

Bunun üzerine dilekçemi hazırlayarak, 27.12.2012 tarihinde planlı olarak en sona alınmış ve 12.30’ da ve en son duruşma olduğu için de  takip edeni bulunmayan duruşmaya geldiğimde ise, esas şikayet dilekçemde ifade etmiş olduğum gibi yine bana söz verilmeyerek sözlü beyanım ile Hakimi ret etme hakkım elimden alınmış, ayrıca HAKİMİ REDDETMEK İLE İLGİLİ DİLEKÇEM DE  ALINMAMIŞTIR. DAHA DOĞRUSU İSE VERİLMESİ ÖNLENMİŞTİR.

Daha sonra ise acele ile daha önceden hazırlamış olduğu kararı okuyarak, tutanak tutulması ile ilgili taleplerimizi de kabul etmeyerek ‘’Benim vicdanım rahat’’ diye bağırarak hızla kürsü’yü ve salonu terk etmiştir.

Şikayetli Hakim’in usul ve kanunların gereği olarak yapması gerektiği halde yapmadığı, araştırma ve soruşturmaları Mahkeme dosyasındaki dilekçelerimizde görebilirsiniz.

Bunun dışında, Mahkeme tarafından verilmiş yanlı kararın, YARGITAY tarafından    bozulacağı gerçeği yanında, Adalet’in temini için kaybedilen zamanın ve bu zaman kaybı nedeni ile de telafisi olmayan maddi ve manevi zararların oluşmasına neden olacağı açıktır.

Yukarıda ifade etmiş olduğumuz gibi şikayetli Hakim, vermiş olduğu yanlı ve hatalı kararla Turkıshbank A.Ş.’ye kazandırdığı bu süre zarfında, bankanın vermiş olduğu maddi ve manevi yıkım ve zararlarına devam edebilmesinin yolunu açmıştır.

Şikayetli Hakim’ in, özünde etik de olmayan davranışları ve yanlı kararları, Hakimlik vakar ve onuruna olduğu gibi, özellikle de İnsan Haklarına yakışmayan davranışlar içermektedir.  Bu nedenle yasal haklarımı kullanmama mani olan ve tarafsız davranmayan, belki de bütün bunlardan çok daha önemli olarak, etik ve ahlak değerlerini çiğneyerek vatandaş olarak beni rencide edici davranışlarda bulunan Hakim hakkında yasal işlemin yapılmasını arz ederim.

SAYGILARIMLA.

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

EK.1.25.12.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi.

      2.05.07.2012 tarihli dilekçe.

      3.Adalet Bakanlığı dilekçesi.

      4.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilirkişileri şikayet dilekçesi.

      5.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2012/169815 soruşturma numaralı ifade tutanağı.

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16,                       BAKIRKÖY – İSTANBU

İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi

TURKISHBANK A.Ş. HAKKINDA, 25.08.2010 TARİHİNDE ŞİŞLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA YAPMIŞ OLDUĞUMUZ ŞİKAYET İLE İSTANBUL CUMHURİYET SAVCISI SAYIN FEHMİ TOSUN TARAFINDAN BAŞLATILMIŞ OLAN CEZA SORUŞTURMASI;  SUÇ SENEDİ İLE GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN  ASILLARININ TURKISHBANK A.Ş. TARAFINDAN YILLARCA TESLİM EDİLMEMESİ NEDENİ İLE OLAĞAN DIŞI UZAMIŞ VE BANKA TARAFINDAN BİLEREK GECİKTİRİLMİŞTİR.

İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDE,  GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ KEFALETLE İLGİLİ BORCA BAĞLI OLARAK YAPILAN İCRA İŞLEMLERİNE  İTİRAZIMIZIN NETİCESİNDE AÇILMIŞ OLAN DAVA İLE İLGİLİ  OLARAK HAZIRLANMIŞ OLAN YANLI VE HATALI BİLİRKİŞİ RAPORUNA,  SÜRESİ İÇİNDE VERMİŞ OLDUĞUMUZ  VE HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK TARAFINDAN DİKKATE ALINMAYAN VE AŞAĞIDA ÖRNEĞİNİ YAYINLAMIŞ OLDUĞUMUZ İTİRAZ DİLEKÇESİNDEN SADECE 22 GÜN SONRA, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN ASILLARI, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN YÜRÜTÜLMEKTE OLAN 2012/56863 NUMARALI SORUŞTURMA KAPSAMINDA, 18.01.2013 TARİHİNDE, YANİ ŞİKAYETİMİZDEN 2.5 YILA YAKIN BİR SÜRE SONRA, İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN RES’EN ALINABİLMİŞ VE GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN ASILLARI, SUÇ SENEDİ İLE BİRLİKTE İSTANBUL KRİMİNAL POLİS LABORATUVARLARI MÜDÜRLÜĞÜ’NE ANCAK GÖNDERİLEBİLMİŞTİR.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan 28.05.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ve  Uzman Bilirkişi İsmail ÖZKAN tarafından hazırlanmış olan 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile yapılmış olan  tespitler doğrultusunda,

 1.Suç senedinin, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 30.12.2013 tarihinde 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 156. Madde’sine istinaden HAPİS CEZASI  ile cezalandırılan,  Merkez Şube Müdürü Semra Oktayoğlu ile banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Mahkemelere, ısrarla yapmış oldukları  yazılı ve sözlü olarak beyanlarının aksine, suç senedinin bizim tarafımızdan değil, tamamen bilgimizin dışında ve GKS’leri düzenlemiş olan Turkıshbank A.Ş. yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu,

 2.Suç senedinin düzenleme tarihi bölümünde silinti ve tahrifat olduğu,

 3.Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamında silinti, tahrifat ve sonradan ilaveler yapıldığı ve  ilave GKS oluşturulduğu,

 4.26.04.2007, 19.07.2007, 21.09.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerindeki eşim Sevil Güney adına atılı olan imzaların, kendi eli ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,

 5.21.09.2007 tarihli GKS’nin Kredi limitinin arttırılması ile ilgili sayfasındaki yetkili Müdür Ali Baba Şanlı imzasının Ali Baba Şanlı’nın eli ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,

 6. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 30.12.2013 tarihinde hapis ile cezalandırılan ve suçların işlendiği tarihte Merkez Şube Müdürü iken, halen Levent Şubesi Müdürü olan Semra Oktayoğlu’nun, 19.07.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini, o tarihte Merkez Şube Müdürü olmadığı halde,  aylar sonra silinmiş sözleşmeleri yeniden doldurup düzenlerken imzalamış olduğu,

7. Bu güne kadar gözden kaçırılmış olan ve Genel Kredi Sözleşmeleri ile suç senedini düzenleyen banka görevlisinin, suçun işlenmiş olduğu tarihte Merkez Şube Müdürü olan Semra Oktayoğlu’nun olabileceği,

 KRİMİNAL RAPORLARLA KESİN OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR.

GEREKLİ VE YETERLİ HİÇBİR ARAŞTIRMA VE İNCELEME  YAPILMADAN,  BİLİRKİŞİLERİN CEVAP VERMELERİ İÇİN HAZIRLAMIŞ OLDUĞUMUZ SORULARIN HİÇBİRİNE CEVAP DAHİ VERİLMEDEN VE  SADECE TURKISHBANK A.Ş.’Yİ KORUMAK AMACI İLE HAZIRLANMIŞ OLDUĞU ANLAŞILAN, YANLI BİLİRKİŞİ RAPORU İLE İLGİLİ OLARAK AŞAĞIDAKİ İTİRAZ DİLEKÇESİ, CEVAP SÜRESİ İÇİNDE İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE VERİLMİŞ OLMASINA RAĞMEN, MAHKEME EK RAPOR ALINARAK RAPORDAKİ EKSİK VE HATALI TESPİTLERİN ORTAYA ÇIKARILMASINA MÜSAADE ETMEYEREK DAVAYI BANKA LEHİNE BİTİRMİŞTİR. 

VE 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ, TAMAMININ SİLİNEREK YENİDEN YAZILMIŞ OLDUĞU, KEFALET İMZALARI DAHİL OLMAK ÜZERE YETKİLİ ŞUBE MÜDÜRÜ İMZALARININ  DAHİ GEÇMİŞE DÖNÜK OLARAK VE SAHTE OLARAK ATILDIĞI TESPİT EDİLMİŞ OLAN GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNE BAĞLI OLARAK, TURKISHBANK A.Ş. LEHİNE KARAR VEREREK DAVAYI BİTİRMİŞTİR.

İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİMİ EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK’İN TURKISHBANK A.Ş. LEHİNE VERMİŞ OLDUĞU KARARLA İLGİLİ OLARAK AVUKATLARIMIZIN YAPMIŞ OLDUĞU TEMYİZ BAŞVURUSU İSE,  AVUKAT ATİLLA ÇETİNER’İN DAVA DOSYASINDA VEKALETİ OLMASINA RAĞMEN, VEKALETİ OLMADIĞI GEREKÇESİ İLE,  HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK TARAFINDAN KABUL EDİLMEYEREK,  TURKISHBANK A.Ş. LEHİNE VERİLMİŞ OLAN  KARAR KESİNLEŞTİRİLMİŞTİR. 

HAKİM EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK’İN  BİLEREK VERMİŞ OLDUĞUNA İNANDIĞIMIZ  YANLI VE HATALI KARARLARLA İLGİLİ OLARAK İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE VERİLMİŞ OLAN VE HATALARIN DÜZELTİLMESİ İLE İLGİLİ DİLEKÇELERİN YANINDA,  BİZLERİ BÜYÜK MADDİ VE MANEVİ ZARARA SOKAN,  İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİMİ EMİNE GÖKSUN ÖZÇELİK HAKKINDA AÇILACAK TAZMİNAT DAVASININ YANINDA,  CEZALANDIRILMASI İSTEMİ İLE DE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA SUÇ DUYURUSU YAPILMIŞTIR.

 

‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O  ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

BAŞKANLIĞINA                                                                                                                                                 25.12.2012

                                               

                                                  

  ‘ EĞER   DEDİKLERİMİZİ    YAPMAZSAN,  HAYATI  SANA  ZEHİR

EDERİZ. (Hakan Börteçene, Yönetim Kurulu Başkanı)

                                                

 ‘’ BAKIN YASA YÖNETMİYOR BANKAYI, İNSANLAR YÖNETİYOR.’’     

(Taner Biçer, Genel Müdür yardımcısı. Toplantı CD’si ve notları.)

 

‘’ İPİNİZ ÇEKİLDİ VE SİZİN İŞİNİZ BİTTİ.’’

 (Avukat Günay Yılmaz, İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesi önü.)

  

‘’NEDEN? ÇÜNKÜ BENİM ELİMDE YASAL HAKLARIM VAR. VE BENİM ELİMDE TEMİNATI OLDUĞU SÜRECE BU YASAL HAKLARI SONUNA KADAR ALIRIM.’’

(Taner Biçer, Genel Müdür yardımcısı, Toplantı CD’si ve notları)

                             

KONU     :  BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ.

Dosya no: 2010/604 E

Hazırladıkları raporu 08.11.2012 tarihinde Mahkemenize sunmuş olan BİLİRKİŞİLER, Emekli banka müdürü Şaban UÇAK, emekli banka müdürü Mevlüt Şengür ve Yrd. Doç. Dr. Aslı Makaracı tarafından hazırlanmış olan tek taraflı  BİLİRKİŞİ RAPORU,  Turkishbank A.Ş. ile 48 aydır sürdürmeye çalıştığımız, HAK ve HUKUK mücadelemizin en olumsuz ve ibret alınması gereken sayfalarından birini daha oluşturmuştur.

Bizim için önemli ve merak konusu olan diğer bir husus ise, tayin edilmiş olan heyetten avukatımızın ısrarı ile çıkartılmış olan, Turkıshbank A.Ş.’nin eski müdürlerinden sayın bilirkişinin de bu heyette bulunması halinde çıkabilecek raporun niteliğinin ne olabileceğidir.

SAYIN BİLİRKİŞİLER, BİLİRKİŞİ RAPORUNU;  GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.’NİN, 31.12.2008 TARİHİNE KADAR KULLANMIŞ OLDUĞU KREDİ NEDENİ İLE TURKISHBANK A.Ş.’YE OLAN GERÇEK BORCUNUN OLUŞMASINA NEDEN OLAN KAYITLAR, İŞLEMLER, UYGULAMALAR VE BU İŞLEMLERLE İLGİLİ UYGULAMALARDAKİ KANUNLARIN ÖNGÖRDÜĞÜ ŞARTLARA UYULUP UYULMADIĞI   HAKKINDA  HİÇBİR ARAŞTIRMA VE İNCELEME  YAPMADAN DOĞRUDAN DOĞRUYA, BANKANIN BİLDİRMİŞ OLDUĞU BORÇ TUTARINI  KABUL EDEREK,  HAZIRLAMIŞLARDIR.

1.Turkıshbank A.Ş. ile yapılmış, ilki 26.04.2007’de, sonuncusu da 28.04.2008’de olmak üzere, toplam 4 adet Genel Kredi Sözleşmesi ile, toplam 5.200.000.00TL’lik kredi anlaşması yapılmış ve bu kredilerin karşılığında teminat olarak bankaya 10.200.000.00TL değerinde gayrimenkul ipoteği verilmiştir.

1.1.  Karşılıklı olarak imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmelerinde belirtilen 5.200.000.00TL kredinin hesabın doğruluğu konusundaki itirazımız olmakla, sadece 2.941.545.00 TL’ si kullandırılmıştır.

1.2.  Kullandırılmış olan son kredi tarihi olan 31.07.2008’de, kullanılmamış bakiye kredi alacağımız 2.258.455.00TL’dir. VE KARŞILIĞINDA GAYRİMENKUL TEMİNATI VERMİŞ OLDUĞUMUZ  VE GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNDE BELİRTİLMİŞ OLAN  BAKİYE KREDİ ALACAĞIMIZ, devam eden Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında kullandırılmamış, Kasım ayında, krediye esas olan taahhüt işimiz zamanında bitirilmiş ve geçici kabul aşamasına gelinmiş olduğu halde, küresel kriz bahane edilerek, bakiye kredi alacağımızın kullanılması engellenmiştir. FAKAT KULLANDIRMADIKLARI KREDİ DİLİMİNE KARŞILIK OLARAK ALMIŞ OLDUKLARI TEMİNAT İPOTEKLERİNİ İADE ETMEDİKLERİ GİBİ, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNDE BELİRTİLMİŞ OLAN FAKAT  KULLANDIRMADIKLARI KREDİ TUTARINDAKİ KEFALET TUTARLARINI DA İADE ETMEYEREK, KULLANDIRMADIKLARI KREDİNİN DE ÜZERİNDEN İCRA VE HACİZ İŞLEMLERİ UYGULAMIŞLARDIR.

1.3.  Kullandırılmış olan son kredinin tarihi olan 31.07.2008 tarihine kadar olan 15 ay süresince, Turkıshbank A.Ş.’ye  696.485.76 TL faiz ve 1.329.000.00TL ana para ödemesi ile toplam 2.025.485.76 TL  geri ödeme yapılmıştır. (Kullanılmış olan kredinin % 69’u)

1.4.   Kasım ayında bakiye kredinin kullandırılması için, ellerinde yeterli miktarın çok üzerinde ipotek olmasına rağmen, ilave teminat ipoteği talep edilmiş ve bu ipotek de verildiği halde çok küçük miktarlardaki piyasa borçlarımız için gereken bakiye kredi alacağımız için yine ödeme yapılmayarak, Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti.  BİLEREK VE PLANLANARAK Küresel Kriz ortamında nakit sıkıntısı içine itilmiştir.

VE BÜTÜN BU GERÇEKLER BİLİRKİŞİ RAPORUNDA TESPİT EDİLMEDİĞİ GİBİ,  ANLAŞMASI YAPILAN KREDİ KARŞILIĞINDA, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİ İMZALAMIŞ OLAN KEFİL VE ASİLLERİN, KULLANDIRILMAYAN KREDİ İLE DE SORUMLU TUTULMALARI  SAĞLANMAYA ÇALIŞILMIŞTIR.

2. Sayın Bilirkişiler, Bilirkişi raporunun 12.sayfasının B bendinin 2 numaralı bölümünde Genel Kredi Sözleşmesinin 56. Maddesine atıfta bulunarak, ‘’…sözleşme maddelerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getireceklerini kabul  beyan ve taahhüt ederler.’’ hükmünü ileri sürerek, Sözleşmelere atılmış olan imzaların kefillerin kefaretinin geçerli olduğu kanaatinde olduklarını beyan ederlerken,

2.1.   Turkıshbank A.Ş. , Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti. ve kefiller tarafından imzalanmış olan Genel Kredi sözleşmelerinin, ayrım yapmadan bütün taraflar için aynı şekilde bağlayıcı hükümler içerdiğini,

2.2.   Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti. ile sözleşmeleri kefil olarak imzalamış olan Adil Altay Güney ve Sevil Güney’in, şirketin, Genel Kredi sözleşmelerinde karşılıklı olarak imza altına alınarak kullanılacak olan toplam 5.200.000.00TL tutarındaki kredinin kefaleti nedeni ile imza atmış olmalarına rağmen;  Turkıshbank A.Ş. tarafından, Genel Kredi Sözleşmelerinde kararlaştırılmış ve kullanılacak olan bu krediye karşılık da gayrimenkul ipoteği alınmış olmasına rağmen,  sadece 2.941.545.000.00TL kredi kullandırmış olduğunu, sözleşmelerde belirtilmiş olan kredi tutarının 2.258.455.00 TL tutarındaki bakiye kredi tutarını ise kullandırmadığını, başka bir deyişle, Sözleşme ile kayıt altına alınmış olan 5.200.000.00 TL kredinin, % 56.5’ unu kullandırdığını, % 43.5’ unu ise kullandırmadığı halde kefilleri kullandırılmayan krediden de sorumlu tuttuğunu,

2.3.   Ayrıca da Turkıshbank A.Ş.’nin, Genel Kredi Sözleşmelerinde karşılıklı olarak imza atılan kredinin teminatı olarak alınmış olan 10.200.000.00TL tutarındaki gayrimenkul ipoteğinin de, kullandırılmayan 2.258.455.00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmelerine göre bakiye kredi tutarının yani kullandırılmayan % 43.5’un  teminatı olan 4.437.000.00 TL tutarındaki gayrimenkul ipoteğinin iade edilmediğini,

2.4.   Turkishbank A.Ş.’nin,  bakiye krediyi kullandırmadığı ve bakiye kredinin teminatı olan gayrimenkul ipoteklerini  iade etmediği gibi, sanki krediyi kullandırmış gibi, kredinin tamamı üzerinden İcra takibine geçtiğini,

2.5.      Bütün bu işlemlerin ise açık olarak Hukuk ve İnsan haklarına aykırı olduğunu, kabul edilemeyeceğini ve ceza soruşturmasına neden olacağını, herhalde düşünememişlerdir.

BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA İSE, BUNU KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN OLMADIĞI GİBİ BASİT BİR HATA OLARAK GÖRMEMİZ DE MÜMKÜN DEĞİLDİR.

5411 sayılı Bankalar kanununun 155. Maddesindeki ‘’Gerçeğe aykırı beyanda bulunma’’ suçuyla korunan hukuksal yarar, bankacılık düzenidir. Bunun yanı sıra kamu güvenine karşı işlenen suçlardan belgede sahtecilik suçlarının özel bir türü olan bu suçla, bankacılık alanında önemli bir unsur olan ‘’GÜVEN’’ adlı hukuksal değer korunmaktadır. Zira, bankacılık düzenini sağlamakla yükümlü kişi ve kuruluşlar ile bankacılık alanındaki hukuka aykırılıkları cezalandırmakla görevli kurumların, üstlendikleri fonksiyonları etkin bir biçimde yerine getirebilmeleri, aynı şekilde bankalardan elde edilecek güvenilir bilgi ve belgelere ve bankaların gerçeğe uygun kayıtlarına dayanmaktadır. (MUSTAFA AKIN, BANKACILIK CEZA HUKUKU)

3.Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz gibi Turkıshbank A.Ş.; Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında, usul gereği zorlaması ile, TEMİNAT olarak,  BOŞ ve imzaları atılmış olarak almış olduğu senedi; tek taraflı olarak ve haber vermeden 04.12.2008 düzenleme tarihi ve 20 gün sonra yani 25.12.2008 tarihinde de ödeme günü yazarak, kredi borcunun çok üzerinde bir rakamla 3.700.000.00TL.olarak doldurmuş ve bu senetle ilgili banka işlemleri ve herhangi bir yazılı ihbar da yapılmadığı için de, varlığından habersiz olunan sözde senet ödenemediği için, bu senet bahane edilerek,   ödenmemiş hiçbir devre faizi  ve geçerli hiçbir nedene bağlı olmadan kanunlara ve belki çok daha önemli olması gereken ETİK AHLAKA aykırı olarak 31.12.2012 tarihinde kredi hesabı KÖTÜ NİYETLE kat edilmiştir.

Ve yine Turkıshbank A.Ş. aşağıda fotokopisini verdiğimiz SUÇ SENEDİ ile yapmış olduğu,  baskın ve infaz gibi haciz ve satış işlemleri ile kendi gayrimenkul değerlendirme firmalarının vermiş olduğu değerlendirme raporlarına göre, kredi borcumuzun en az 3 katı, piyasa fiyatlarına göre 4 katı olan bütün varlığımızı GASP etmiştir.

Bu suç senedi ve bankanın bazı yöneticileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğumuz suç duyurusu hakkında yapılan soruşturma  2012/56863 Dosya numarası ile, Turkıshbank A.Ş.’nin avukatlarının ÖLÜM TEHDİTLERİ ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlatmış olduğu soruşturma ise 2012/8238 Dosya numarası ile devam etmektedir.

Banka tarafından hazırlanmış olan SUÇ SENEDİNİN imzalar hariç, üzerindeki bütün yazıların, Genel Kredi Sözleşmelerinin üzerindeki yazılarla aynı elden çıkmış olduğu;  Turkıshbank A.Ş.’ nin suç senedini aylarca, Genel Kredi sözleşmelerini ise yıllardır teslim etmemesi üzerine, ancak fotokopileri üzerinden  Kriminal inceleme ile tespit edilmiş, fakat asılları teslim edilmediği için de KESİN RAPOR alınamamıştır. (Turkıshbank A.Ş. 2010/48802 numaralı soruşturma sırasında, Savcılık makamına, senet aslını,  7.5 AY, 224 GÜN  geçtikten  ve  savcılık makamının göndermiş olduğu 5 tekit yazısından sonra ancak Emniyet Müdürlüğü kanalı ile teslim etmiştir. Genel Kredi Sözleşmesinin asıllarını ise bu güne kadar TESLİM ETMEMİŞTİR.)

3.1.Suç senedinin fotokopisi,

3.2.Genel Kredi Sözleşmelerinden imza sayfasından bir bölüm, fotokopi.

3.3.Suç senedini düzenlemiş olan elden senet yazı örnek detayı.

3.4.Genel Kredi Sözleşmelerini düzenlemiş olan elden yazı örnek detayı.

Emniyet müdürlüğünce hazırlanmış 29.04.2010 tarih ve BLG-2011/4189 Uzmanlık numaralı EKSPERTİZ RAPORU’nun 2. sayfasının 3 no’ lu maddesinin (c) bendi,

‘’İnceleme konusu sözleşme fotokopilerindeki el yazıları ile, inceleme konusu senetteki el yazıları arasında ( Adil Altay Güney ibareli el yazıları hariç ) kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden uygunluk ve benzerlikler bulunduğu müşahede edilmekle,’’

Başsavcılık makamına bugüne kadar teslim edilmemiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mahkemenizden istenmesine rağmen, Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları, Bilirkişilerde olması nedeni ile gönderilememiştir.

Bu nedenle de, Turkıshbank A.Ş. yetkilileri ve avukatları; ‘’ …senedi hem kendisinin hem de eşinin imzalamasını istedik. Kendisi eşi huzurda bulunmadığı için senedi doldurup eşine de imzalatarak getireceğini söyledi. Dolayısı ile şu anda şikayete konu olan senedi kendisi haricen doldurdu ve bankamıza düzenlenmiş ve imzalanmış olarak getirip teslim etti. Hatta beni telefonla arayarak senedin tanzimi ile ilgili miktarını ne kadar yazacağını sordu. Ben de borcunu ve faizini hesaplayarak yaklaşık olarak 3.700.000.00TL olarak doldurmasını söyledim…’’ (Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/48802 Soruşturma numaralı dosyada Semra Oktayoğlu’ nun ifadesi) şeklindeki  beyanlarına devam edebilmektedir.

ÇIPLAK GÖZLE DAHİ BANKA TARAFINDAN VE AYNI ELLE YAZILARAK DÜZENLENMİŞ OLDUĞU AÇIK OLARAK BELLİ OLAN SUÇ SENEDİNİN, SENET ASLI VE GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN ASILLARININ KRİMİNAL İNCELEMESİNİN YAPILMASI  NETİCESİNDE, İDDİALARIMIZIN GERÇEK OLDUĞU VE UĞRAMIŞ OLDUĞUMUZ MADDİ VE MANEVİ YIKIMIN BOYUTLARI AÇIK OLARAK ORTAYA ÇIKARILACAKTIR.

VE SAYIN BİLİRKİŞİLER, HAZIRLAMIŞ OLDUKLARI 20 SAYFALIK RAPORUN 14.SAYFA, 3. BÖLÜMÜNDE BU KONU İLE İLGİLİ OLARAK SADECE 2 SATIR OLARAK,

‘’DAVALILAR VEKİLİNİN ,3.700.000 TL LIK SENEDİN DAVALILARIN İRADESİ DIŞINDA BOŞ OLARAK ALINDIĞI YÖNÜNDEKİ BEYANININ TAKDİRİ SAYIN MAHKEMENİZE AİTTİR’’

DİYEBİLMEKTEDİR Kİ, TAKDİR İSE SAYIN MAHKEMENİZİNDİR.

BUNDAN DAHA DA ÖNEMLİ OLARAK BU SUÇ SENEDİNİ TURKISHBANK A.Ş.’NİN TİCARİ DEFTERLERİNDE KAYDININ BULUNMADIĞI HER NEDENSE TESPİT EDİLEMEMİŞ VE ŞİKAYETİMİZ ÜZERİNE TURKISHBANK A.Ş.’NİN BBDK TARAFINDAN CEZALANDIRILDIĞI, MERKEZ ŞUBE MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU’NUN İSE 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNUNUN 156. MADDESİNE AYKIRILIKTAN İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANMAKTA OLDUĞU HAKKINDA  İSE HERHANGİ BİR YORUM YAPILMAMIŞTIR.

VE,  SAYIN BİLİRKİŞİLER, ‘’5411 SAYILI BANKACILIK KANUNU MADDE 156. İŞLEMLERİN KAYIT DIŞI BIRAKILMASI VE GERÇEĞE AYKIRI MUHASEBELEŞTİRME’’ SUÇU İŞLEYEREK CEZA ALAN VE AĞIR CEZADA YARGILANAN BİR BANKANIN, KENDİLERİNE SUNMUŞ OLDUKLARI EVRAKLARI, GERÇEK VE AÇIK TALEPLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA   BİR ARAŞTIRMA YAPMADAN, SÖZDE DEĞERLENDİREREK  TEK TARAFLI BİR RAPOR HAZIRLAMIŞLARDIR.

4. Bilirkişi raporunda, sözde incelenmiş olan belgeler doğrultusunda,

4.1. Güney Konut organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti.’nin gayrimenkulleri üzerine hacizlerin

konmuş olduğu,

 4.2. Kredili mevduat hesabına ait Ekim ve Kasım dönem faizlerinin ödenmemiş olduğu,

Ve davacı bankanın da bu nedenle hesapları 31.12.2008 tarihi itibarı ile keserek alacaklarınının tamamını geri istediğini ve Sözleşmenin 11.2 ve 16.5 maddeleri gereğince ise, davacı bankanın böyle bir hakkının mevcut olduğu ifade edilmektedir.

Halbuki sayın bilirkişiler ifade etmiş oldukları gibi Genel Kredi Sözleşmelerini GERÇEKTEN İNCELEMİŞ OLSALARDI; ATIFTA BULUNDUKLARI GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN 11. 2 MADDESİNİN BAŞLIĞINDA, ’’Müşterinin, bu sözleşme veya banka ile akdettiği diğer herhangi bir sözleşme hükümlerini ihlal etmesi …’’ diyerek  başlayan şartlarında,’’…resen tayin edeceği bir süre içinde alacağının geri ödenmesini talep edebilir yahut sözleşmeyi fesh edebilir.’’ Ön şartını koyarak, kredi sözleşmesinin fesh edilebilmesi için, HERHANGİ BİR SÖZLEŞME İHLALİNİN GEREKLİLİĞİNİ ve eğer fesih yapılsa dahi, bankaya borcun ödenebilmesi için kesinlikle, süresini banka dahi tespit etse, ödeme için UYGUN BİR SÜRENİN VERİLMESİNİN ŞART KOŞULDUĞUNU;

16.5 Maddesinde ise. ‘’Müşteri, vadesi gelen ana para, faiz veya bu sözleşme tahtında ödenmesi gerekli herhangi bir tutarın vadesinde ödenmemesi…’’ diye başlayan şartlarında, kesinlikle ödenmesi gereken fakat ödenmemiş olan bir taahhüdün bulunmasını şart koşmakla beraber, eğer böyle bir aksaklığın bulunması halinde ise,’’…Bankaca yapılacak yazılı bildirimden 30 gün içinde bu durumun giderilmemesi…,üzerinde haciz veya benzeri bir işlem yapılıp bunların 30 gün içinde kaldırılmaması…’’ halinde, ön şartlarını koyarak, özellikle de BANKANIN YAPMAK ZORUNDA OLDUĞU YAZILI BİLDİRİMDEN SONRA DA 30 GÜN SÜRE VERİLMESİ KONUSUNDA, yine ön şartının bulunduğunu, öğrenmiş olurlardı.

Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti’nin, kredili mevduat hesabına ait imzalanmış ayrı bir Sözleşmesi olmadığı gibi, imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmeleri doğrultusunda kullanmış olduğu kredi ile ilgili olarak da, kredinin kat edildiği güne kadar, ödenmemiş tek bir devre faizi, yerine getirilmemiş tek bir taahhüdü yoktur.

Kullanılmış olan krediye karşılık olarak, zamanında ödenmemiş hiçbir devre faizinin bulunmaması nedeni ile, kredili mevduat hesabı, hesabının kat edilmesi için mücbir bir sebep yaratabilmek için uydurulmuştur.

Bu nedenle de, bankanın bu konu ve ödemelerle ilgili olarak da tek bir yazılı bildirimi yoktur. ÇÜNKÜ BÖYLE BİR ŞEY YOKTUR.

5. Sayın Bilirkişiler, hesaplarına esas olarak almış oldukları ve kabul etmeye çalıştıkları temerrüdün gerçekleştiği konusunda ise büyük yanılgıya düşmüşlerdir.

KREDİ HESABININ HAKSIZ VE KANUNLARA AYKIRI OLARAK KAT EDİLMESİ VE HESAP KAT İHTARNAMESİNE ZAMANINDA YAPILMIŞ İTİRAZ İLE KESİNLEŞMEMESİNDEN DOLAYI, KESİNLEŞMİŞ BİR HESAP KAT İŞLEMİ YOKTUR.

Ayrıca Banka,  68/b maddesi çerçevesinde, borçlu cari hesap sözleşmelerinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta veya uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermediği için, açık olarak TEMERRÜT GERÇEKLEŞMEMİŞTİR.

Sayın bilirkişilerin bütün bu kanun ve kuralları bilmiyor olması veya incelemede görmemiş olması kabul edilemez.

6.  Sayın Bilirkişiler Genel Kredi Sözleşmelerinin asıllarının tek tek incelendiğini ifade etmişlerdir fakat ,

6.1.  19.07.2007’de, Ataköy’de toplam değerleri 1.500.000 TL’yi aşan 3 adet dairemi ipotek ederek, 500.000.TL olarak imzalamış olduğum 2. Sözleşmedeki Turkıshbank A.Ş. yetkilisine ait imzanın, sözleşmeler açık imzalı olarak alınıp sonradan doldurulduğu için, 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olan, sözleşme tarihinden  ancak 8 ay sonra müdür olarak atanan,  fakat SÖZLEŞME TARİHİNDE merkez şube ile ilişkisi olmayan ve yetkili olmayan Semra Oktayoğlu’ na ait olduğunun,

6.2.   21.09.2007’de, Ataköy’de değeri 800.000 TL olan dairemi ipotek vererek yapmış olduğum 600.000 TL’lik üçüncü kredi sözleşmesinde, Turkıshbank A.Ş. yetkilisi olarak  Müdür Ali Şanlı’ nın imzası olmakla beraber, ardından ilave kredi  ile ilgili olarak verilen 500.000.TL’lik ipotekten sonra,imzaları boş olarak alınarak sonradan düzenlenmiş olan,  yine bu krediye ait limit artırımı sayfasının ise 1.500.000.TL olarak doldurulduktan sonra atılmış olan müdür imzasının, Ali Baba Şanlı’ nın değil, taklit edilmiş olduğunun,

İNCELENEREK ANLAŞILAMAMIŞ VE TESPİT EDİLEMEMİŞ OLMASI KABUL EDİLEMEZ.

Ve, bu nedenle de Turkıshbank A.Ş.’nin, Cumhuriyet Savcılarının mükerrer tekitlerine rağmen, yıllardır sözleşme asıllarını neden vermediğinin nedenlerinden biri daha  ortaya çıkarılmıştır.

Ve, bu yüzden de özellikle, Ali Baba Şanlı’ nın sahte imzasının atılmış olduğu 2.100.000.TL’lik sözleşme, 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin talebine kadar yıllardır ortaya çıkarılmamıştır.

Ve bu sözleşme, ne gariptir ki, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/48802 Dosya numaralı soruşturması  nedeni ile yapılmış olan, 16.05.2011 tarih ve 2010 / 48802 Hazırlık numaralı Mali Bilirkişi Mehmet Nuri TOPLU’ nun hazırlamış olduğu  BİLİRKİŞİ RAPORUNDA  yoktur.

Yukarıda açık olarak ifade etmeye çalıştığımız gibi, sayın Bilirkişiler, Genel Kredi Sözleşmelerinin asıllarını, bir asıl evrak hakkındaki inceleme, araştırma ve değerlendirmeyi gerektiği gibi yapmadığı gibi, bu sözleşmeler ile ilgili olarak, herhalde önem verdiklerine inanmak istediğim, karşılıklı olarak imza altına alınmış ve kullanılmış olan kredinin ve bu kredilerin tahsis edilmesi nedeni ile Turkishbank A.Ş’ye verilmiş olan gayrimenkul ipoteklerinin birbirleri ile olan ilişki ve bağlantılarını anlayamamışlardır.

7.  Sayın Mahkemenizce görülmekte olan Davanın asıl nedeni ise, Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaatlar Ltd.Şti , kefiller olan Adil Altay Güney ve Sevil Güney’in, şirketin kullanmış olduğu kredi karşılığında iyi niyetle  teminat olarak vermiş oldukları  ve  kullanacak oldukları kredinin 3 katı,  daha sonra ise,  bankanın tek taraflı olarak kredi sözleşmelerinde imza altına alınmış olan kredi tutarının tamamını kullandırmayarak ve sadece % 56.5’ unu kullandırarak ve % 43.5’ unu kullandırmayarak ve kullandırmadığı kredi tutarının karşılığı olan 4.437.000.00TL tutarındaki gayrimenkul ipoteğini de iade etmediği için 4 katı tutarındaki ve davalılar, ellerindeki ipotek işlemlerine müsait, şirket ve şahsi bütün gayrimenkullerini bankaya ipotek etmiş oldukları ve ailenin haciz konabilecek olan hiçbir gayrimenkulü kalmadığı halde  sadece,  Adil Altay Güney’in irtifak tapusu ile sahip olduğu ve irtifaklı tapu olduğu için de  ipotek edilemeyen, Kemer Country Orman evlerindeki hissesinin, suç senedi ile yapılmış olan haciz ve satış işlemlerinin, Taşkın Haciz nedeni ile, İstanbul 11. İcra Mahkemesi tarafından İPTAL edilmesinden sonra, kalan tek ihtimal olan kefalet nedeni ile haciz koymak ve elde etmektir.

Kimin kötü niyetli olduğu konusu ise, ekte görüldüğü gibi, hiçbir gerçek neden yokken, haksız bir şekilde kredi hesabının 31.12.2008 tarihinde kat edilmesinden ve baskın şeklindeki İcra işlemlerinden sonra, ellerinde kredi borcunun en az 3 katı gayrimenkul ipoteği varken, icra işlemlerinin başlamasından SADECE 15 GÜN SONRA; 15.Ocak.2008 tarihinde Turkıshbank A.Ş.’nın avukatı olan Yalım Şentürk’ün,  İstanbul 14.İcra Müdürlüğüne vermiş olduğu ve elimizde kalan son gayrimenkul olan ve intifa hakkı ile sahip olduğumuz için bankaya ipotek edilemeyen  son gayrimenkulümüzün satışı (Bu gayrimenkul Kemer Country Orman projesi’ nin içinde, arazi, çevre ve mimari özellikleri açısından bir benzeri bulunmayan son derece özel ve kıymetli bir gayrimenkuldür) ve menkul olarak ifade etmiş oldukları yaşam eşyalarımızın haczi ile ilgili olarak, ellerinde kullandırmış oldukları kredinin 4 katı gayrimenkul ipoteği varken,  İcra müdürlüğüne verdikleri dilekçelerinde ve bu haksız satışın ve icra işlemlerinin iptal edilmesi ile ilgili, İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesinin 26.07.2010 tarihli ve  2010/1593 sayılı gerekçeli kararında görebilirsiniz.

‘’…dolayısıyla borç miktarı kadar taşınmaz hacizli ve ipotekli iken mahkemece değeri 280.000 TL olarak belirlenen intifa hakkının haciz ve satışının, ipotekli taşınmazlar dahi satılmazdan evvel talep edilmesinde İİK 85 ve TMK 2. Madde kapsamında korunmaya değer bir hak ve hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmış olmakla, davacı yanın şikayetinin kabulü ile intifa hakkına konulan haczin kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

            HÜKÜM: Ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah edildiği üzere;

1-Davacı yanın İİK 85 madde kapsamında kalan şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul ili, Eyüp ilçesi, Göktürk  mevkiinde bulunan taşınmaz üzerine tesis edilmiş intifa hakkına konulan haczin KALDIRILMASINA,…’’

Ve Turkıshbank A.Ş. bu satışın iptal edildiği gün olan 26.07.2010 tarihinden, sadece 15 gün sonra, 12.08.2010 tarihinde, sözde kefalet nedeni ile aynı gayrimenkule yeniden icra ve haciz işlemi uygulamaya çalışmıştır.

Sayın Mahkemenizde görülmekte olan davanın asıl nedeni de budur.

 

SONUÇ

Yüce Mahkemenize intikal etmiş olan ve Turkıshbank A.Ş. avukatlarının delil olarak kabul edilmemesini istediği, yüzlerce sayfa delil ve yeteri kadar da şahit ile ispat etmeye çalıştığımız; Turkıshbank A.Ş.’nin hiçbir haklı nedene dayanmadan etik, ahlak ve Hukuk dışı olarak kredi hesabımızın kat edilmesi işlemleri ve infaz şeklindeki yaptırımları, 1 tek gün dahi süre vermeden ve son derece değerli gayrimenkullerimizin serbest satışlarına müsaade edilmeyerek, (BİZ BANKA OLARAK KANUNİ HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANIRIZ. Genel müdür yardımcısı Taner Biçer, Toplantı CD’si ve tutanağı ) kullanmış olduğumuz kredinin yaklaşık olarak 4 katı değerindeki gayrimenkulümüzü İcra Satışları ile sözde kanunlara uygun olarak  gasp etmek istemesine ve banka yönetimindeki bazı kişilerin gasp etmiş oldukları bu gayrimenkulleri  piyasaya gerçek fiyatlarından satarak, maddi ve manevi olarak yıkılışımızın üzerinden büyük kanun dışı gelirler elde etmelerine  karşı yürütmeye çalıştığımız Hukuk mücadelesi, bugün geldiğimiz noktada, değil banka çalışanlarının cezalandırılması, Turkıshbank A.Ş.’nin KAPATILMASI noktasına gelmiştir.

BU NEDENLE, ÖNCELİKLE TEK TARAFLI OLARAK VE SAYIN MAHKEMENİZE SUNMUŞ OLDUĞUMUZ VE ÖZELLİKLE BİLİRKİŞİ HEYETİNİN ARAŞTIRMASINI VE DEĞERLENDİRMESİNİ İSTEMİŞ OLDUĞUMUZ KONULARIN HİÇBİRİ HAKKINDA ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME YAPILMADIĞI, ÖZELLİKLE HUKUKİ KONULARDA HEMEN HİÇ BİR YETERLİ VE DOĞRU YORUM YAPILMADIĞINDAN, BİLİRKİŞİ RAPORUNUN REDDİNE VE  ÖZELLİKLE DE  DAVA KONUSU YAPMIŞ OLDUĞUMUZ,  HAKSIZ VE USULSÜZ OLARAK YAPILMIŞ OLAN İŞLEMLERİN TESPİTİ İLE BİRLİKTE HAKKIMIZDA YAPILMIŞ OLAN İCRA İŞLEMLERİNİN DE İPTAL EDİLMESİNİ, TAKDİRLERİNİZE  ARZ EDERİZ,

SAYGILARIMLA.

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

EK.

  1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, Bilirkişiler Mevlüt Şengür ve Şaban Uçak hakkında, 24.12.2012 tarih ve 2012/169815 Sayı numaralı  şikayet başvurusu.

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16,                       BAKIRKÖY – İSTANBUL