HÜRRİYET GAZETESİ, VAHAP MUNYAR VE TURKISHBANK A.Ş. (2)

TURKISHBANK A.Ş. İLE HUKUK MÜCADELEM

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

ANKARA’DA DA HAKİM’LER VARDIR.

Turkishbank A.Ş. ile yapmakta olduğumuz Hukuk mücadelesini oluşturan Yargı sürecinde,  bankanın yetkili ve avukatlarının, Soruşturma Makamları ve Mahkemelere vermiş oldukları beyan ve ifadelerde,  bankacılık şemsiyesi altına gizlenerek  uyguladıkları, yalan, aldatma ve konuyu saptırmaya çalışmanın yanında, soruşturma veya davalarla ile ilgili belgelerin asıllarının yetkili makamlara teslim edilmemesi neticesinde banka lehine gecikerek,  7. senesine girmekte olduğumuz Hak ve Hukuk Mücadelesi, Turkishbank A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene’nin, ‘’Eğer dediklerimizi yapmazsan, hayatı sana zehir ederiz.’’  açık tehdidi ile başlamış olan çok yönlü ve birbirlerine bağlı bir Hukuk mücadelesidir.

Turkishbank A.Ş.’nin uygulamış olduğu bütün Hukuk ve Etik dışı yaptırımlar incelendiğinde, bankanın bütün bu Hukuk dışı işlemleri, birbirlerine bağlı olarak ve çok önceden düşünüp planlayarak uyguladığı açık olarak ortaya çıkarılmıştır.

Bu nedenle, yapmakta olduğumuz Hukuk mücadelesi içinde, açılmış olan dava ve soruşturmalarla ilgili olarak ve bu dava ve soruşturmaların esasını oluşturan bütün konular, aslında bir zincirin parçası olarak ve esası doğrudan ilgilendiren bilgi ve belgelerden ayrı olarak değerlendirilemez.

AÇIKLAMALAR                                                                                        :

Turkıshbank A,Ş.’nin, elinde kullanmış olduğum kredinin 4 katı değerinde gayrimenkul ipoteği varken ve küresel kriz bahanesi ile ilave ipotek dahi aldığı ve bu krediye ait zamanında ödenmemiş tek bir devre faizi de olmadığı halde, hiç bir bildirimde bulunmadan ve Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında zorla almış oldukları   boş senedi, kullanılmış kredinin çok üzerinde bir değerde doldurarak uygulamış oldukları infaz gibi icra ve haciz işlemlerine karşı, 80 aydır sürdürdüğüm HAK ve HUKUK mücadelesi ile ilgili ve belgelere dayanan bilgiler aşağıdadır.

7 yıla ulaşan bir zaman dilimi içinde, Turkıshbank A.Ş.’nin; Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanması sırasında ve sözde usul gereği nedeni ile  zorla almış oldukları boş senet; kullanılmış olan kredinin 4 katı tutarında gayrimenkul ipoteği de verilmiş olduğu ve bu kredi ile ilgili ödenmemiş hiçbir devre faizi de olmadığı halde,  banka tarafından  ve  bilgi verilmeden, kullanılmış kredinin çok üzerinde bir tutar olan 3.700.000.TL borç tutarı ile ve senedin üzerine sözde 04.12.2008 düzenleme tarihi yazılarak ve yine  senedin sözde düzenleme tarihinden sadece 21 gün sonra olan 25.12.2008 tarihinde de ödeme tarihi olmak üzere doldurulduktan sonra ve kendi düzenlemiş oldukları bu senetle ilgili olarak kanun gereği hiçbir ihtar yapılmadan ve   bilgimiz dışında olduğu için de ödenememesi bahane edilerek, 31.12.2008 tarihinde kredi hesabımız kat edilmiştir.

Kredi hesabının kat edildiği sırada, miktarı dava sürecinde olan fakat bankanın kendi kayıtlarına göre kullanılmış olan   2.941.545.00 TL  krediye karşılık  1.329.455.00 TL kredi  geri ödemesi yapılmış ve bu süre içinde toplam  696.485.76 TL dönem faizi ödenmiştir.

 Ve, yine bu süre içinde  krediler ile ilgili olarak ödenmemiş hiçbir devre faizi yoktur.

Kredi hesabının kat edilmesinden sonra ve kendi düzenlemiş oldukları SUÇ SENEDİ ile uygulamış oldukları icra işlemlerinden sonra ise, ilk 6 ay’da bankaya nakit olarak 1.558.695.00TL daha ödenmiştir. Bu ödeme ile beraber kullanılmış olduğu iddia edilen 2.941.545.00 TL krediye karşılık bankaya yapılmış olan nakit ödemelerin toplamı 3.584.635.76TL’ye ulaşmıştır.

 Buna rağmen, faiz haricinde  kalmış olan 1.328.850.00TL borca karşılık,  toplam değerleri 9.000.000.00TL’yi aşan gayrimenkuller, infaz gibi İcra işlemleri ile eritilerek, İcra satışları ile   gasp edilmiştir.

 Turkishbank A.Ş.’nin, kendi düzenlemiş oldukları bu senedi kullanarak uygulamış olduğu infaz gibi icra işlemlerine karşı sürdürmekte olduğumuz Hak ve Hukuk mücadelesinin; 25.08.2010 tarihinde, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz şikayet ile başlayan  Hukuk süreci ve  banka tarafından düzenlenmiş suç senedi ile suç senedini düzenlemiş  olan banka yetkilisinin hazırlamış olduğu ve tahrifat yapılarak üretilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri ile yapılan HUKUK dışı işlemler, bölümler halinde ve kısaltılarak aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’ (Turkıshbank A.Ş. Avukat Sümer Altay, 2011)

Yukarıdaki olağan dışı ve dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmemesi için üstü örtülü olarak Savcılık Makamının tehdit edildiği beyan; Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, şikayetimizin doğrultusunda ve  Turkıshbank A.Ş. ile ilgili şikayet dosyasının ‘’ Bilirkişi tarafından incelenmesi’’ kararına karşı olarak, 09.05.2011 tarihinde,  2010/488802 sayılı Soruşturma dosyasına verilmiş olan dilekçeden alınmıştır.

Şikayetimizin başındaki, belgelerin üzerlerindeki yazıların, yaşları da dahil olmak üzere Kriminal incelemelerinin A.B.D’ de yapılması talebimize karşı ise, yine Turkishbank A.Ş.’nin avukatları,

‘’ Şikayet eden borçlunun bu beyanlarından sonra kriminolojik incelemenin ABD’de yapılması talebine hiçbir şekilde muvafakat vermiyoruz.’’

Beyanı ile karşı çıkmışlardır. Fakat,  Atalar sözüdür, ’’Yarası olan gocunur.’’ ve yine Atalar sözüdür  ‘’Gerçeğin en kötü tarafı, eninde sonunda ve bir gün ortaya çıkmasıdır.’’

Savcılık makamına yapılmış olan bu açık örtülü tehdide rağmen,  dosya bilirkişiye gönderilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanmış olan 16.05.2011 tarihli raporla, suç senedinin bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ve ayrıca, Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında, 26.4.2007 tarihli 2.000.000.00TL, 19.07.2007 tarihli 600.000.00TL ve 21.09.2007 tarihli 500.000.00TL olmak üzere, 3 adet ve  toplam 3.100.000.00TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinin imzalanmış olduğu tespit edilmiştir.

Turkishbank A.Ş.’nin İcra işlemlerinde kullanmış olduğu senedin bankanın kayıtlarında bulunmaması nedeni ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 156.Maddesi olan, ‘’İşlemlerin  kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme.’’ suçu ve BDDK’nın da müdahil olması ile banka aleyhine İstanbul   8. Ağır Ceza Mahkemesinde CEZA DAVASI açılmış ve  merkez şube müdürü Semra Oktayoğlu hakkında, şikayet konusu senedin bankanın resmi defterlerine kayıt yapılmaması suretiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 156.maddesine  muhalefet suçundan, 30.12.2013 tarih ve 2012/30 E. Sayılı karar ile 10 AY HAPİS kararı verilmiştir.

 Fakat şikayetimizin esas unsurları olan senet ve sözleşmelerin kimin tarafından yazılarak hazırlandığı ve yapılmış olan tahrifat ve sahteciliklerin tespit edilebilmesi için gerekli olan  Genel Kredi Sözleşmelerinin asılları,  2.5 yıl boyunca ve Turkishbank A.Ş.’ye gönderilmiş olan sayısız Tekit yazısına rağmen, Savcılık Makamına teslim edilmemiştir.

Sözleşme asılları teslim edilmediği için de, suç senedinin aslı ile birlikte Kriminal incelemeye gönderilerek diğer iddialarımızı doğrulayan kesin rapor alınamamıştır.

Genel Kredi Sözleşmelerin asıllarının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ve ancak 25.08.2010 tarihinde, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz suç duyurusundan yıllar sonra olan 18.01.2013 tarihinde res’en alınması ile,  Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd. ile Turkishbank A.Ş. arasında  ve  Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptırılmış olan ‘’Mali Bilirkişi raporu’’ ile sayılarının 3 adet ve toplam tutarlarının 3.100.000.00TL olduğu tespit edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin sayısının, 26.4.2007 tarihli 2.600.00.00TL, 19.07.2007 tarihli 500.000.00, 21.09.2007 tarihli 2.100.000.00TL ve 28.04.2008 tarihli 2.000.000.00TL olarak 4’e ve toplam tutarlarının ise 5.200.000.00TL’ye çıkartılmış olduğu tespit edilmiştir.

Ve, bu tespitlerden sonra ve  ancak 21.03.2013 tarihinde, sözleşmeler suç senedinin aslı ile birlikte,  kriminal inceleme yapılması  için gönderilebilmiştir.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu 21.03.2013 tarihli ‘’UZMANLIK RAPORU’’ ile,

‘’Arz ettiğimiz bu kuralların, bilirkişi incelemeleri ile bertaraf edilerek tersine çevrilmesi, müvekkillerimin ve bankamızın telafi edilemeyecek derecede büyük ve çok ağır bir mağduriyetine sebebiyet verecek vahamettedir.’’

 Diyerek dilekçe veren  Avukat Sümer Altay’ın korkusu gerçekleşmiş ve yıllardır iddia etmiş olduğumuz gibi, banka yetkili ve avukatlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve Mahkemelere vermiş oldukları ifade ve beyanların yalan olduğu, suç senedinin, Genel Kredi Sözleşmelerini hazırlayan banka yetkilisi tarafından düzenlenmiş olduğu ve,

Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamının, silinip yeniden yazılarak üzerlerinde tahrifat yapılmış olduğu tespit edilmiştir.

 Ayrıca, Uzman Bilirkişi İsmail Özkan’ın 24.07.2013 tarihli ‘’MÜTALAA BEYANI’’ ile de,  4 adet Genel Kredi Sözleşmesinin 3’ünde Sevil Güney adına atfen atılmış olan imzaların Sevil Güney’in eli ürünü olmayıp takliden atılmış olduğu ve kredi miktarının arttırılmasına ait Sözleşmede, banka yetkilisi ve müdür olarak Ali Baba Şanlı adına atfen atılmış olan imzanın da,  Ali Baba Şanlı’nın Savcılık makamına vermiş olduğu beyan dilekçesinde de açık olarak belirtmiş etmiş olduğu gibi, kendi el ürünü olmayıp, takliden atılmış olduğu,  kriminal raporlarla kesin olarak tespit edilmiştir.

 Soruşturmaya esas iddialarımızla ilgili yeni delilerin kesin olarak ve kriminal raporlarla tespit edilerek dosyaya kazandırılmış  olmasına rağmen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; KAMU DAVASI açılması için yasanın öngördüğü anlamda sunulmuş olan ‘’YENİ DELİLLER’’ ile, 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 173/6 Maddesi uyarınca, Bakırköy 8.Ağır Ceza  Mahkemesinden karar verilmesi talep edilmiştir.

Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesinin ‘’Talebin reddine’’  kararını vermesi üzerine de, Turkishbank A.Ş.nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene,  eski Genel Müdür Abdullah Akbulak, eski Genel Müdür Yardımcısı Taner Biçer ve Merkez şube eski Müdürü Semra Oktayoğlu hakkındaki,  5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırılık, Bedelsiz kalan senedi kullanma, Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve Özel belgede sahtecilik,   suçlarını kapsayan 2012/56863  sayılı Ceza soruşturması ile ilgili Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan RED kararı,  ”Kanun yararına bozma”  talebi ile ADALET BAKANLIĞI’ na gönderilmiştir.

 Ve,

 ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel  Müdürlüğü, 01.09.2014 tarih ve 94660652-105-34-6696-2014-16713/56641 Sayılı Kararla, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulmasının istenmesi talebi ile dosyayı YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiştir.

Dosya, 02.10.2010 tarihinde, YARGITAY 11.CEZA DAİRESİ’ ne gönderilmiş ve 2014 /18696 Numara ile arşivde iken iç yapılanma ve görev değişikliği ile YARGITAY 21.CEZA DAİRESİ’ne devir edilmiştir.

Dosya üzerinde inceleme yapan YARGITAY 21.Ceza Dairesi, 16.06.2015 tarihinde 2015/2060 Karar numaralı YARGITAY İLAMI ile, “Kanun yararına bozma” talebinin esasını oluşturan suçlara ilave olarak “Nitelikli dolandırıcılık” suçunun da ilave edilmesinin sorulması amacı ile ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve dosya 2014/6696 Dosya numarası ile incelemeye alınmıştır. 

 

 

KAMU OYUNA DUYURULUR.

SAYGILARIMIZLA.

ADİL ALTAY GÜNEY, YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

FİTEM (FİNANSAL TETİKÇİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE PLATFORMU)

TURKISHBANK A.Ş. VE ATILIM FAKTORİNG A.Ş. İLE HUKUK MÜCADELEMİ ANLATAN, ”FİNANSAL TERÖR VE BANKA” BELGESEL KİTABIM, EYLÜL BAŞINDA KİTAPÇILARDA.

TURKISHBANK A.Ş.VE ATILIM FAKTORİNG A.Ş. İLE 7 SENEDİR YAPMAKTA OLDUĞUM HAK VE HUKUK MÜCADELESİNİN  BÜTÜN SAFHALARINI,  BELGELERİ İLE BİRLİKTE AÇIKLAYAN VE BUNA BAĞLI OLARAK DA BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN, BANKACILIK VE FİNANS SİSTEMİNİ DENETLEMEKLE GÖREVLİ DEVLET KURUMLARININ VE  HUKUK SİSTEMİMİZİN AKSAYAN YÖNLERİNİN MERCEK ALTINA ALINMIŞ OLDUĞU,  ”FİNANSAL TERÖR VE BANKA” ADLI BELGESEL KİTABIMIN 1.CİLDİ,  EYLÜL BAŞINDA  SATIŞA SUNULACAKTIR.

ADİL ALTAY GÜNEY, İSTANBUL 2015.

BDDK BAŞKANI MUKİM ÖZTEKİN GÖREVİNDEN AYRILDI

Geçen hafta yayınlamış olduğumuz ve Finansal Tetikçilik ve Yolsuzlukla Mücadele Platformu (FİTEM)  olarak Mart ayında yapmış olduğumuz toplantıda söylemiş olduğu, ”Türk Hukukunun halini biliyorsunuz. Bankalardan Hukuk yolu ile hiçbir şey elde edemezsiniz. İsterseniz, ben araya girerek aranızı bulabilirim.”  şeklindeki açıklamaları ile olay olan BDDK Başkanı Mukim Öztekin görevinden ayrıldı.

Mukim Öztekin‘in, BAŞBAKANLIK Başdanışmanlığı‘na getirildiği öğrenildi.

Görev değişikliğinin ayrıntıları açıklandığında, yapılmış olan toplantının tam metni ve konu ile ilgili değerlendirmelerimiz ayrıca yapılacaktır. 

ADİL ALTAY GÜNEY, FİTEM

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA, YAPMIŞ OLDUĞU KÜFÜR,HAKARET VE TEHDİTLER NEDENİ İLE ADALET BAKANLIĞI’NA DA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLDİ.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN‘IN,  MAKAMINDA VE DEVAMINDA MAHKEME KALEMİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİTLERİ NEDENİ İLE,  15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’ NE  2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILDIKTAN  SONRA, 30.06.2014 TARİHİNDE  HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA VE 16.07.2014 TARİHİNDE DE ADALET BAKANLIĞI’NA  ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.  

İSTANBUL 15.İCRA MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN’IN  HAKİMLİK VAKAR VE ONURUNA YAKIŞMADIĞI GİBİ,  İNSANLIK ONURUNU DA AYAKLAR ALTINA ALMIŞ OLAN  BU SÖYLEM DAVRANIŞLARI NEDENİ İLE EN KISA ZAMANDA GEREKTİĞİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAĞINA İNANIYORUZ.

 

 

 ‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

T.C. ADALET BAKANLIĞI

ADALET BAKANI   SAYIN BEKİR BOZDAĞ                                                                                        16.07.2014

 

ŞİKAYET EDEN            :  Adil Altay GÜNEY  (49021106766)

Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,              Bakırköy – İSTANBUL

ŞİKAYET EDİLEN      :  Hakim Dursun Karaman (34223)

İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi.

KONU                                   :  İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karaman’ın  di-

lekçe vermek için gitmiş olduğum makamında ve devamla Kalem-

de, küfür ve hakaret ederek dövmekle tehdit etmesi.

DELİLLER                       : İddiama konu dilekçe sureti, 25.06.2014 günü 15.İcra Hukuk Mah-

kemesi  Kaleminde  görevli personel’in tanıklıkları,  2014/40 Esas

dava dosyası.

 

 

AÇIKLAMA                   :

05.12.2012 tarihli ADALET BAKANLIĞI şikayet dilekçemizle ilgili olarak  Sayın Bakanlığınızın talimatları ile açılmış olan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunda, 2013/3976 Soruşturma Numarası ile devam etmekte olan Soruşturmanın, ana unsurlarında biri olan Turkıshbank A.Ş. ile devam etmekte olan Hukuk davamızın hakimi, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karahan hakkındaki  şikayetlerimizin, ayrıca Sayın Makamınıza da sunularak, Sayın Makamınızın da  bilgilendirilmesi hakkındadır.

Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan 2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası hakkında aleyhimizde verilmiş olan kararın,  Yargıtay 12.Hukuk Dairesinden  Bozularak dönmesinden sonra, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yeniden açılmış olan 2014/40 Esas Numaralı dava dosyamızla ilgili olarak,  23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan 4 numaralı duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak,  ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’  Kararı verilmiştir.

Avukatım olmadan yapılmış ve karara bağlanmış olan  4 Numaralı Celse’nin Tutanağa geçirilmemiş olan konuşmalarının,  tespit edilerek kayıtlara geçirilebilmesi için,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçeyi, UYAP taramasını yaptırdıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olan şikayetli Hakim Dursun Karaman’ı  makamında ziyaret ederek,  havalesinin yapılması için kendisine teslim ettim.

Vermiş olduğum dilekçe şikayetli Hakim tarafından okunduktan sonra,  şikayetli Hakim, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden  zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığını ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğini ve her zaman olduğu gibi, yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söyledi.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, şikayetli Hakim’e, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığını sorduğumda,  ‘’BANA    …ÖTÜNÜ YİYEYİM  AYAKLARI YAPMA  LAN.‘’   diyerek bağırarak küfürle hakaret etti.

Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra, şikayetli Hakim’e,  belki de babası yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün yakışmadığını söylediğim zaman,  dilekçeyi havale etmeyeceğini ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odasından çıkmamı istedi.

Şikayetli Hakim’in odasından çıktıktan sonra,  doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, şikayetli Hakim arkamdan 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime yürüdü.   Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.

Şikayetli Hakim ithamlarının doğru olmadığını anladıktan sonra,  arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de önyargılı oldum…’’   cevabını vermesi üzerine de ben,  evet  Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanızdır,  dedikten sonra, şikayetli Hakim’e  odasında  bana söylemiş  olduğu  son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  diyerek bağırmasının doğru olmadığını  ifade ederek,  kendisine bütün bunları neden yaptığını sordum.

Şikayetli Hakim’in bu soruma karşılık  Kalem Çalışanlarına açıklaması ise,  ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA, MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’  olmuştur.

Şikayetli Hakim bu son derece çirkin söyleminden sonra ise,  bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …’diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit etmiştir.  Ben ise, burasının Adliye olduğunu ve ayrıca kendisinden de büyük olduğumu,   söylemiş olduğu sözlerin ise kendisine yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyledim. Devamında,  aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunu söyledim.  Bunun överim,üzerine şikayetli Hakim,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek tekrar üzerime yürümeye çalıştı.  Bunun üzerine de cevaben, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonra,    şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın cevabı ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

Bunun üzerine şikayetli Hakim Dursun Karaman’a, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de kendisi olmadığını ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrıldım.

Ben Kalem’in önünden ayrılıp koridora yöneldiğim sırada şikayetli Hakim  arkamdan hala bağırmaya devam ediyordu.

‘’BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM  DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

NETİCE VE TALEBİMİZ :

Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın  yapmış olduğu  KÜFÜR, HAKARET ve TEHDİTLER ile ilgili olarak, ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet hakkımı kullanarak hakkında şikayette bulunuyorum. Ayrıca kendisi hakkında tazminat davası açma hakkımı da saklı tutarak, 

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, özünde ahlaki ve etik  olmayan bütün davranışları ve  bu davranışların herhalde sebebini  oluşturan  yanlı  kararlarının incelenmesini,

 

  1. Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın, 06.2014 tarihinde dilekçe vermek için gitmiş olduğum odasındaki ve devamında Mahkeme Kalemindeki davranış ve söylemleri, Hakimlik vakar ve onuruna yakışmadığı gibi, insanlık onurunu da ayaklar altına alan ve  şahsıma karşı da HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT içermektedir.  Bu nedenle, şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında şikayetçi olduğumdan gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,

 

Arz  ve talep ederim.

 

SAYGILARIMLA.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

Ek.

 

1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında İddiama konu 26.06.2014 tarihli dilekçe sureti.

2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında 2.kez REDDİ HAKİM talebi.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ADRES : ATAKÖY 11.KISIM ZAMBAK BLOK A/8                                            BAKIRKÖY – İSTANBUL

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA 30.06.2014 TARİHİNDE HSYK’YA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLDİ.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN‘IN,  MAKAMINDA VE DEVAMINDA MAHKEME KALEMİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİT NEDENİ İLE, HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’ NE  2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILDIKTAN  SONRA, HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA AYRICA HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA DA ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.  HSYK’ YA  30.06.2014 TARİHİNDE VERİLEN  ŞİKAYET DİLEKÇESİ, İSTANBUL ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI TARAFINDAN 9147 SAYI İLE İŞLEME ALINMIŞTIR.

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA YAPILMIŞ OLAN 2.KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ VE HSYK’YA YAPILAN  ŞİKAYET BAŞVURULARI;   10.03.2014 TARİHLİ VE İLK  REDDİ HAKİM TALEBİMİZİN REDDİNİN TEMYİZİ  İÇİN  YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE  GÖNDERİLEN TEMYİZ DOSYASINA,   UYAP  KANALI İLE EKLENEBİLMESİ İÇİN ,  İSTANBUL 21.İCRA HUKUK MAHKEMESİ  KALEMİ’NE  TESLİM EDİLMİŞTİR.

 

 

‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU SAYIN BAŞKANLIĞINA

Sunulmak üzere

 

İSTANBUL ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA                                30.06.2014

 

                                                                                        

ŞİKAYET EDEN            :  Adil Altay GÜNEY  (49021106766)

                                           Ataköy 11.Kısım Zambak blok A/8,              Bakırköy – İSTANBUL

ŞİKAYET EDİLEN         :  Hakim Dursun Karaman (34223)

                                           İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi.

 

KONU                             :  İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi Dursun Karaman’ın  di-

                                           lekçe vermek için gitmiş olduğum makamında ve devamla Kalem-

                                           de, küfür ve hakaret ederek dövmekle tehdit etmesi.

DELİLLER                       : İddiama konu dilekçe sureti, 25.06.2014 günü 15.İcra Hukuk Mah-

                                           kemesi  Kaleminde  görevli personel’in tanıklıkları,  2014/40 Esas

                                           dava dosyası.

AÇIKLAMA                    : 

 

Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan 2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası hakkında aleyhimizde verilmiş olan kararın,  Yargıtay 12.Hukuk Dairesinden  Bozularak dönmesinden sonra, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yeniden açılmış olan 2014/40 Esas Numaralı dava dosyamızla ilgili olarak,  23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan 4 numaralı duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak,  ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’  Kararı verilmiştir.

Avukatım olmadan yapılmış ve karara bağlanmış olan  4 Numaralı Celse’nin Tutanağa geçirilmemiş olan konuşmalarının,  tespit edilerek kayıtlara geçirilebilmesi için,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçeyi, UYAP taramasını yaptırdıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olan şikayetli Hakim Dursun Karaman’ı  makamında ziyaret ederek,  havalesinin yapılması için kendisine teslim ettim.

Vermiş olduğum dilekçe şikayetli Hakim tarafından okunduktan sonra,  şikayetli Hakim, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden  zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığını ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğini ve her zaman olduğu gibi, yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söyledi.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, şikayetli Hakim’e, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığını sorduğumda,  ‘’BANA    …ÖTÜNÜ YİYEYİM  AYAKLARI YAPMA  LAN.‘’   diyerek bağırarak küfürle hakaret etti.

Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra, şikayetli Hakim’e,  belki de babası yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün yakışmadığını söylediğim zaman,  dilekçeyi havale etmeyeceğini ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odasından çıkmamı istedi.

Şikayetli Hakim’in odasından çıktıktan sonra,  doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, şikayetli Hakim arkamdan 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime yürüdü.   Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.

Şikayetli Hakim ithamlarının doğru olmadığını anladıktan sonra,  arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de önyargılı oldum…’’   cevabını vermesi üzerine de ben,  evet  Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanızdır,  dedikten sonra, şikayetli Hakim’e  odasında  bana söylemiş  olduğu  son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  diyerek bağırmasının doğru olmadığını  ifade ederek,  kendisine bütün bunları neden yaptığını sordum.

Şikayetli Hakim’in bu soruma karşılık  Kalem Çalışanlarına açıklaması ise,  ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA, MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’  olmuştur.

Şikayetli Hakim bu son derece çirkin söyleminden sonra ise,  bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …’diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit etmiştir.  Ben ise, burasının Adliye olduğunu ve ayrıca kendisinden de büyük olduğumu,   söylemiş olduğu sözlerin ise kendisine yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyledim. Devamında,  aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunu söyledim.  Bunun üzerine şikayetli Hakim,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek tekrar üzerime yürümeye çalıştı.  Bunun üzerine de cevaben, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonra,    şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın cevabı ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

Bunun üzerine şikayetli Hakim Dursun Karaman’a, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de kendisi olmadığını ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrıldım.

Ben Kalem’in önünden ayrılıp koridora yöneldiğim sırada şikayetli Hakim  arkamdan hala bağırmaya devam ediyordu.

‘’BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM  DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

NETİCE VE TALEBİMİZ :

Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın  yapmış olduğu  KÜFÜR, HAKARET ve TEHDİTLER,  ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet hakkımı kullanarak hakkında şikayette bulunuyorum. Ayrıca kendisi hakkında tazminat davası açma hakkımı da saklı tutarak,

 1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın,  özünde ahlaki ve etik  olmayan bütün davranışları ve  bu davranışların herhalde sebebini  oluşturan  yanlı kararlarının incelenmesini,

 2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman’ın,  25.06.2014 tarihinde dilekçe vermek için gitmiş olduğum odasındaki ve devamında Mahkeme Kalemindeki davranış ve söylemleri, Hakimlik vakar ve onuruna yakışmadığı gibi, insanlık onurunu da ayaklar altına alan ve  şahsıma karşı da HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT içermektedir.  Bu nedenle, şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında şikayetçi olduğumdan gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,

Arz  ve talep ederim.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

 Ek.

 1.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında İddiama konu 26.06.2014 tarihli dilekçe sureti.

2.Şikayetli Hakim Dursun Karaman hakkında 2.kez REDDİ HAKİM talebi.

 

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

 

ADRES : ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16,                       BAKIRKÖY – İSTANBUL

 

İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN HAKKINDA, YAPMIŞ OLDUĞU HAKARET, KÜFÜR VE TEHDİT NEDENİ İLE 2.KEZ REDDİ HAKİM TALEP EDİLDİ.

11.03.2014 TARİHİNDE HAKKINDA REDDİ HAKİM  TALEBİNDE BULUNDUĞUMUZ İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMİ DURSUN KARAMAN,  23.06.2014 TARİHİNDE VERMİŞ OLDUĞUMUZ DİLEKÇEDEN SONRA,  24.06.2014 TARİHİNDE YAPILAN VE YARGITAY‘ IN İPTAL KARARI KABUL EDİLMEYEREK ALEYHİMİZE KARAR VERİLEN DURUŞMANIN CELSE TUTANAĞINA GEÇİRİLMEYEN KONUŞMALARA AİT DİLEKÇENİN VERİLMESİ İÇİN 25.06.2014 TARİHİNDE GİTMİŞ OLDUĞUMUZ MAKAMINDA VE DEVAMINDA KALEM’DE YAPMIŞ OLDUĞU  HAKARET, KÜFÜR ve TEHDİT  NEDENİ İLE, 26.06.2014 TARİHİNDE, İSTANBUL 15.İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE   HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA,  2. KEZ REDDİ HAKİM TALEBİ YAPILMIŞTIR.

30.06.2014 TARİHİNDE DE HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’NA YAPACAĞIMIZ ŞİKAYET DİLEKÇESİ DE  AYNI GÜN BU SİTE’DE YAYINLANACAKTIR.

 

 

‘’HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.’’

 

İSTANBUL 15. İCRA HUKUK  MAHKEMESİ

HAKİMLİĞİNE                                                                                               25.06.2014

 

 

Dosya no         : 2014/40 Esas

 KONU               : HAKİM DURSUN KARAMAN HAKKINDA, 2. KEZ REDDİ HAKİM

                            TALEBİ.   

 

Mahkemenizde, Davacı olduğumuz ve Davalı Turkıshbank A.Ş. aleyhine açılmış olan  2012/1007 Esas numaralı  ‘’İHALENİN İPTALİ’’  Davası ilgili olarak, 23.06.2014 tarihinde vermiş olduğum dilekçeden sonra, 24.06.2014 tarihinde yapılmış olan duruşmada, Turkıshbank A.Ş. avukatlarının Yargıtay kararına direnilmesi taleplerine uygun olarak, ’Usul ve yasaya uygun olmayan Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 24.09.2013 tarihli bozma ilamına uyulmamasına karar verilip, tefhimle açık yargılamaya devam olundu.’’ kararının verildiği 4 Numaralı Celse Tutanağına geçirilmeyen konuşmaların,  tespit edilerek kayıtlara geçirilmesi ile ilgili olarak,  25.06.2014 tarihinde bu konuşmaları kapsayan bir dilekçe hazırlanarak UYAP taraması yaptırıldıktan sonra, 15.İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi olarak,  dosyaya sunulmak üzere, makam odanızda havale için tarafınıza teslim edilmiştir.

 Dilekçe tarafınızdan okunduktan sonra, bu dilekçeye ne gerek olduğunu ve burasının bir (Teknik Hukuk terimleri ) bağlı  İcra Mahkemesi olduğundan bahisle,   her şeyin yazılmasının zorunlu olmadığını ve zaten vermiş olduğum 4 sayfalık dilekçe yüzünden zaten zorunlu olmadığı halde fazlasını yazdığınızı ifade ederek,  bu dilekçeyi alarak havale yapmak istemediğinizi ve her zaman olduğu gibi yine benim avukat olmadığımı ve çok bilir geçinerek  bilgim olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığımı ve zaten duruşmadan sonra devam eden duruşma sırasında avukatların da, ‘’…bu nasıl bir adam böyle, hem çok biliyor ve hem de avukatları sevmiyor…’’ şeklinde arkamdan yorum yaptıklarını söylediniz.

Bunun üzerine ise ben de, zaten avukat olmadığımı fakat davalarımı takip etmeye çalıştığımı duruşmada da söylediğimi ve avukatım olmadan duruşmada karar alınmasının bir hak ihlali olduğunu ifade ettim.  Ayrıca Turkıshbank A.Ş. tarafından GASP edilmiş haklarımı alabilmek için de 6 yılı aşkın bir süredir de, HAK ve HUKUK mücadelesi yapmaya çalıştığımı ifade ederek, MASANIZDA HÜKÜM VEREBİLMENİZ İÇİN CANIMI  BİLE VEREBİLECEĞİM halde,  bana karşı neden devamlı hakaret ederek kötü davrandığınızı sorduğumda ise,  ‘’BANA …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN.‘’   diyerek bağırmanız,  yakışıksız ve son derece çirkin  bir KÜFÜRDÜR  ve  HAKARETTİR.  Bu çirkin ve yakışıksız  küfürden sonra,   belki de babanız yaşında olabileceğimi ve  bu küfürün size yakışmadığını söyledikten sonra ise,  dilekçeyi havale etmeyeceğinizi ve istersem Mahkeme Kalemindeki  dosya’sına koymamı sert bir şekilde söyleyerek odanızdan çıkmam gerektiğini ifade ettiniz.

Odanızdan çıktıktan sonra doğrudan 15.İcra Mahkemesi Kalemine giderek, ilgili erkek memura, dilekçenin bir nüshasına alındısının yapılarak, dosyasına konmasını rica ederken, siz yeniden 15.İcra Mahkemesi Kalemine gelerek,  ‘’…bu adam size ne söyledi…’’ diye bağırarak devamında, ‘’…size Hakim olarak dilekçeyi almadığımı mı söyledi?…’’ diyerek üzerime geldiniz. Ben de böyle bir şey söylemediğimi, sadece alındı yapılarak dosya’ya konması gerektiğini söylediğimi belirterek, kalemde çalışan bütün kalem personeline, söylediklerimi doğrulattım.  İthamınızın doğru olmadığının sizin tarafınızdan anlaşılmasından sonra, arkamdan Kalem’e neden geldiniz soruma,   ‘’…senin yüzünden ben de ön yargılı oldum…’’ cevabını vermeniz üzerine de, evet Reddi Hakim yapmamın da nedeni de işte bu bana karşı önyargılı olmanız ve devamlı olarak   bana hakaret ederek kötü davranmanız  olduğunu  ve  odanızda bana yapmış olduğunuz son derece çirkin bir küfür ve hakaret olan,  ‘’ BANA   …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN. ‘’  gibi küfürlerin söylenmesinin de doğru olmadığını  ifade ederek,  bütün bunları neden yaptığınızı sorduktan sonra,   Kalem Çalışanlarına açıklamanız, ‘’ ÇÜNKÜ BU ADAM BANA,  MASAM’DA KARAR VEREBİLMEM İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ… VE BEN DE,  …ÖTÜNÜ YİYEYİM AYAKLARI YAPMA LAN DEDİM. ’’ olmuştur.

Bu son derece çirkin söyleminizden sonra ise bütün kalem personelinin önünde   ‘’ne yapmak istiyorsun, kavga mı istiyorsun, hadi gel,  ben boks yaptım, seni döverim, …diyerek aşağılamaya devam ederek tehdit ettiniz.  Ben ise burasının Adliye olduğunu ve sizden de büyük olduğumu,  ayrıca  söylemiş olduğunuz sözlerin yakışmadığını, Hak ve Hukuk mücadelem için çalıştığımı söyleyerek, aslında  ADALET için kendilerinden çok şeyler beklenmesine rağmen, beklentilerimizin boşa çıktığını ve  banka avukatları ile kol kola girerek bütün varlığımızın  banka tarafından GASP edilmesine neden olduğunuzu söyledim.  Bunun üzerine ise,    ‘’…ne demek istiyorsun, ben rüşvet mi yiyorum, para mı alıyorum,  onu mu söylemek istiyorsun…’’ diyerek üzerime yürümeye çalıştınız.  Bunun üzerine de size, bunu bilemeyeceğimi ve böyle bir şey de söylemediğimi ifade ederek, umudumuzun ADALET ve gücümüzün ise HUKUK olduğunu ifade ettikten sonraki cevabınız ise,  olağan üstü iç yaralayıcı, endişe verici ve düşündürücüdür.

 ‘’ANAYASA MAHKEMESİ VAR Dİ Mİ ?’’

 Bunun üzerine ise size, buna gerek olmadığını ve tek Hakimin de sizin olmadığınızı ve Türkiye’de de Hakimlerin ve  YARGITAY’ ın olduğunu söyleyerek, bu çirkin olayın çok daha fazla büyümesine müsaade etmeden, Müdüre hanımın ve  sanırım Katibe hanımın ricası ile kalemden ayrılırken, arkamdan hala bağırıyordunuz.

‘’ BU ADAM,  KENDİSİNE BU ADAM DENMESİNİ  BİLE HAKARET ADDEDİYOR.’’

 

Bütün bu yapmış olduğunuz HAKARET ve TEHDİTLER nedeni ile ADALET BAKANLIĞI ve HSYK başta olmak üzere ilgili bütün makam ve mercilere şikayet dilekçeleri verildikten başka,  şahsınız hakkında  tazminat ve hakaret davası da dahil olmak üzere,  davalar açılarak  haklarımızın  aranmasına devam edilecektir. 

 

NETİCE VE TALEBİMİZ:

Yukarıda açıklamış olduğum ve bütün İstanbul 15.İcra Mahkemesi Kalemi personelinin de şahit olduğu olağan üstü çirkin ve küfürlü hitap, hakaret, tehdit ve  davranışlarınız  nedeni ile sizi protesto ediyor ve  2. Defa olarak  REDDİ HAKİM  talep ediyorum.

Talebimin kabul edilmesini arz ederim.

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’, ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ.

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

CEP      : 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

 

ADRES :  ZUHURAT BABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 – 1/16,                       BAKIRKÖY-İSTANBUL

TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARINA SUÇ DUYURUSU

TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI OLAN DR.DUYGUN YARSUVAT VE NURCAN ÇÖL,  SAHTECİLİK, SUÇ UYDURMA VE DOLANDIRICILIK YAPTIĞIM İDDİASI İLE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞLARDIR.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI İSE,   2013/42455  NO’ LU  SORUŞTURMAYI,  SAVCILIKTA VERMİŞ OLDUĞUM İFADE VE SUNDUĞUM BELGELERDEN SONRA,    BENİM MAĞDUR VE ŞİKAYETÇİ OLDUĞUM 2012/56863 SAYILI ESAS SORUŞTURMA İLE BİRLEŞTİRMİŞTİR.

TURKISHBANK A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN BÖRTEÇENE DAHİL OLMAK ÜZERE, YÖNETİM KURULU ÜYESİ ABDULLAH AKBULAK, ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TANER BİÇER VE  İSTANBUL 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN HAPİS İLE CEZALANDIRILAN MERKEZ ŞUBE ESKİ MÜDÜRÜ SEMRA OKTAYOĞLU HAKKINDA YAPILMAKTA OLAN CEZA SORUŞTURMASINI  ENGELLEMEK VE KAVRAM KARGAŞASI YARATMAYA ÇALIŞMAK AMACI İLE VERİLDİĞİ  ANLAŞILAN ŞİKAYET DİLEKÇESİ, BAŞTAN SONA GERÇEK OLMAYAN  İDDİA VE  BANKA TARAFINDAN DÜZENLENMİŞ TAHRİF EDİLMİŞ BELGELERE DAYANMAKTADIR.

CNN TELEVİZYONUNDA,  SAYIN AHMET HAKAN’ IN  PROĞRAM KONUĞU OLARAK HUKUK YORUMLARINDA BULUNAN TURKISHBANK A.Ş’ NİN AVUKATI PROF.DR. DUYGUN YARSUVAT’IN,  BAŞBAKAN SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN,   TCK MADDE 207 VE TCK MADDE 277’DEN YARGILANMASI GEREKTİĞİ İDDİASINDA BULUNMASI, ALEYHİMDE YAPILMIŞ OLAN SUÇ DUYURUSUNUN BİLEREK VE PLANLI BİR ŞEKİLDE YAPILMIŞ OLDUĞUNUN,  AÇIK OLARAK ORTAYA ÇIKARTILMASINI SAĞLAMIŞTIR.

AVUKAT DR.DUYGUN YARSUVAT VE AVUKAT NURCAN ÇÖL’ÜN,   2013/42455 SAYILI CEZA  SORUŞTURMASI İLE İLGİLİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ VE EKLERİNDE SUNMUŞ OLDUKLARI DELİLLER,  TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI OLAN GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK’ÜN, YILLAR ÖNCE FARKINDA OLMADIĞIMIZ BİR SUÇU DAHA İŞLEMİŞ OLDUKLARINI ORTAYA ÇIKARMIŞTIR.

HAKARET VE  TEHDİT  SUÇLAMASI İLE İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANMAKTA OLAN TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI  GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK’ÜN,   ŞİŞLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NI, AYNI BELGEYİ FOTOKOPİ İLE ÇOĞALTARAK VE  DEĞİŞİK BİR BELGE GİBİ SUNARAK ALDATTIĞI,  DOLANDIRDIĞI VE ÖZEL EVRAKTA SAHTECİLİK YAPTIĞI;  DR.DUYGUN YARSUVAT VE NURCAN ÇÖL’ÜN İSE BU EVRAKLARI BİLEREK VE YENİDEN KULLANARAK, AYNI ŞEKİLDE İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’ NI ALDATMAYA ÇALIŞTIĞI ANLAŞILMIŞTIR.

VE  SAYIN YARSUVAT  DAHİL OLMAK ÜZERE TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI GÜNAY YILMAZ, YALIM ŞENTÜRK VE NURCAN ÇÖL HAKKINDA;   TCK MADDE 207 VE TCK MADDE 277′ DE BELİRTİLMİŞ OLAN SUÇLARI İŞLEMİŞ OLDUKLARI HAKKINDA,  İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’ NA,  AŞAĞIDAKİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞTİR.

 

 

 

HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

 

TCK.MADDE 207 : (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

TCK.MADDE 277 : (1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, şüpheli veya sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi yada beyanda bulunması için yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Birinci fıkrada suçu oluşturan fiilin başka bir suçu da oluşturması halinde, fikri içtima hükümlerine göre verilecek ceza yarısı kadar arttırılır.

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI                                      24.01.2014

ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU SAYIN MEHMET OCAK

SORUŞTURMA NO      : C.M.2013 / 20727

KONU                                   : 2. Ek dilekçe.

ŞİKAYET EDEN           : Güney Konut Organize Yapılar ve İnş.Ltd.Şti.   Zuhuratbaba muhtar sokak no.4-1/16                                                                    Bakırköy, İstanbul

                                                   Adil Altay Güney,  Ataköy 11.kısım Zambak blok A/8       Bakırköy,  İstanbul                                                

ŞÜPHELİLER                  : Avukat Dr.Duygun Yarsuvat, Avukat Nurcan Çöl, Avukat Günay Yılmaz, Avukat Yalım                                                                Şentürk

SUÇ                                         : TCK MADDE 207 ve 277                                                             

 

Sayın Savcım, 23.01.2014 tarihi saat 11.00 sıralarında şikayet dilekçem ile ilgili işlemlerin takibi ve varsa sorularınıza cevap verebilmek için uğradığım makamınızda, dilekçemdeki şikayetimin içeriğinin, bundan evvel vermiş olduğum esas ve ek dilekçelerimde yeterli şekilde açık olarak ifade edilememiş olması, şikayetimin ve talebimin, tarafınızdan doğru olarak  algılanılmamasına ve yanlış anlaşılmasına sebep olduğu görülmüştür.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 2012/56863 numara ile yürütülmekte olan Soruşturma, Turkıshbank A.Ş. ile 5 yıldır sürdürmeye çalıştığım Hak ve Hukuk mücadelesinin temelini oluşturan en önemli bölümüdür ve, bu soruşturmanın kapsamında olan suçlarla ilgili olarak Sayın Makamınıza  da ayrıca bilgi verilmesinin dışında herhangi bir talebimiz yoktur.

Şikayetimin konusu, diğer dilekçelerimde ve aşağıda açık olarak ifade etmiş olduğum gibi Turkıshbank A.Ş. avukatlarının önce TCK MADDE 207’ yi ve daha sonra da TCK MADDE 277’ yi açık olarak ihlal etmiş olmalarıdır.

Turkıshbank A.Ş.’nin avukatları Dr.Duygun Yarsuvat ve Nurcan Çöl tarafından hazırlanmış olan şikayet dilekçesi ile sahtecilik, suç uydurma ve dolandırıcılık iddiası ile yapılmış olan suç duyurusu  ve eklerinde sunmuş oldukları delillerle; Turkıshbank A.Ş.avukatları olan Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk’ün yıllardan beri farkında olmadığımız bir şekilde, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, aynı belgeyi, fotokopi ile çoğaltarak, değişik belge vermiş gibi aldattığı, dolandırdığı ve resmi evrakta sahtecilik yaptığı, Dr.Duygun Yarsuvat ve Nurcan Çöl’ün ise bu evrakların özelliklerini bilerek ve yeniden kullanarak aynı şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı aldatmaya çalıştığı anlaşılmıştır.

Özet olarak, Turkıshbank A.Ş. avukatları Dr. Duygun Yarsuvat ve Nurcan Çöl tarafından, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/488802 sayılı soruşturma dosyasına verilerek İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından incelemesi yapılmış olan 4 adet sözleşme fotokopisinin, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesine asılları verilmiş olan 4 adet sözleşmenin  aynı olduğu  iddia edilerek Adil Altay Güney suçlu gösterilmeye çalışılmaktadır.

Halbuki, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmüş olan 2010/48802 sayılı Soruşturma dosyasında, Savcılık Makamının talimatı ile yapılmış olan ‘’KRİMİNAL’’ raporda, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından incelenmiş olan Sözleşme sayfaları aşağıdadır.

  1. 2 Adet              28.04.2008 tarihli 2.000.000.YTL
  2. 2 adet              26.04.2007 tarihli     600.000.YTL

Buna göre  28.04.2008 tarihli 2.000.000.YTL ve 26.04.2007 tarihli 600.000YTL tutarlı 2 adet Genel Kredi Sözleşmesinin imza sayfaları birer adet ilave fotokopi ile arttırılarak 4 adet ayrı Sözleşme gibi, Kriminal inceleme yapılması için, Savcılık Makamına verilmiştir.

Günay Yılmaz ve Yalım Şentürk tarafından yıllar sonra, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesine verilen ve Savcılık Makamının res’en Mahkemeden alarak, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’ne göndermiş olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri ise aşağıdadır.  

  1.                         26.04.2007 tarihli    600.000 YTL
  2.                         19.07.2007 tarihli    500.000 YTL
  3.                         21.09.2007 tarihli 2.100.000 YTL
  4.                         28.04.2008 tarihli 2.000.000 YTL

Yukarıda da görüldüğü gibi iddiaların aksine, sözleşmelerin sayı ve miktar ve tutarları  farklıdır.

 2 adet Sözleşmenin imza sayfası, her biri  2 suret yapılarak ve sanki 4 adet ayrı sözleşme sayfası gibi Savcılık makamına verilmiş ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü’ne gönderilmesi sağlanarak, sanki 4 adet Genel Kredi Sözleşmesi incelenmiş gibi ‘’Tutanaklara’’ geçirilmesi sağlanmıştır.

Raporda açık olarak görüldüğü ve kayıtlara geçirilmiş olduğu gibi, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü tarafından incelenerek  29.04.2010 tarihli ‘’EKSPERTİZ RAPORU’’ konusu olan Sözleşmeler (4) adet ayrı sözleşme değil, her biri 1’er adet ilave fotokopi ile Savcılık Makamını yanıltmak ve kayıtlara 4 (Dört) olarak geçirebilmek için çoğaltılmış sadece 2 (iki) adet sözleşme fotokopisinin imza sayfalarıdır.

Şüphelilerin, sadece (2) adet sözleşmenin (2) adet imza sayfasının incelenmesini, sanki (4) ayrı sözleşme varmış ve bu sözleşmelerin  bütün sayfalarının incelemelerinin yapılmış olduğu gibi göstermeye çalışması, Savcılık Makamının aldatılarak aleyhte karar verilmesinin sağlanmaya çalışılmasıdır.

Çünkü, Mali Bilirkişi raporunda 3 adet olarak tespit edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmelerinin sayısı tahrif edilerek ve ilave sözleşme ile, aylar sonra 4 adet olarak ortaya çıkarılmıştır. Bütün bu yapılanlar,  bütün bu Hukuk dışı işlemlerin belli bir plan dahilinde, düşünülerek yıllar önceden planlanarak yapıldığını açık olarak ortaya çıkarmıştır.

 SONUÇ ve TALEBİMİZ:  Avukat  Günay Yılmaz ve Avukat Yalım Şentürk, 2 adet sözleşme sayfa fotokopisini fotokopi ile arttırarak 4’e çıkarmış ve ilerde kullanmak amacı ile tutanaklara 4 ayrı sözleşme gibi girmesini sağlamışlardır. Bu şekilde önce Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nı aldatmış ve ardından da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı aldatmaya çalışarak, özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirerek kullanmışlardır.

Ayrıca, bilerek bu belgeleri gerçek belge gibi kullanmak sureti ile, Savcılık Makamının aleyhte karar vermesini sağlamaya çalışmış olan olan  Avukat Dr.Duygun Yarsuvat ve Avukat Nurcan Çöl’de,  yargı görevi yapan Sayın Savcı’yı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs şuçlarını işlemiştir.

Bu nedenle Avukat Günay Yılmaz, Avukat Yalım Şentürk, Avukat Dr.Duygun Yarsuvat ve Avukat Nurcan Çöl hakkında, T.C.K. MADDE 207 , MADDE 277  kapsamında anılan suçlardan KAMU DAVASI açılması talebimi arz ederim.

SAYGILARIMLA.

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ. LTD. ŞTİ.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 77

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                                                      BAKIRKÖY – İSTANBUL

05.12.2012 TARİHİNDE, ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN’E GÖNDERİLMİŞ OLAN ŞİKAYET VE BİLGİ DİLEKÇESİ VE TEŞEKKÜR.

BU GÜN, 05.12.2012 TARİHİNDE ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN’E GÖNDERMİŞ OLDUĞUM VE AŞAĞIDA YAYINLADIĞIM,  ŞİKAYET VE BİLGİ DİLEKÇESİ İLE İLGİLİ OLARAK, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NIN, MÜŞTEKİ OLARAK İFADEMİN ALINABİLMESİ İÇİN, İLGİLİ BÜROYA MÜRACAAT ETMEMİN GEREKTİĞİ HAKKINDAKİ DAVETİNİ ALDIM.

SAYIN BAKAN SADULLAH ERGİN VE BÜTÜN ADALET BAKANLIĞI PERSONELİNE,  KENDİLERİNE İLETMEK ZORUNDA KALDIĞIM VE BİR DİĞER SURETİNİ DE SAYIN YARGITAY BAŞKANI ALİ ALKAN’A  GÖNDERMİŞ OLDUĞUM DİLEKÇEME GÖSTERMİŞ OLDUKLARI DUYARLILIK NEDENİ İLE TEŞEKKÜR EDERİM.

HUKUK MÜCADELEMİZİN ÜZÜNTÜ VE SIKINTILARI İÇİNDE BİZLERE İLGİLERİNİZLE GÜÇ VE MORAL VERDİNİZ.

SAĞ OLUN.

İYİ Kİ, VARSINIZ. 

 

T.C. ADALET BAKANI

SAYIN SADULLAH ERGİN                                                           

 

ADALET BAKANLIĞI                                                                                                                                        ANKARA,  05.12.2012

Dosya numaraları                :  Dilekçemizin ekindedir.

Davacı                                           : Adil Altay GÜNEY,

Zuhuratbaba Muhtar sokak no.4-1/16,          Bakırköy-İSTANBUL

Davalılar                                    :1.Turkıshbank A.Ş.

Dolapdere caddesi no.225                            Pangaltı – İSTANBUL

2. Daniel Doğan Dinler ve  Atılım Faktoring A.Ş.

Mecidiyeköy Atakan sokak no.5/3                         Şişli- İSTANBUL

Konu                                            : Son yıllarda karşı karşıya kaldığım hukuk ve kanun dışı uygulamalara karşı vermeye                                                                        çalıştığım Hukuk mücadelesi ile ilgili bilgi arzı.

 

AÇIKLAMALAR

1-SAYIN BAKANIM, son yıllarda karşı karşıya kaldığım hak ve hukuk dışı uygulamalara  karşı, varlık ve  hukuk mücadelesi veriyorum.

ADALET BAKANI olarak sizi, özellikle ADLİ YIL törenlerindeki konuşmalarınızdan, yazılı ve görsel basına yansımış olan demeçlerinizden tanıyor ve izliyorum. Memleketimizin Hukuk düzeni ve ADALET sistemimizdeki aksaklıklarının düzeltilmesi ve bu konudaki yapılanmaların çok daha ileri seviyelere çıkartılabilmesi için yapmakta olduğunuz çalışmalarınızı da takdirle izliyorum. İleri yaşlara adımımı atmış olduğum bu yıllarda ve özellikle içine düşürülmüş olduğum maddi ve manevi sıkıntılardan sonra ise, özellikle izlemeye çalışıyorum.

Ve yine özellikle son birkaç yıldır, karşılaştığım sorunlar ile ilgili çözüm yollarına ulaşabilmek ve avukatlarıma yardımcı olabilmek için HUKUK kitaplarını okuyarak, mesleğimin dışında bir bilim dalında düşünce üretmeye çalışıyorum.

Hukuk kitaplarını okuyup, sorunların içine girdikçe, vatandaş olarak bizlerin, ne kadar savunmasız, özellikle de haklarımızı savunmak ve aramak konusunda ise, ne kadar çaresiz kaldığımızı üzülerek öğreniyorum. Ve şimdi yaşamakta olduğum HAK ve HUKUK mücadelemde karşılaştığım güçlükleri, önümüzdeki aylarda belgesel olarak  yayınlayacağım  bir kitapta toplamak istiyorum ki, BENİM MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALDIĞIM SORUNLAR, BENDEN SONRAKİLER İÇİN BİR TECRÜBE BİRİKİMİ VE BAHT KAYNAĞI OLSUN.

Kurulmuş olan HUKUK düzenimizde, VATANDAŞ olarak herşeyi ve her kanunu bilmek zorunda olduğumuz konusundaki bağlayıcı ve mazeret tanımayan tutumun, aslında ADALET anlayışına verdiği zararı,  bunun izlerini toplumumuzda büyük üzüntü ile izlemek mümkündür.

2Devlet idaresinin  en temel ilkesi olan, YASAMA, YÜRÜTME  ve YARGI üçlüsünün, YARGI ayağını oluşturan sizlerin; Mahkemelerdeki uygulamaları ve günün şartlarına göre de kanunlardaki ortaya çıkan eksiklikleri,  BAKANLIK OLARAK,  BAŞBAKAN ve HÜKÜMET‘ E bilgi olarak  vermiş olmanız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, günün koşullarına göre, YARGI AĞI İÇİNDE , sorunlarla doğrudan  karşı karşıya  olan sizlerin,  hata, kusur ve eksikliklerin tespit ve çözümlerinde önder ve yol gösterici olmanız üstlenmiş olduğunuz yüce görevin  gereklerinden biridir.

Ayrıca , BU GÜNE KADAR ADALET BAKANLARININ, özellikle yazılı basın ve Medya’ya yansıyan beyan ve görüşlerinde, İnsan Hakları olarak sadece belli konularda görüşler belirtilirken, en önemli İnsan Haklarından olan, YAŞAMA , ÇALIŞMA, TİCARET VE TEŞEBBÜS HÜRRİYETİ VE KARŞILIKLI HAKLAR KONUSU ile ilgili tek bir söz dahi edilmemekte ve sanki bu konularda hiçbir sorun yokmuş gibi sorunlar göz ardı edilebilmektedir. SİZİN DÖNEMİNİZDE, BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ, BU GÜNDEN SONRA DA, TESBİTLERİNİZİN DAHA KAPSAYICI OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM.

3 Göz ardı edilen en önemli konuların ön sıralarında, BANKALAR KANUNU, İCRA KANUNLARI ve bu kanunların uygulamaları gelmektedir. Mevcut HUKUK düzenimizdeki uygulamalar, alacaklıların her zaman haklı olduğu ve ne şekilde olursa olsun alacağın, temerrüt adı verilen insanlık dışı bir faiz ile birlikte ve borçlunun yok edilmesi  karşılığında da olsa alınması gerektiği kabul edilerek uygulanmaktadır. Ve bunun için de,

ALACAKLININ ALACAĞI FAİZLERLE ARTMASINA RAĞMEN, BORÇLUNUN MAL VARLIĞI, İCRA İŞLEMLERİNE ESAS OLARAK YAPILAN EKSPERTİZ RAPORLARINA RAĞMEN, YOK PAHASINA SATILARAK ALACAKLIYA VERİLEBİLMEKTEDİR.

GAYRİMENKULLER VE MENKULLER;  EKSPERTİZ RAPORU İLE ZATEN GERÇEK PİYASA DEĞERİNDEN DÜŞÜK OLARAK YAPILMIŞ OLAN DEĞER TESPİTLERİNİN YARISI VEYA DAHA DÜŞÜK BEDELLERi İLE SATILARAK, ALACAKLININ ANA PARASI VE FAİZLERİ ÖDENMEKTEDİR.

BORÇLUNUN YOK EDİLMESİ PAHASINA.

BU UYGULAMALAR ADİL DEĞİLDİR. MAHKEMELER’İN GÖREVİ, ALACAKLI VE BORÇLUNUN HAKLARINI KARŞILIKLI OLARAK KORUMAK VE GÖZETMEK OLMALIDIR.

Ayrıca, bu şekilde yapılan icra satışları, son derece karlı (!) bir yatırım aracı olarak,  özellikle fırsatçılar için, açık olarak reklamlarla  da teşvik edilebilen bir SÖZDE YATIRIM SEKTÖRÜ haline gelebilmektedir.

Borçlu tarafın felaketine karşılık,  DEVLET ELİ İLE   tahsilat  ve   sözde  ADALET.

Bütün bu  işlemlerin adil olduğu düşünülebilir mi, hiç sanmıyorum ve sebep olduğu yıkımları ise milyonlarca insan ve ailenin gözyaşlarında gözlemleyebilirsiniz.

BU HAKSIZLIĞA VE YIKIMA ARTIK MÜSAADE ETMEYECEĞİNİZİ VE DUR DİYECEĞİNİZE İNANIYORUM

4- Vatandaş olarak karşı karşıya kalmış olduğumuz ve haklarımızı korumak ve aramak konusunda en fazla aciz kaldığımız konulardan biri de Bankalar ve Bankalarla ilgili işlemlerdir.. Bu durum sanıldığından daha yaygın olarak gündemdedir ve sizlere bu konuda çok sayıda örnek dava ve olaydan söz edebilirim. Bu olaya uluslararası literatürde,‘‘FİNANSAL TETİKÇİLİK‘‘ denmektedir ve bu konuda Türkçeye çevrilmiş eserler de vardır, (BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI, John PERKİNS). Yine bu konudaki mağdurların bir çatı altında toplanması ve ortak mücadele edilebilmesi için,‘‘FİNANSAL TETİKÇİLİKLE MÜCADELE DERNEĞİ‘‘ adı altında bir sivil yapılanmaya gitmek için de görüşmelerde bulunuyoruz

Toplum olarak, Ticaret konusundaki eksiklerimize rağmen, millet olarak uzun yıllardır sürdürdüğümüz kalkınma hamlelerinin en önemli unsuru olan Bankaların, yanlış ellerde, yanlış uygulamalarla, Devletimize ve Milletimize vermiş olduğu büyük zararı, geçtiğimiz yıllarda hep birlikte gördük ve yaşadık. Sınırsız ve kontrol edilemeyen yetkilerin, yanlış ellerde ne kadar büyük yolsuzluklara ve acılara neden olabileceğini gördükten sonra, değiştirilen BANKALAR KANUNU ile; muhakkak ki doğru olan bağlayıcı yaptırımların yanında, BANKALAR özellikle alacaklarının tahsilatı konusunda tek taraflı olarak sınırsız güçlendirilmiştir.

5- Bankalar bir kurumdur ve insanlar tarafından yönetilmektedirler. Ve yönetimin niteliği de, yöneticilerin karekter ve özellikleri ile doğru orantılıdır. Bir banka ancak, yönetenlerinin sahip oldukları karakter özellikleri doğrultusunda karar alabilmektedir. Turkıshbank A.Ş. Genel müdür muavini Taner Biçer’in söylediği gibi,‘‘ Bankaları kanunlar değil, insanlar idare etmektedir.‘‘  Sorgulanamayan bu kararlara karşı vatandaş olarak yapılabilecek hiç bir şey yoktur ve vatandaşlar  dava harçlarını dahi genellikle karşılayamadıkları için de, HUKUK yoluna başvuramamaktadırlar. Bu nedenle de, Bankaların toplumdaki  algılanmaları son derece olumsuz ve kötü olduğu gibi, bankalara borçlanmış   ve bir nedenle ödeme sıkıntısına düşmüş olan kimselerin ve ailelerinin durumu ise, genellikle, alacaklı olan bankanın ve avukatlarının insafına kalmıştır.

Bu böyle mi olmalıdır?

Hayır, gelişmiş hiçbir ülkede böyle değildir ve gelişmesini tamamlamaya çalışan ülkelerde de böyle olduğunu zannetmiyorum. Çünkü, ulaşılmak istenen hedef, insanların ADALET önünde eşit olmasının yanında, huzuru ve mutluluğudur.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığım sıkıntıların, ADALET BAKANLIĞI olarak, sizler tarafından da bilindiğine inanıyorum. Fakat, son derece yoğun olduğunu bildiğimiz iş akışınız içinde, Hukukun temel prensiplerinden biri olan,‘‘ Haklı olabilirsin fakat bunun için şikayet etmen gerekir‘‘ doğrultusunda, bugünün şartlarında değil sizlere, Mahkemelere dahi ulaşabilen şikayetlerin bulunabilmesi ihtimali çok zordur ve yine bu nedenle de; insanların ve ailelerinin varlıklarını kemiren, yok eden, işyerlerinin kapatılmasına ve yıllarca çalışılarak oluşan maddi ve bilgi birikimlerinin yok olmasına neden olan haksızlıklardan haberdar olmanız mümkün değildir.

5- Yıllardan beri Mahkemelerden, YÜCE YARGITAY’a ulaşan Hukuk sorunları ile ilgili ve YÜCE YARGITAY tarafından verilmiş aynı kanuna bağlı olarak onlarca, toplamda onbinlerce  İÇTİHAT vardır ve aynı konuda da birbiri ile çelişebilen kararlar gözlemlenebilmektedir.

Ben burada bir vatandaş olarak, son derece somut ve açık olarak yıllardır yürütmekte olduğum HUKUK mücadelesinin temelini oluşturan bazı konularda, size bilgi arzetmek, müzaheret talebinde bulunmak ve mümkünse gereği için, zatıalinize bu mektubu göndererek şu soruların cevabını arıyorum:

5.1– Bir Banka, elinde krediye karşılık olarak verilmiş olan ve kullanılan kredinin üç misli tutarında gayrimenkul ipoteği varken, kredi tahsis işlemleri sırasında, aslında kredi borcuna teminat diyerek aylar önce zorla almış olduğu, imzalanmış boş bir senedi, senet sahibine haber vermeden,  tarihini, miktarını  ve diğer bütün boşlukları doldurarak, özellikle de borcun çok üzerinde bir miktar yazarak tahsil edebilir mi?

5.2– Bilirkişi raporları ve BDDK tarafından incelenerek, bankanın ticari defterlerinde bulunmadığı tespit edilen ve bu nedenle de BDDK tarafından cezalandırılarak, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 156. Maddesi‘ne aykırı işlemler nedeni ile banka müdürünün  İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına  neden olan bir senet ile, İCRA İŞLEMLERİ yapılabilir mi?

5.3– Kurum olarak toplumdaki yeri itibarı ile, güven müessesesi olması gereken bir bankanın, yetkili ve avukatları yalan ifade verebilirler mi?

5.4– Bir bankanın yetkilileri, Cumhuriyet Başsavcılığının istemiş olduğu evrakları, aylarca ve yıllarca vermeyebilirler mi ve ADALETİ bu yolla engeleyebilirler mi?

5.5Bir banka, haklı hiçbir neden bulunmazken ve ödenmemiş hiçbir devre faizi bulunmazken ve gereği olmadığı halde ilave teminat ipoteği de almış iken, ilave teminat ipoteğinden ondört gün sonra, yazılı hiçbir ihtar ve uyarı yapmadan, kredi hesabını kat ederek, aynı gün içinde ihtiyati haciz kararı ve  yine aynı gün içinde bir tek gün dahi süre vermeden,  bütün mal varlığına haciz ve satış işlemi uygulayabilirmi?

5.6– Bir banka, kredi kat işleminden sonraki ilk altı ay içersinde, kredi asıl borcunun yarısını tahsil etmiş olduğu halde, bunu icra müdürlüğüne bildirmeyerek, aynı asıl borç üzerinden, iki ayrı takip daha ve toplam üç İcra takibi yapabilir mi?

5.7– Bir banka, elinde kullandırdığı kredinin üç katı kadar gayrimenkul ipoteği olduğu halde, bilirkişi raporları ile ticari defterlerinde kaydının bulunmadığı tespit edilen  senedi kullanarak yapmış olduğu İcra işlemleri ile satışını istediği ve İcra mahkemeleri tarafından TAŞKIN HACİZ nedeni ile satışının iptal edildiği gayrimenkule, iptal tarihinden 10 gün sonra, diğer bir Mahkeme’yi kullanarak kefalet nedeni ile ihtiyati haciz işlemi yaptırabilir mi?

5.8Bankaların, BANKALAR KANUNU ile uyması gereken kurallardan olan, ETİK İLKELER nedir ve bu ilkeler, Bankaların sadece kendi aralarındaki ilişki ve kuralları mı, yoksa hizmet etmekle yükümlü oldukları müşterileri ile ilgili ilişki ve kuralları da kapsamaktamıdır?

5.9– Bankalar, kendi Faktoring firmalarını ve tahsil edilmiş çekleri kullanarak, intikam almak amacı ile bedeli ödenmiş aynı çeklerle ceza davası açabilir mi?

5.10Bir FAKTORİNG firması sahibi, Faktoring firmasını; yapmış olduğu TEFECİLİK faaliyetlerini gizlemek ve sorunlu TEFE alacaklarını faktoring firmasına devrederek, Bankalar kanunun sağlamış olduğu ayrıcalıklar vasıtası ile alacağını tahsil etmek için kullanabilirmi?

5.11Bir FAKTORİNG firması sahibi, yapı kooperatifi kurarak ve kooperatifin yönetim kurulu dışında ve bu kurulu kullanarak, FİİLİ BAŞKAN sıfatı ile TEFE gelirlerini aklayabilir mi?

5.12Bir FAKTORİNG firması sahibine, TEFECİLİK SUÇU ile yargılandığı CEZA  DAVASINDA; Mahkemeye sunmuş olduğumuz hiçbir delil araştırılmadan, BDDK‘nın vermiş olduğu ve hatalı olduğunu ispat etmiş olduğumuz ve Savcılık Makamının talebine rağmen Savcılık Makamına da teslim edilmeyen, avukatlarımızın taleplerine rağmen bir sureti verilmeyen ve HAKİM dahil kimsenin görmediği ve hukuk olarak da geçerli olmayan bir rapora dayanarak  3 celse’ de BERAAT kararı verilebilir mi? VE BİR FAKTORİNG SAHİBİNİN, TEFECİLİK SUÇU İLE  YARGILANMAKTA OLDUĞU BİR DAVADAN, HAZİNE AVUKATLARI ÇEKİLEBİLİRMİ?

5.13Gayrimenkul değerlendirme firmaları tarafından verilen ve mahkemelerce onaylanmış gayrimenkul değerlerine rağmen, sırf alacaklının parasının tahsil edilebilmesi için, tespit edilen değerin 0.40‘ına  yapılan satışlar ADİL ve HUKUK’a uygun mudur?

5.14– BİR  MAHKEMENİN, ALACAKLININ TALEP ETMİŞ OLDUĞU İHTİYATİ HACİZ İŞLEMİNİ  KABUL EDEREK;  BORÇLUNUN BÜTÜN NAKİT VE MAL VARLIĞINI  İCRA İŞLEMLERİ İLE BAĞLAMASINDAN SONRA, MADDİ OLARAK  ÇARESİZ VE DÜŞKÜN  HALE GETİRİLEN  BORÇLUNUN, AÇMAK İSTEDİĞİ VE MAHKEME HARÇLARINI ÖDEYEMEYECEK DURUMA DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İÇİN DE, ADLİ MÜZAHARET  TALEBİ İLE AÇMAK İSTEDİĞİ  MENFİ TESPİT DAVASINI, AYNI MAHKEME,  VARLIK NEDENİ İLE RET EDEBİLİRMİ? 

5.15VE YUKARIDAKİ BÜTÜN SUÇLARA HAİZ BİR SENET İLE YAPILAN İCRA İŞLEMLERİ NETİCESİNDE YAPILMIŞ OLAN SATIŞLARA, BANKANIN EVRAK VERMEYEREK SAĞLAMIŞ OLDUĞU GECİKME  İLE CEZA DAVASININ AÇILAMAMASI NETİCESİNDE VE BÜTÜN BU HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUKLAR, DOSYALARDA DA AÇIK OLARAK GÖRÜLDÜĞÜ HALDE, YAPILAN HUKUK DIŞI SATIŞLAR YARGITAY TARAFINDAN ONAYLANABİLİR Mİ?

5.16–  BANKA TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ OLAN SUÇ SENEDİNİN ÜZERİNDEKİ YAZILARIN, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ YAZILARLA AYNI ELDEN ÇIKMIŞ OLDUĞU, KRİMİNAL RAPORLA TESPİT EDİLDİĞİ HALDE, GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİNİ HAZIRLAYAN BANKA YETKİLİSİNİN TESPİT EDİLMESİ VE YAZI ÖRNEKLERİNİN ALINMASI ENGELLENEBİLİR Mİ?

5.17-    BANKA AVUKATLARI, BANKALARI HAKKINDA DAVA AÇILMASINI SAĞLAYAN VE DAVA AÇAN MÜŞTERİSİNİ ÖLÜMLE TEHDİT EDEBİLİR Mİ?

6- SAYIN BAKANIM, yukarıda sizlere arz etmiş olduğum hususlar, hukuk sistemimizde günümüzde uygulanmakta olan ve doğru olduğuna inanmadığımız halde, değiştirilebilmesi için de, gerekli olan makam ve organlara kolaylıkla ulaşamadığımız GERÇEKLERDİR.  TOPLUMUN çok büyük bir kesiminin ve çok daha önemlisi, çok uzun yıllar sonra tekrar elde etmeye çalıştığımız, küçük,orta ve büyük sermaye ile iş gücünündeki bilgi birikiminin haksız yere yok edilmesine, çalışan ve üreten milyonlarca ailenin varlıklarının yok olmasına ve çok daha önemli olarak da, ulusal varlıklarımızın el değiştirerek yabancı şirketlerin eline geçmesine neden olmaktadır.

Bütün milletler, sahip oldukları ekonomik, teknik ve kültür seviyelerine bağlı olarak, günün koşullarına göre, zaman içinde bazı kanunlarında değişiklik yapılması  ihtiyacını duyabilirler. Fakat aslında, daha da önemli olan, KANUNLARIN UYGULANIŞ biçimleri ve uygulanışlarıdır. ADALET BAKANI   olarak size yardım edin çığlıklarımızı duyurmak istiyorum.

Hukuk herkese lazımdır. Hukuk kuralları ve Mahkemeler çözümsüzlük makamları değildir, olamaz ve  olmamalıdır. ADALET, DEVLET‘İN varlık ve meşruiyet temelidir. Onun içindir ki, ‘‘ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR‘‘ denmiştir.

Finansal anlamda ülkemizde bir ciddi bir sorun yaşanmaktadır. Bundan devlet, ülke ve halk zarar görmektedir. Kurban seçilen müteşebbislerin mal varlıklarına haksız yere el konulmaktadır ve buna bir dur denilmesi gerekmektedir. Yasalar yetersizse yasaların, yönetmeliklerde sorun varsa yönetmeliklerin, denetim eksikliği varsa denetimin, YARGI‘daki uygulamalarda sorun varsa, sorunun kaynağından , nihai noktasına kadar sorgulanması gerekmektedir.

Bu anlamda, yasama, yürütme ve yargı nezdinde girişimlerde bulunurken, ADALET‘ İN ve İCRA‘ nın başındaki kişi olarak zatı alilerinize bu bilgileri arzetmek ve çözümü için müzaheretinizi talep etmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmamaktadır. Ülkemizde ANAYASA ve yasalar değişirken,yeni dönemde köklü bir anlayış değişikliğine paralel bu alanda da yeni düzenlemeler yapmak, ya da yeni içitihatlar geliştirmek gerekecektir.

Bir örneğini de, YARGITAY BAŞKANI SAYIN ALİ ALKAN‘ a da göndermiş olduğum dilekçem ile ilgili olarak, kabul buyurursanız size daha kapsamlı dosyalar sunabilir, işaret edeceğiniz kişi ve kuruluşlar nezdinde, avukatlarımla birlikte, sözlü ve yazılı ilave açıklamalarda da bulunabilirim.

GEREĞİ İÇİN BİLGİLERİNİZE ARZEDERİM.

SAYGILARIMLA.

 

 

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞAATLAR LTD.ŞTİ.

altayguney@guneykonut.com.tr

www.guneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

cep telefonu : 0533 668 23 73 – 0532 212 7062

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4 -1/16                                        BAKIRKÖY – İSTANBUL

TURKISHBANK A.Ş.’NİN AVUKATLARI OLAN GÜNAY YILMAZ VE YALIM ŞENTÜRK’ÜN, HAKARET VE TEHDİT SUÇLARI İLE YARGILANMAKTA OLDUĞU İSTANBUL 7.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE VERİLMİŞ OLAN 12.02.2014 TARİHLİ DİLEKÇE.

          HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ, O ZAMAN HAKKINIZLA BİRLİKTE ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.

                         MESLEK ETİĞİ İLE BAĞDAŞMAYAN İŞLER YAPAN  VEYA AVUKAT ÜNVANININ GEREKTİRDİĞİ

                        GİBİ DAVRANMAYAN AVUKATLARIN, BARO TARAFINDAN CEZALANDIRILMASI SÖZ KONUSU

                         DUR. ANCAK MESLEK ETİĞİNİN NE OLDUĞU VEYA  ÜNVANININ GEREKTİRDİĞİ DAVANIŞLAR

                         AÇIK DEĞİLDİR.                                          (İSTANBUL BAROSU BÜLTENİ, ESRA GÜLTEKİNLER)  

 

                       

                                  EN İYİ TERZİLERİN ELLERİNDEN ÇIKAN ELBİSELER GİYER,   YASAL BİR İŞ SAHİBİ OLUR VE

                                  TOPLUMA YARARLI BİRER VATANDAŞ ROLÜNE BÜRÜNÜRLER.   ZOR DURUMDA OLANLA-

                                  RA BORÇ PARA VERİRLER. BU ADAMLAR ÖRNEK BİRER VATANDAŞ GÖRÜMÜNDEDİRLER.

                                  AMA BU GÖRÜNÜMÜN ALTINDA BİR KAN GÖLÜ YATMAKTADIR.

                                                                                               (JOHN PERKİNS,’’BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI’’

                            

                                                                                                     KANUNUN BİTTİĞİ YERDE ZULÜM BAŞLAR. (JOHN LOCKE)

 

İSTANBUL 7. AĞIR CEZA  MAHKEMESİ

BAŞKANLIĞINA                                                                                                                                                                          12.02.2014

Dosya no: 2013/345 Esas

Sayın Başkan ve Sayın üyeler.

Turkıshbank A.Ş. ile 5 seneyi bitirip 6. Yılına girdiğimiz Hak ve Hukuk mücadelesinin, Savcılık Soruşturmaları ve Hukuk davaları ile birlikte, gelmiş olduğumuz ve  sanık avukatların hakaret ve ölümle tehditleri aşamasında, önceki dilekçemde yapmış olduğum  açıklamalara ilave olarak, özellikle bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

Sanık avukatların bu güne kadar, bütün Mahkeme ve Savcılık dosyalarına girmiş olan dilekçe ve ifadelerinde sığınmak istedikleri görünüm,  sözde zamanında ödenmemiş bir kredi borcunun, bankacılık şemsiyesi altında tahsil edilmesi işlemlerinin yapılmakta olduğudur ve dışarıdan bakıldığı zaman da görünen budur.

Bu nedenle, 06.02.2014 tarihli dilekçemde bu konular ile ilgili oldukça özet bilgiler vermeye çalışırken, yapılan işlemlerin karmaşık, derin ve çok boyutlu olması, açıklamaların oldukça uzun olmasına neden olmuştur.

Katılan olarak iştirak etmekte olduğum Ceza davası’ nın konusu;   kullanmış olduğumuz ticari kredinin, karşılığında 4 katı tutarında teminat ipoteği vermiş olduğumuz halde ve  toplam krediye karşılık 1.329.455.00 TL  geri ödeme yapılmış olmasına, kredi süresi içinde de toplam olarak 696.485.76 TL dönem faizi ödenmesine,  bu kredi ile ilgili olarak zamanında ödenmemiş hiçbir devre faizi de olmamasına  rağmen,  kredi hesabımın kat edilmesi ve ileri  sürülen 2.941.545.00 TL borca karşılık da,  ilk 6 ay içinde bankaya nakit olarak 1.558.695.00TL ödenmiş olmasına rağmen, asıl borçtan  geriye kalan 1.328.850.00TL için, geriye kalan ve toplam tutarları 9.000.000.00TL’yi aşan gayrimenkulümüzün, kendi düzenlemiş oldukları suç senedi ile  ve hesabın kat edilmiş olduğu 31.12.2008 tarihinden tam 29 ay sonra olan 08.06.2011 tarihinde ve herhalde yeteri kadar faizin işletilmesinden sonra başlamış oldukları   ipoteklerle ilgili  İcra ve satış işlemleri ile gasp edilmesine karşı yürüttüğümüz Hak ve Hukuk mücadelesi’ne karşılık olarak,  yapılmış HAKARET ve TEHDİTLER’dir.

Kullanılmış olan krediye teminat olarak verilmiş olan gayrimenkullerden  sadece  tek bir tanesinin bütün borcu ödeyecek değerde olmasına rağmen, icra işlemleri ile borcun en az 4 katı değerinde olan bütün gayrimenkullerin gasp edilmesine karşı yürüttüğümüz Hak ve Hukuk mücadelesine karşılık olarak yapılmış HAKARET  ve TEHDİTLERDİR.

Bankacılık  şemsiyesi altında görünen kısmın arkasındaki Hak ve Hukuk dışı yaptırımlar ve bu yaptırımlara karşı Hukuk mücadelemiz ise, bu yargılamaya neden olan SUÇ ve SUÇLARIN her halde nedenidir.

BİLGİLERİNİZE ARZ EDERİM.    

SAYGILARIMLA.

ADİL ALTAY GÜNEY

YÜKSEK MÜHENDİS MİMAR

GÜNEY KONUT ORGANİZE YAPILAR VE İNŞ.LTD.ŞTİ.

 

GOOGLE, ‘’WORDPRESS GÜNEY KONUT’’ ADİL ALTAY GÜNEY’İN HAK VE HUKUK MÜCADELESİ

www.güneykonut.com.tr

www.kemerormanevleri.com

altaygüney@güneykonut.com.tr

cep telefonu: 0532 212 70 62 – 0533 668 23 73

ZUHURATBABA MUHTAR SOKAK NUMARA 4-1 / 16,                                    BAKIRKÖY – İSTANBUL